Pandeminin ilk günlerinde Sanko Holding’in yönetim kurulu başkanlık görevini ağabeyi Zeki Konukoğlu’ndan devralan Adil Sani Konukoğlu, başkanlık koltuğunda geçen dört yıllık süreçte 1,2 milyar dolarlık yatırıma imza attı.
1-14 Eylül 2024 tarihli sayıdan
Gaziantep’te bir dokuma tezgahında 120 yıl önce temelleri atılan grubun kurumsallaşması, çalışan sayısının artması ve kadın çalışan oranının yükselmesi hedeflerinde önemli adımlar atan Adil Sani Konukoğlu, bu yıl 2 milyar dolarlık bir ciro öngördüklerini anlatıyor. Konukoğlu ile holding ve ekonominin gidişatını konuştuk.
Grup olarak bu yılı nasıl geçiriyorsunuz?
2024’te düzenimizi korumak, 2023’ten devam eden yatırımları tamamlamak ve yeni bir yatırıma girmemek üzere planlama yapmıştık. O doğrultuda da gidiyoruz. 2024 yılında da global ekonomide durağanlık sürüyor. 2024 son çeyreğinin daha iyi geçmesini bekliyorum. Buradan hareketle grup olarak 2024 yılı için büyük hedefler koymadık. Önceki yıldan süregelen ve bu yıl için yaklaşık 300 milyon dolarlık yatırım programımız var. Tekstilde 65 milyon dolar, enerjide 90 milyon dolar, ambalajda 50 milyon dolar, çimentoda 40 milyon dolar, limanda ise 35 milyon dolar civarında yatırımımız sürüyor. 2025 ise yeni yaptığımız yatırımların devreye gireceği bir dönem olacak. Önümüzdeki yıl yeni yatırımlara ve fırsatlara bakacağız.
Bu yıl nasıl bir ciroyla kapanır?
Enflasyonist ortamda yapılan yıllık bütçelerin bir anlamı kalmıyor. Şirketler aylık planlar yapmak durumunda kalıyor. Fakat bütçe çalışmaları aylık yapılamaz. Yani sekiz ay önce yaptığımız program nasıl şekillenecek bilemiyoruz. Yıl sonu için ciromuzda kapanışı 2 milyar dolar olarak öngörüyoruz. Finans yöneticilerimiz, ekonomistler, bankacılardan aldığımız görüşlerle hazırladığımız bütçeye göre dolar kurunun ortalama bugün 37 TL, yıl sonunda ise 41 TL seviyesinde olması bekleniyordu. Ama kur seviyesi 33’lerde. 41’e göre yaptığınız bütçenin ve hedeflerin tutma olasılığı ise zor görünüyor.
Kur seviyeleri yıl sonunda yine aynı oranda mı kalır? Nasıl fiyatlıyorsunuz?
Anormal bir durum ortaya çıkmazsa kuru 35 bandında kapatırız diye düşünüyoruz. Bu kur seviyesi ihracatçı için hiç iyi değil. Fakat ortada bir gerçek var ki ekonomide enflasyonla savaşmanın yolu ona etki eden unsurların üzerine gitmektir. Onu da elinizdeki enstrümanlarla yaparsınız. Bu enstrümanların bütün dünyanın her tarafında kabul edilmiş olanı da faizdir. Elbette faizden hoşlanmayabiliriz, faizi yanlış görebiliriz. Bunların hepsi baş üstüne. Ama dünyada faiz oranını yükseltmeden enflasyon düşüren model yok. O nedenle bu faize katlanmak zorundayız. Faizin de enflasyondan en az 10 puan yukarıda olması lazım.
Faiz oranları şu an düşük öyleyse?
Şu an enflasyonun düşeceği tahmin edildiği için faiz yüzde 50 seviyelerinde tutuluyor. Benim fikrim nisan veya mart ayında mevcudun 15 puan üzerinde bir artış olsa ve faiz daha yukarıya çekilebilseydi belki de enflasyon çok daha hızlı gerileyebilirdi. Merkez Bankası ve Mehmet Şimşek’in yaptığı politika çok daha doğru. Onların aldığı kararlar bence doğru ama bu da benim öngörüm. Neticede bizler de bu ekonominin içinde yoruluyoruz. Yüksek faiz hiç kimsenin beklemediği, benim de sevmediğim ama maalesef elimizde olmayan sebeplerle bu noktaya gelmiş bir durum. Bundan sonrayı kontrol altında tutarsak bu faiz oranları da 2025 yılında aşağıya doğru gelecektir. Enflasyonun ise ekimde daha hızlı düştüğünü görürüz.
Peki pandemi sürecinde göreve geldiğiniz 2020’den bu yana grubu hangi noktaya taşıdınız? Hedeflerinize ne ölçüde ulaştınız?
Öncelikle kendime koyduğumu hedef şudur; daha kurumsal ve bütün işletmelerin dijital ortama geçtiği bir yapıya ulaşmak. Ayrıca en az bir şirketi borsaya açmak istiyordum. Çimko ile bunu başarmış olacağım. Kurumsal tarafta yenilenebilir enerji yatırımlarını hızlandırdım. Çalışanların yüzde 25’i kadın olsun hedefim vardı. Onu başarmış olacağım. Benden sonraki süreçte ise yüzde 30’u aşmasını istiyoruz. Kurumsallaşmada da belli bir aşamaya geldik. Hatta önümüzdeki süreçte icrayı bir CEO yönetimine bırakmak gibi bir düşüncemiz de var.
