Enflasyonda düşüş devam eder mi?

12 Şubat 2018
2017 yılını yüzde 11,92 düzeyinde kapatan yıllık tüketici enflasyonu, 2018'in ilk ayında yüzde 10,35'e geriledi. Enflasyonda 2018 yılına düşüşle girdik.

DR. ORHAN KARACA 
okaraca@ekonomist.com.tr

Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) enflasyonu ocak ayında yüzde 1,02 olarak gerçekleşti. Geçen yılın aynı ayında bu oran neredeyse 2,5 kat daha yüksek ve yüzde 2,46 olmuştu.

Bu yıl ocak ayında çok daha düşük bir enflasyon ortaya çıkınca yıllık enflasyonda da büyük bir düşüş yaşandı. 2017 yılını yüzde 11,92 düzeyinde kapatan yıllık tüketici enflasyonu, 2018'in ilk ayında yüzde 10,35'e geriledi.

BAZ ETKİSİNİN ROLÜ
Enflasyon geçen yılın son ayında da büyük bir düşüş göstermişti ve bu düşüşün bu yılın ilk ayında da süreceği belliydi. Nitekim biz de daha geçen hafta bu sayfalarda enflasyonun ocak ayında yüzde 11'in altına bile düşmüş olabileceğini söylemiştik.

Bu beklentinin nedeni 2016'nın sonlarıyla 2017'nin başlarında "kur etkisi" yüzünden aylık enflasyon oranlarının "mevsim normalleri"nin (son 10 yılın ortalaması) çok üzerinde gerçek-leşmesiydi.

Bu yıl benzer bir etki mevcut olmadığı için aylık enflasyon oranlarının mevsim normallerine daha yakın çıkması ihtimali vardı ve bu da yıllık enflasyonda ciddi bir düşüş demekti. Nitekim gerçekleşme de aynen öyle oldu. Yani yıllık tüketici enflasyonunda son iki ayda yaşanan 2,6 puanlık düşüş "baz etkisi"nden kaynaklandı.



Ancak burada önemli olan soruyu bu düşüşün devam edip etmeyeceği oluşturuyor. Bu soruya kesin bir yanıt vermek mümkün olmasa da en azından artık son iki aydaki kadar hızlı bir düşüş olmayacağını söyleyebiliriz. Çünkü geçen yıl ocak ayından sonra aylık enflasyon oranları mevsim normallerine daha yakın bir seyir izlemişti.

Bu nedenle önümüzdeki aylarda enflasyonda daha yatay bir seyir görebiliriz. Bizim yaptığımız hesaplara göre, aylık enflasyon oranları hep mevsim normalleri dolayında çıkarsa, yıllık tüketici enflasyonu mart ayında yüzde 10'un biraz altına inecek. Sonrasında da yılın son iki ayına kadar yüzde 9-10 arasında seyredecek.

Bu hesaba göre yılın son iki ayında ise kayda değer bir düşüş yaşanması ve 2018'in yüzde 8-8,5 arasında bir yıllık tüketici enflasyonuyla kapanması ihtimali var. Ancak herşeyin yolunda gideceği varsayımına dayanan bu senaryonun bile 2018'in yüzde 5'lik hedefin çok üzerinde bir enflasyonla kapanması sonucunu verdiğine dikkatinizi çekelim.



BÜYÜK RİSKLER VAR
Tabii bir de işlerin bu kadar yolunda gitmemesi ihtimali var. Üstelik bu ihtimal pek düşük de görünmüyor. Bizim görebildiğimiz kadarıyla, bu yıl enflasyonu tehdit eden üç büyük risk unsuru mevcut. En başta döviz piyasasının hala diken üzerinde durması enflasyonu tehdit ediyor.

Biz bu yazıyı yazarken dolar kuru bir kez daha 3,80 TL'nin üzerine çıkmıştı. Döviz kurlarında yeni bir sıçrama yaşanırsa bunun enflasyona da yansıyacağı çok açık. Öte yandan dünya ekonomisindeki toparlanmayla birlikte petrol fiyatlarında yaşanan artış da enflasyon için risk oluşturuyor.

Daha geçen yılın ortalarında 50 dolar civarında olan ham petrolün varil fiyatı şu sıralarda 70 dolara yakın seyrediyor. Petrol fiyatlarındaki yükseliş enflasyonu ulaştırma maliyetleri üzerinden vuruyor.

Bu yıl enflasyon konusundaki bir başka riski de tarımdaki kuraklık oluşturuyor. Bu kuraklığın gıda fiyatlarındaki artışı yükselterek enflasyonu olumsuz etkilemesi olasılığı bulunuyor.