Haziran başında ekonominin başına getirilen Mehmet Şimşek ve yeni TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan liderliğinde uygulamaya konan 'rasyonele dönüş' politikaları, ağustos ayı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında keskin bir virajı geçti. Politika faizi haziran ayında yüzde 8,5'ten yüzde 15'e, temmuzda yüzde 17,5'e çıkarılmıştı. Ağustos PPK'sından ise beklentileri çok aşan bir şekilde 750 baz puanlık artışla politika faizi yüzde 25'e çıkarıldı.
Kararın ardından dolar ve Euro kurunda sert düşüler yaşansa da sonraki günlerde dövizdeki yükseliş trendi sürdü. Alınan şok faiz artırımı kararında yeni atanan başkan yardımcıları Cevdet Akçay, Hatice Karahan ve Fatih Karahan'ın da etkisinin olduğunu kaydetmek gerek. En son bu büyüklükte bir faiz artışı Haziran 2018'de Murat Çetinkaya'nın başkanlığı döneminde 850 baz puan olarak yapılmıştı.
FAİZ ARTIRIMI SÜRMELİ
Faiz kararı sonrasında yayınlanan metinde, fiyatlama davranışlarında öngörülenin üzerindeki bozulmaya ve enflasyonun tahmin aralığının üst sınırına yakın seyredeceğine işaret edildi. Ayrıca parasal sıkılaştırma sürecinin devam edeceği vurgulanırken, "Kurul, faiz artırımının yanı sıra parasal sıkılaştırma sürecini destekleyecek seçici kredi ve miktarsal sıkılaştırma kararları almaya devam edecektir" denildi.
Bu noktada söylemek gerekir ki TCMB'nin aldığı faiz artırımı kararı ve altını çizdiği mesajlar ekonominin düze çıkabilmesi ve yüksek enflasyon sorununun orta vadede çözülebilmesi adına önemli ve kıymet verilmesi gereken bir duruşu gösteriyor. Ancak unutulmamalı ki TCMB'nin istikrarlı bir biçimde faiz politikasını sürdürmesi ve yıl sonunda yüzde 70'lere ulaşması beklenen enflasyon karşısında faiz artırımına devam etmesi gerekiyor.
PPK metnine dönecek olursak, metinde ekonomik göstergelerin enflasyonun ana eğiliminde yükselişin sürdüğüne işaret edilirken, bu gelişmede yurt içi talepteki güçlü seyir, ücret ve kur kaynaklı maliyet yönlü baskılar, hizmet enflasyonundaki katılık ve vergi düzenlemelerinin belirleyici olduğu vurgulandı.
Bu unsurlara ek olarak, akaryakıt fiyatlarındaki yükselişin de etkisiyle enflasyon beklentilerinde ve fiyatlama davranışlarında öngörülenin üzerindeki bozulmanın enflasyonun yıl sonunda enflasyon raporundaki tahmin aralığının üst sınırına yakın seyredeceği değerlendirilmesinde bulunuldu.