Tarım ve gıdada 2022 yılına damgasını vuran fiyat artışlarının 2023'te de sürmesi bekleniyor. Ukrayna-Rusya savaşıyla emtia ve enerji fiyatlarındaki yükselişin devam edeceğine işaret ederken sektör temsilcileri, öncelikle ÜFE ve TÜFE arasındaki makasın daralması gerektiğine dikkat çekiyorlar.
25 Aralık 2022 - 07 Ocak 2023 tarihli sayıdan
Tarladan sofraya kadar uzanan süreçte 2022'e damgasını vuran en önemli konu fiyat artışları oldu. Son aylarda market raflarındaki ürünlerin fiyatlarında yaşanan değişimler bile tartışma konusu olurken yıla damgasını vuran tarım ve gıda fiyatlarındaki artışın 2023 yılında da sürmesi bekleniyor.
En son açıklanan TÜİK'in kasım ayı verilerine göre gıdada gerçekleşen yüzde 5,75 oranındaki artış, fiyatlardaki yükselişin süreceğini gösteriyor.
FİYATLARI ETKİLEYEN FAKTÖRLER
Ukrayna ve Rusya arasında yaşanan savaşın emtia ve enerji fiyatlarındaki yükselişin devam edeceğine işaret olarak kabul eden sektör temsilcileri, öncelikle fiyat artışının durması için ÜFE ve TÜFE arasındaki makasın daralması gerektiğine dikkat çekiyorlar.
Bir diğer önemli konu ise AB ile Rusya arasındaki gerilim nedeniyle doğal gazla üretime bağlı gübre üretimini sekteye uğratması da fiyatları etkileyen bir diğer başlık olarak ifade ediliyor.
TOBB Gıda Sanayii Meclis Başkanı Necdet Buzbaş, tarım girdilerinden gıda fiyatlarına uzanan geniş alanda fiyat artışlarındaki durulmanın pek mümkün görünmediğini söylüyor.
ÜFE ve TÜFE arasındaki farka bakıldığında fiyat artışlarında gerilemenin ihtimal dahilinde olmadığını ifade eden Buzbaş, şu değerlendirmeyi yapıyor: "Gıda fiyatlarında yükselişin süreceğini düşünüyorum.
Fiyat artışının temelinde yurtiçi ve küresel nedenler var. Öncelikle enflasyonun yüzde 100 etkisi söz konusu. Yurtdışından temin edilen ham madde fiyatları da Türkiye'deki gıda sanayinin maliyetlerini etkiliyor. Bir diğer konuda enerji meselesi. En son açıklanan veriler göre ÜFE yüzde 136, TÜFE yüzde 84. Aradaki makasın daralması gerekir."
"SAVAŞ SÜRDÜKÇE GERİLEME OLMAZ"
Dünyada yaygın olarak işlem gören gıda ürünleri sepetinin uluslararası fiyatlarını aylık bazda takip eden FAO'nun Türkiye Temsilci Yardımcısı Dr. Ayşegül Selışık ise küresel endekste son yedi aydır gerileme ve fiyatlarda bir stabilizasyon gözlendiğine işaret ediyor.
Kasım ayında yayınlanan son endekste de fiyatların sabit kaldığını aktaran Selışık, "Ülkeler pandemi, kuraklık ve çatışmalar ile birlikte korumacı tedbirler ve kapanma seçeneklerini daha sık kullanır oldu.
Bu da gıda fiyatlarını olumsuz etkiliyor. Büyük ithalatçı ülkelerin de tüketim ve ithalat sınırlamaları yine fiyatlar üzerinde aşağı yönlü değişime neden oluyor" diyor.
ÜRETİCİ VE TÜKETİCİ FİYAT İSTİKRARI BEKLİYOR
Tarımda da girdi maliyetleri artışı üreticiyi zorluyor. Hükümet, bu yıl tarıma ayırdığı bütçeyi iki katına çıkardı. Mazot ve gübre başta olmak üzere bu destek artışı çiftçinin yüzünü güldürecek düzeyde olmazken sektör temsilcileri artık hem üretici hem de tüketici lehine fiyat istikrarını önceleyen politikaların önemli olduğunu aktarıyor.
FAO'nun Türkiye Temsilci Yardımcısı Dr. Ayşegül Selışık şunları aktarıyor: “Tarım piyasalarında arz ve talep dinamiklerini bozmayan tersine hem üretici hem de tüketici lehine onaran ve gıda fiyatlarında istikrarı önceleyen bir yapının varlığı elzem."