Yatırım anlamında da hedeflerimizi yerine getirdik. Geçen süreçte önemli yatırımlar çok oldu. Geçen dört yıllık süreçte toplamda 1,2 milyar dolarlık yatırımı gerçekleştirdik. Fakat benim nihai hedefimde çalışan sayısını artırmak vardı. Çalışan sayısını 25 bine ulaştırmak istiyordum fakat bugünün koşullarında çok fazla insan gücü gerektirmeyen iş alanlarına yatırım yaptığımız için bu hedeften uzak kaldık. Mesela 2020’den bu yana yaptığımız toplam yatırımın yüzde 55’i enerji sektörüne oldu. Yatırımlar büyük ölçekte ama istihdama yönelik katkısı sınırlı oldu. Dolayısıyla bu hedefimi bir kenara aldım.
Tekstil ve enerjide önemli yatırımları devreye aldınız. Bu yatırımlardan söz eder misiniz?
Tekstilde yıllık 300 milyon metre denim içerik kapasitesiyle ISKO ve yıllık 5 bin 500 ton üretim kapasitesiyle dünyanın en büyük havlu ve bornoz üreticilerinden biri olan Sanko Havlu ile sektörde yer alıyoruz. Dünya tekstil sektöründe yaklaşık 100 milyon ton atık çıkıyor ve bunun yalnızca yüzde 1’lik bir bölümü geri dönüştürülebiliyor. Biz tekstilden tekstile geri dönüşümde oyunun kurallarını değiştirecek ve moda endüstrisinin döngüsel modele geçişini hızlandıracak çalışmalar yürütüyoruz. Son iki yıldır gerçekleştirilen sürdürülebilirlik yatırımlarıyla tekstil üretiminde şu anda her üründe yüzde 10 olan geri dönüşümden elde edilmiş miktarı, yüzde 35-40’a çıkarmayı hedefliyoruz. 2022 yılında faaliyete başlayan tekstil geri dönüşüm tesisiyle, tekstil atıklarını yeniden ekonomiye kazandırarak kumaş ve iplik üretiminde kullanıyoruz. Bu alanda, 150 milyon dolar civarında yatırım planlıyoruz. Geliştirdiğimiz RE&UP teknolojisiyle geri dönüştürülmüş elyaf üretiminde global ve yerel pazarda öncü olmayı istiyoruz.
Enerjide ise hidroelektrik, rüzgâr, güneş ve jeotermal enerji santralleri ile tamamen yenilenebilir kaynaklardan toplam 1000 MW kurulu güce sahibiz. 2008 yılından bugüne kadar altı hidroelektrik santrali, altı rüzgâr santrali, üç jeotermal santrali ve iki güneş enerjisi santraline toplam 1,5 milyar dolarlık yatırım yapıldı. Hedef, toplam kurulu gücü 2030’a kadar 2000 MW’ın üzerine çıkarmak.
Peki beş kardeşin birbirine görev teslimiyle ilerleyen bir yönetim prensibiniz var. Sizin görev süreniz de 2026’da son buluyor. Hangi kardeşiniz görevi alacak, planınız nedir?
Bu bir bayrak yarışı ve bugün bu görev benim üzerimde. Bundan sonraki süreçte ise kardeşim Fatih Konukoğlu’na geçecek. Ama biz her zaman onun yanında olacağız. Abdulkadir ve Zeki ağabeylerim nasıl bana destek oluyorsa ben de o destek ünitesine geçip Fatih kardeşimize destek olacağım. Şirketi daha ileriye götürebilmek için var gücümüzle mücadelemizi sürdüreceğiz.
“Halka arzla beyaz çimento ve enerjiye yatırım planlıyoruz”
"Öncelikle Çimko’yu bu yıl sonuna kadar halka arz etmek istiyoruz. Yüzde 20 civarında bir halka arz planlıyoruz. Buradan elde edilen gelir yeni enerji yatırımları ve şirketin kendisine öz sermaye olacak. Şirketin borçluluk rasyosu yüzde 1,1’dir. Hemen hemen yatırım için aldığı krediler dışında bir kredi kullanımı yok. Yeni yapacağı yatırımlar da söz konusu. Beyaz çimento alanına da giriyoruz. Bu yatırımı da yıl sonunda devreye alacağız. Biz şu an sadece gri çimento üretiyoruz. Fakat Adıyaman’daki tesisimizi beyaz çimento üretecek bir noktaya getiriyoruz. Halka arzdan gelecek katkıyla bu yeni ürün gamımız da devreye girecek."
Emeklilikte balık avı planı
“Ben çalışmadan yapamam. Emekli olduğumda icradan ve aktif görevden ayrılacağım ama holdingin bana vereceği görevleri yürütmeye devam edeceğim. Ortaklar kurulunun bir üyesi olarak toplantılara katılıp üç aylık bilgilendirmeleri alacağım ve çalışmaya devam edeceğim. Yönetim Kurulunun bizden talep ettiği her konuda destek olacağım. Okul, vakıf ve sosyal faaliyetlerle biraz daha vakit geçireceğim. Eşimle dostumla daha fazla zaman geçireceğiz. Şu an tam bir zaman fakiriyiz. Görevi teslim ettikten sonra biraz kendime, eşime, torun ve dostlarıma zaman ayıracağım. Bir de şu an vakit buldukça Ege Denizi’nde orkinos balığı tutuyorum. Balık tutmaya daha fazla zaman ayıracağım. Her ay balık avına
çıkmayı planlıyorum.”