Faizdeki düşüş konut arzına yansımadı

25 Kasım 2019





Hükümetin temmuz ayında iç talebi canlandırmak için başlattığı faiz indirimleri konut talebinde bir miktar hareketlenme yaratmıştı. Ancak bu faiz indirimleri henüz konut arzına yansımış gibi görünmüyor.





DR. ORHAN KARACA
okaraca@ekonomist.com.tr





Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) geçen hafta yayınladığı üçüncü çeyrek döneme ilişkin yapı izin istatistikleri, hem yapı ruhsatı alınan daire sayısında hem de yapı kullanma izin belgesi alınan daire sayısında düşüşün devam ettiğini gösteriyor.





TÜİK'in verilerine göre, üçüncü çeyrekte 57 bin 529 daire için yapı ruhsatı alındı. Yapımına yeni başlanan konutları ifade eden bu sayı geçen yılın aynı döneminde 137 bin 888'di. Buna göre üçüncü çeyrekte yapı ruhsatı alınan daire sayısında yüzde 58,3 gibi büyük bir düşüş yaşanmış durumda.





Yapı ruhsatı alınan daire sayısında yılın ilk iki çeyreğinde de büyük düşüş vardı. Bu göstergede ilk üç çeyrek dönemdeki düşüş yüzde 63,8'i buluyor.





Yine TÜİK'in verilerine göre, üçüncü çeyrekte 147 bin 775 daire için yapı kullanma izin belgesi alındı. Yapımı tamamlanıp iskana açılan konutları gösteren bu sayı geçen yılın aynı döneminde 203 bin 734'tü.





Buna göre yapı kullanma izin belgesi alınan daire sayısında üçüncü çeyrekte yüzde 27,5 düşüş yaşandı. Yapı kullanma izin belgesi alınan daire sayısı ilk çeyrekte artış göstermiş ama ikinci çeyrekte düşmüştü. Bu düşüşün üçüncü çeyrekte de sürmesiyle ilk üç çeyrek dönemde de yüzde 11,3'lük düşüş ortaya çıktı.









İNŞAATÇI TEMKİNLİ
Üçüncü çeyrekteki faiz düşüşünün konut talebine bir miktar hareket getirmesine rağmen konut arzına yansımaması, inşaat şirketlerinin bu kez epey temkinli davrandığını gösteriyor.





Bu temkinli davranışın bir nedeni elde satılmayı bekleyen zaten büyük bir konut stokunun bulunması gibi görünüyor. Konut stokunun büyüklüğü konusunda elde net bir veri yok ama tahminler 1,5 milyon civarında bulunuyor.





İskana açılan konut sayısı ilk elden satılan konut sayısının üzerinde gerçekleşmeye devam ettikçe bu stok da artmayı sürdürüyor.





İnşaat şirketlerinin bu kez temkinli davranmasının bir başka nedeni de hem faizdeki düşüşün hem de faizdeki düşüşle gelen talep artışının geçici olduğunu düşünmeleri olabilir.





Çünkü aylık konut kredisi faizlerinin yüzde 1'in altına çekilmesi kamu bankalarının görev zararı vermeleriyle hayata geçmiş durumda.





Bütçe açığındaki patlama yüzünden bu görev zararlarının uzun müddet sürdürülebilmesi zor görünüyor.





Enflasyonun yüksek kalmaya devam etmesi ise özel bankaların konut kredisi faizlerini bu kadar düşük seviyelere çekmelerine imkan vermiyor. Öte yandan geçen yıldan bu yana satın alma gücünde yaşanan büyük düşüş de konut talebindeki mevcut talep artışının kalıcılığı konusunda kuşku yaratıyor.









SATIŞLAR NE DURUMDA?
Bu arada üçüncü çeyrekte geçen yılki seviyesini az da olsa aşan konut satışları dördüncü çeyrek döneme ise düşüşle girdi. Ekim ayında satılan konut sayısı 142 bin 810 oldu ve geçen yılın aynı ayındaki düzeyinin yüzde 2,5 altında kaldı.





Ancak bu düşüşte geçen yıl ekim ayındaki konut satışlarının, ekim ayının o dönemde uygulanan tapu harç indiriminin son ayı olması nedeniyle, normalin üzerinde gerçekleşmesinin büyük etkisi var.





Gerçi sonradan bu süre uzatıldı ama geçen yıl ekim ayındaki satışlar bu indirimden yararlanma güdüsüyle yükselmişti. Öne çekilen bu talep yüzünden kasım ayında ise konut satışları normalin çok altına inmişti.





Bu nedenle muhtemelen bu yıl kasım ayında konut satışlarında büyük bir artış göreceğiz.





Böylece dördüncü çeyrekte de konut satışları geçen yılki düzeyini aşabilecek. Ancak yukarıda da belirttiğimiz gibi, konut talebindeki bu artışın kalıcı olması zor görünüyor.