CEREN ORAL
coral@ekonomist.com.tr
Yılın ikinci yarısında, faiz düşüşü, sektörü destekleyici tedbirler ile kredi ve yatırımlardaki artışla olumlu sonuçların süreceği öngörülüyor.Bankalarda 28 Temmuz’da başlayan ikinci çeyrek bilanço dönemi sona erdi. Borsa İstanbul’da (BİST) endeksin yaklaşık yüzde 45’ini oluşturan bankacılık hisselerinin 2016’nın ilk yarısında, özellikle aktif büyüklük, kârlılık, krediler ve mevduat rasyolarında geçen yılın aynı dönemine göre daha iyi bir performans sergilediği görülüyor.
Gerek haberimizin tablosunda yer verdiğimiz bankaların bu dört rasyodaki görünümleri gerekse BDDK tarafından açıklanan bankacılık sektörüne ilişkin veriler de bu kanıyı doğruluyor.
Tabloyu görmek için görsele tıklayın.
Buna göre, bankacılık sektörünün 2016 net altı aylık kârı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 39,6 artışla 19 milyar TL’ye yükselirken, sektörün aktif büyüklüğü 2015 yıl sonuna göre yüzde 5,1 artışla 2 trilyon 477 milyon TL oldu. Öz sermaye kârlılığı rasyosu ilk yarıyıl sonunda yüzde 13,9 olurken, bu rakam yüzde 10,5 olan 2015 yılı sektör ortalamasının oldukça üstünde gerçekleşti.
Bu dönemde en büyük aktif kalemi olan krediler 1 trilyon 570 milyar TL, menkul değerler 329 milyar 679 milyon TL olarak hesaplandı. Böylece geçen yılın sonuna göre krediler yüzde 5,8, menkul değerler yüzde 0,5 arttı. Bankaların kaynakları içinde en büyük fon kaynağı durumunda olan mevduat ise geçen yılın sonuna göre yüzde 5,3 artışla 1 trilyon 312 milyar TL’ye yükseldi.
KÂR ARTIŞININ NEDENLERİ
Bilanço dönemi başlamadan önce analistlerin genel beklentisi, kârlılıkların çeyreksel ve yıllık bazda artacağı yönündeydi. Bankaların ilk yarıyıl sonuçlarını nasıl değerlendirdiğini sorduğumuz Destek Yatırım Araştırma Müdürü Murat Tufan, başta kârlılık olmak üzere temel göstergelerde iyi yönlü değişim beklentisiyle girdikleri bilanço döneminde sonuçların öngörülerini aştığını dile getiriyor. Buna neden olan faktörleri de, TCMB’nin faiz indirimleri, faiz ve komisyon gelirlerinin yükselmesi ve artan krediler olarak sıralıyor.
GÜÇLÜ SONUÇLAR
Bankacılık sektörü, son iki yıllık dönemde zorluklar yaşadı ve kârlılık önemli ölçüde baskılandı. Gedik Yatırım’ın bankacılık analisti Erol Gürcan da bu noktaya dikkat çekiyor ve yılın ilk yarısında yüzdesel bazda yüksek seviyelerdeki kârlılık artışlarında, bu baskılanmayla ilgili ‘baz etkisi’nin de rol oynadığını söylüyor.
Faiz indirimleriyle kredi getirisi/mevduat maliyeti makasının da kârlılığı desteklediğini kaydeden Gürcan, "Faaliyet giderlerindeki iyileşme, TL’nin 2015’e göre çok daha istikrarlı bir seyir izlemesi, BASEL-III’e uyum için risk ağırlıklarındave karşılıklarda yapılan düzenlemeler ve Visa birleşmesinden kaynaklı gelirler de kârlılığı artırdı” diye konuşuyor.
Aktif büyüme oranlarına ve kâr rakamlarına bakıldığında Ziraat Bankası, Garanti Bankası, Akbank ve İş Banka-sı’nın öne çıktığı görülüyor. Her dört banka da ilk yarı itibarıyla 245 milyar TL’nin üzerinde aktif büyüklüğe ve2 milyar 280 milyon TL’nin üzerinde kârlılığa sahip. Bu iki rasyoda, Yapı Kredi Bankası ve Halkbank da güçlü sonuçlar elde etti. Bu iki banka, kredi ve mevduat kalemlerinde de ilk sıralarda yer alıyor.
Bu noktada Murat Tufan, kredi büyüme oranı açısından yüzde 18,27 ile Halkbank’a, yüzde 12,91 ile Garanti Bankası’na dikkat çekerken, faiz gelirlerinde Halkbank’ın gösterdiği artışı dikkat çekici buluyor. Tufan, daha küçük ölçekli bankalarda Finansbank ve Denizbank’ı beğendiğini söylüyor.
GARANTİ, İŞ BANKASI, AKBANK
Bankaların bilançolarına ek olarak genel performansın yıl sonu hedefleriyle uyumu da önem arz ediyor. Bu üç kriter açısından Garanti Bankası, İş Bankası ve Akbank’ın bir adım ileride olduğunu söyleyen Erol Gürcan, uzun vadeli yatırım perspektifiyle TSKB’yi potansiyel taşıdığı yönünde değerlendiriyor.
Gürcan, Garanti Bankası için, “Net faiz ve net ücret komisyon gelirlerindeki güçlü sonuçlar dikkat çekici” diyor. Akbank’ı faaliyet giderlerindeki gerileme, kredideki seçici tutumu, aktif kalitedeki güçlü seyriyle beğeniyor. İş Bankası’nda muhafazakâr beklentilerin yakalanabilir olması, kuvvetli komisyon gelirleri öne çıkıyor.
İKİNCİ YARIYIL ÖNGÖRÜLERİ
Önümüzdeki süreçte global merkez bankalarının ve TCMB’nin faiz politikaları takip edilecek. Beklenti, indirimlerin süreceği yönünde. Kredi faizlerindeki düşüş ve bankacılığı destekleyen önlemlerle iktisadi faaliyetlerin hızlanması bekleniyor. Bunun kredi talebini, yatırımları, kârlılığı destekleyeceği yorumu yapılıyor. Konut kredisi faizlerindeki indirimlerin bankacılığa olumlu yansıyacağına da dikkat çekiliyor.
Ayrıca TCMB’nin bankaların munzam karşılık oranını 50 baz puan düşürmesi ve rezerv opsiyon katsayılarında yukarı yönlü artış yapması, bankaların ikinci yarıyıl performansları açısından önemli olarak değerlendiriliyor. Bu değişikliklerin 1,1 milyar TL ve 0,6 milyar dolar yabancı para likiditeyi piyasaya bırakacağı hesapladı.
Ak Yatırım bankacılık analistleri yaptıkları hesaplamaya göre değişikliğin bankaların 2016 net kâr beklentisine yüzde 0,3 olumlu katkısı olabileceğini öngörüyor. Analistler, olumlu beklenti nedeniyle banka hisse fiyatlarında daha kuvvetli etkinin gözlenebileceği yorumunu da yapıyor.