ARAM EKİN DURAN
eduran@ekonomist.com.tr
Son dönemde ekonomide , yaşanan daralma, otomotiv pazarındaki olumsuz etkisini artırıyor. Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) verilerine göre otomotiv pazarı ağustos ayında yüzde 53 daralırken, eylül ayında ise Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) verilerine göre daralma yüzde 68'e dayandı. Dokuz ayda sektörde satışlar yüzde 26,1 küçülerek 463 bine geriledi. Yıl sonu için beklenti 600 bin civarında şekilleniyor.
Hükümetin 24 Eylül'de Resmi Gazete'de yürürlüğe girerek yasalaştırdığı yeni düzenlemeye göre binek otomobillerde ÖTV matrah aralıkları değiştirildi. Ancak sektör temsilcileri otomotivdeki kan kaybının durdurulması için bu adımın yeterli olmadığı görüşünde.
Ekonomist'e konuşan otomotivciler, en kısa zamanda ÖTV ve hurda indiriminin yeniden düzenlenmesini ve hafif ticari araç kiralamasının önündeki engellerin kaldırılmasını talep ediyor.
"ÖTV MATRAHI DEĞİŞMELİ”
Bünyesinde Volkswagen, Audi, Seat, Skoda ve Bentley markalarını bulunduran Doğuş Otomotiv'in Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bilaloğlu, otomotiv pazarının ağustos ayındaki uzun Kurban Bayramı tatili sonrasında ciddi bir düşüş yaşadığını söylüyor.
Bu düşüşün kalıcı olmaması için, hükümetin ekonomide atacağı adımların önemine vurgu yapan Bilaloğlu, bu noktada ÖTV ile ilgili sıkıntıların giderilmesi ve ticari araçların kiralanmasının önünün açılması gerektiğine vurgu yapıyor.
Türkiye'de net fiyat baremine göre ÖTV oranlarının belirlendiği bir sistem işletiliyor. Türkiye'de toplam otomotiv pazarında yaklaşık 280 model bulunuyor. Yılbaşındaki ÖTV sistemi değişikliği öncesinde en düşük vergi dilimine giren model sayısı 40 iken, değişiklik sonrası bu rakam 4'e düşmüştü.
24 Eylül'deki ÖTV matrah değişimi sonrasında araçların ÖTV+KDV dahil fiyatlarına yüzde 3,3 ile 7,8 arasında indirim söz konusu oldu. Böylelikle motor silindir hacmi 1600 cm3'ü geçmeyen, ÖTV+KDV dahil fiyatı 123 bin 900 lira olan bir araç artık 119 bin 770 liraya satılacak. Bu aracın vergiler hariç çıplak fiyatı 70 bin lira iken artık yüzde 50 değil, yüzde 45 ÖTV hesaplanacak.
Bu da satış fiyatında yaklaşık 4 bin TL'lik bir indirim olacağı anlamına geliyor. Ancak kurlardaki oynaklığın devam etmesi nedeni ile bu değişikliğin otomobil satışlarına etkisi beklenen düzeye ulaşamadı ve etkisiz kaldı.
HURDA İNDİRİMİ ETKİSİZ KALDI
Sektörde uzun zamandır beklenen bir başka konu da hurda indirimiydi. Hurda indirimi uygulaması hayata geçirildi ancak onun da etkisi beklenen düzeyde olmadı.
Bunun başlıca nedeni ise hurda indiriminin sadece en düşük ÖTV dilimine giren modeller için geçerli sayılması oldu.
ÖTV matrahının değişmesi ile hurda indiriminden faydalanan model sayısının da artacağını dile getiren Ali Bilaloğlu, şöyle konuşuyor: "Hurda indiriminin esas amacı yeni araç satışını hızlandırmak değil, ülkemizdeki yaşlı araç parkının azalmasını sağlamaktır. 2017 yılı sonu itibarıyla ülkemizdeki 17 milyon aracın, yüzde 34'ü 15 yaş ve üzerinde.
Dolayısıyla, eski teknolojili araçların araç parkından çıkarılması hem trafik güvenliği, hem de çevresel etki anlamında büyük önem taşıyor. Vergi düzenlemelerinin çağdaş, çevreye saygılı politikalar ile yeniden düzenlenmesi sektörümüz için en önemli konuların başında geliyor."
OTOMOTİVCİLER NEİSTİYOR?
- Matraha dayalı ÖTV oranının otomatik olarak düzenlemesi,
- Hurda indiriminden faydalanan model sayısının artırılması,
- Hafif ticari araç kiralamasının önündeki engellerin kaldırılması.
YIL SONUNDA YÜZDE 30-40 KÜÇÜLME
2017 yılında Türkiye'de binek otomobil satışları, bir önceki yıla göre yüzde 4 seviyesinde daralmıştı. Bu daralma özellikle vergiler ve döviz kurlarındaki artışların fiyatlara yansımasından kaynaklandı. Bu da pek çok firmanın 2018 projeksiyonlarında 'temkinli' davranmasına neden oldu.
Sektörün önemli oyuncularından Opel Türkiye'nin yetkilileri mevcut döviz kurlarının 2018 başında yaptıkları tahminlerin oldukça üzerinde seyretmesi nedeniyle sektör olarak yıl sonunda yüzde 30-40'lar civarında bir düşüş beklendiklerini kaydediyor.
Yetkililer, "Mevcut koşulların devamı halinde 2019 yılında pazarın 500 bin adet seviyelerine kadar daralma riski var. Bu da sektörün mevcut operasyon ve yatırım maliyetlerini karşılayamamasına ve küçülmesine neden olur" diye konuşuyor.
"TÜM SEKTÖRLERDE DÜŞÜŞ VAR"
Son aylarda talepte yaşanan daralmanın Ocak-Ağustos dönemi otomobil satışlarındaki daralmanın yüzde 18,5 seviyelerine kadar gerilemesine neden olduğuna işaret eden Suzuki Genel Müdür Ümit Karaaslan ise yıl sonunda pazardaki daralmanın yüzde 40 olacağını öngördüklerini söylüyor.
Yalnızca otomotivde değil tüm sektörlerde tüketimin azaldığını dile getiren Karaaslan, otomobil satışlarının artması için şu önerileri sıralıyor:
"Son çeyrekte devletin de vergi gelirlerini düşünerek ÖTV oran ve matrahlarında iyileştirmeler yapılmalı. Bu sayede üretici ve distribütörlerin stok maliyetlerinin ve zararlarının da önüne geçilmiş olurken, otomotiv ekosistemindeki diğer paydaşların yani bayi, servis ve yan sanayi kayıplarının da önüne geçilerek sürdürülebilirlik sağlanmış olacaktır."
İNAN EKİCİ TOKKDER YÖNETİM KURULU BAŞKANI
"TİCARİ ARAÇ KİRALANAMAYAN TEK ÜLKEYİZ"
"Bugün dünyada ticari araç kiralanamayan tek ülkeyiz. Otomotiv pazarının yeniden ivme yakalaması için hafif ticari araç kiralamasının önündeki engellerin bir an önce kaldırılması gerekiyor.
Olası değişiklik sadece araç kiralama sektörüne bir ivme kazandırmayacak, daha da önemlisi ağırlıklı yerli üretim olan hafif ticari araç pazarını da olumlu etkileyecektir. Bu satış adetleri ile yerli üreticilerin fabrikalarını verimli çalıştırması imkânsız. 2009 yılından bu yana önünde engeller olan ticari araç kiralamanın artık mümkün kılınması gerekiyor."