Zam yağmuru, kurda yukarı yönlü baskı, enflasyon, TCMB’nin beklentilerin altında kalan politika faizi artışı, tarihi bütçe açığı, memura yapılan seyyanen maaş artışlarına rağmen emekliye zammın yüzde 25’te kalması… Gündem uzayıp gidiyor. Ülke çok ciddi bir gelir dağılımı eşitsizliği, vergi yükü ve enflasyonla karşı karşıya.
Türkiye ekonomisi yaşadığı sorunları aşabilmek adına, yurtdışında kaynak arayışında. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Körfez seyahatinden sağlanacak kaynak için 50 milyar dolar rakamı telaffuz ediliyor ancak bunun için temkinli olmakta fayda var.
Yurtdışında kaynak arayan ekonomi yönetimi, 1,1 trilyon TL ek bütçe ile bütçe açığını kapama adına vergi yükünü artırmaya devam ediyor. Yakın zamanda yeni vergi haberleriyle karşılaşırsak da şaşırmayalım.
Seçimler sonrasında Cevdet Yılmaz ve Mehmet Şimşek liderliğinde yeni ekonomi yönetimi görev başına geldiğinde, sabırlı olunması gerektiğini, acı bir reçete olacağını ve süre gerekeceğini ifade etmiştim. Bugün gelinen noktada acı reçeteyi çok sert şekilde görüyoruz.
Ancak ekonomi yönetiminin enflasyon görünümünde artan risklere karşın faiz artış hızında yavaşlama eğilimi göstermesi, piyasaları da tedirgin ediyor. Umarım, ihracat gelirleri ve turizm gelirlerinin yanında ülke ihtiyaç duyduğu döviz kaynağını uygun maliyetle kısa sürede bulabilir.
Sevgili okurlar, bu sayımızda Ekonomist’in gelenekselleşen araştırmalarından birini, ‘Satın Alma ve Tedarik Liderleri’ çalışmasını kapak haberimize taşıdık. Türkiye’nin bu alandaki en etkili 50 ismini listeledik. Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da Koç Grubu’na bağlı Zer firmasının desteğiyle bu çalışmayı hazırladık. Zer Genel Müdürü Serhan Turfan ve ekibine destekleri için teşekkür ediyorum.
Ayşegül Sakarya Pehlivan arkadaşımızın hazırladığı çalışmaya göre, satın alma ve tedarik liderleri, enflasyonun yarattığı maliyet artışlarına karşı maliyet yönetimine odaklanmış durumda. Yine sürdürülebilirlik ve dijitalleşme de liderlerin öncelikleri arasında yer alıyor. Çünkü, satın alma süreçlerinde alternatif senaryolar üzerinde çalışan, değişime uyum sağlayan, tedarik ağını esnek tutup, işin içine dijital dönüşümü koyan şirketler, zorlu ekonomi ve rekabet ortamında avantaj sağlıyor.
Bu sayımızda borsa haberimize de ayrıca dikkatinizi çekmek istiyorum. Kur artışlarının bilançolara olası etkisini analiz eden bir çalışmaya yer verdik. Tabii burada kur riski altındaki şirketlerin bu risklerini azaltma adına gerekli adımları attığını da unutmamak gerekiyor.
Sağlıkla kalın…