Enflasyon muhasebesi bilançoları nasıl etkiliyor?

İkinci çeyrek bilançolarında kârlılığın ve satışların baskılandığı, net borçların ve finansman giderlerinin yükseldiği belirtiliyor. Enflasyona göre düzeltilmiş rakamların 2024 yıl sonu için kâr daralmasına işaret ettiği, bilançolarda ‘en kötü’nün ise üçüncü çeyrekte görülebileceği kaydediliyor.

03 Ekim 2024

Geçen hafta itibarıyla Borsa İstanbul’da (BİST) 2024 ikinci çeyrek bilançoları büyük ölçüde tamamlandı. Bu yıl bilançoların ana teması; bankalar ve diğer finansal şirketler ile fonksiyonel para birimi döviz olan şirketler dışındaki tüm şirketler için uygulanan enflasyon muhasebesi olmaya devam ediyor ve bunun etkileri finansallarda net şekilde görülüyor.

29 Eylül-12 Ekim tarihli sayıdan

ÜÇ RASYODA DA BAŞARILI OLDULAR

Biz de hem enflasyon muhasebesinin hem de piyasa görünümünün 2024 ikinci çeyrek şirket finansalları üzerindeki etkisini inceledik. 23 Eylül itibarıyla bilançolarını açıklamış finans dışı şirketlerin finansallarını inceleyebilmek adına ayrıntılı bir tablo hazırladık. BİST-Sınai Endeksi’nde yer alan şirketler üzerinden hazırladığımız ve finans şirketlerini, holdingleri, yatırım ortaklıklarını, GYO’ları dâhil etmediğimiz bu tabloya; 2024 ikinci çeyrekte satış gelirleri 400 milyon TL’nin, FVAÖK’ü ve net kârı 1 milyon TL’nin altında olan şirketleri de almadık.

Şirketleri bu üç kriterde yıllık değişimlerine göre sıralayarak en iyi sonuçları elde eden 28 şirkete ulaştık. Mega Metal, Doğu Aras Enerji, Enka İnşaat, Türk Hava Yolları (THY), Orge Enerji Elektrik, Tatlıpınar Enerji, Despec Bilgisayar, İsdemir, Alcatel Lucent ve Erdemir üç rasyoda da sıralamaya girdi.

“KÂRLILIK ÖNEMLİ ÖLÇÜDE BASKILANDI”

İkinci çeyreğin hem bankalar hem de finans dışı şirketler için olumsuz geçtiğini söyleyen İntegral Yatırım Araştırma Müdürü Seda Yalçınkaya Özer, “Genel olarak beklentimizden daha zayıf sonuçlar aldık” diyor. İç talepteki daralmanın ve uluslararası ölçekte yaşanan durgunluğun net satışların azalmasını tetiklediğini ve kârlılığın da ciddi anlamda azaldığını belirten Seda Yalçınkaya Özer; bilançoların sanayi, otomotiv, banka ve çimento sektörlerinde zayıf, havacılık, faktoring, sigorta, varlık yönetimi ve bilişim sektörlerinde ise güçlü geldiği bilgisini de veriyor.

İkinci çeyrek bilançolarında enflasyon muhasebesinin kârlılığı önemli ölçüde baskıladığına dikkat çeken Seda Yalçınkaya Özer, şirketlerin iç talepteki durgunluk nedeniyle gelir elde etmekte zorlandığının, net borçlanma seviyelerinin ve finansman giderlerinin yükseldiğinin de altını çiziyor. Seda Yalçınkaya Özer, bu dönemde enflasyon muhasebesine tabi olmayan şirket finansallarının nispeten daha güçlü geldiğini de aktarıyor.

“FİNANSMANA ERİŞİM ZOR VE MALİYETLİ”

Ekonomi politikalarının etkileri finansallara da yansımış durumda. InvestAZ Araştırma ve Strateji Birim Müdürü Mehmet Bilal Bircan; sıkı ekonomi politikaların talepteki baskılayıcı etkisinin hem banka hem de banka dışı şirket finansallarında görüldüğünü kaydediyor. “Faiz oranlarının görece yüksek kalmaya devam etmesi şirketlerin finansmana erişimini zor ve daha maliyetli hale getirirken finansallar için bir başka baskı unsuru oldu” diyen Bircan; özellikle sınai şirketlerinin finansalları üzerinde enflasyon muhasebesinin negatif etkisinin devam ettiğini aktarıyor. Mehmet Bilal Bircan; bankaların da ikinci çeyrekte artan faizlerin fonlama maliyetlerini yukarı çekmesine bağlı olarak kârlılıkta zayıflama gösterdiğini sözlerine ekliyor.

Ahlatcı Yatırım Araştırma Uzmanı Ahmet Deniz Yağbasan; sıkı para politikasıyla hem hane halkında hem de kurumsal yatırımlarda talebin ertelenmesinin özellikle otomotiv, beyaz eşya, demir-çelik ve çimento sektörlerinde cirolarda belirgin düşüşlere neden olduğu görüşünde. Yağbasan’a göre; faiz oranlarına daha duyarsız olan gıda perakende, iletişim, havacılık ve tekstil perakende gibi sektörlerde talep canlılığını korudu, bu durum finansallara da olumlu yansıdı. Ahmet Deniz Yağbasan; “Bankacılıkta ise 2023 ikinci çeyreğe kıyasla faiz marjındaki daralma ve kredi büyümesindeki sınırlamalar kârlılıkta baskı yaratırken, komisyon gelirlerindeki artış bu baskıyı bir ölçüde dengeledi” diyor.

“SATIŞ GELİRLERİNDE DARALMA DEVAM EDEBİLİR”

Peki, bilançolar açısından ‘en kötüsü geride kaldı’ mı? İntegral Yatırım’dan Seda Yalçınkaya Özer; ikinci çeyrek finansallarına bakarak bunu söylemenin zor olduğunu ifade ediyor. İç talepteki daralmanın süreceği beklentisinin ‘en kötü’nün üçüncü çeyrekte gerçekleşebileceği beklentisini beraberinde getirdiğine dikkat çeken Seda Yalçınkaya Özer; şöyle devam ediyor: “Global piyasalarda faiz indirim döngüsü yeni başladı. Yurt içinde ise sıkı para politikası faizler inse de bir süre daha 29 Eylül 2024 Ekonomist 61 devam edecek. Bu nedenle üçüncü çeyrek finansallarında kâr marjlarında zayıf seyrin sürmesini ve kârlılıkların baskılanmasını bekliyoruz. İç talepteki yavaşlamaya bağlı olarak satış gelirlerindeki daralma da sürecek.”

‘BORSANIN YAKITI’ OLABİLECEK Mİ?

İlk iki çeyreğe ait sonuçlar bekleneni veremediği için her iki bilanço dönemi borsa açısından da zayıf geçti. Yılın ikinci yarısına ait bilançolar borsa için gereken ‘yakıt’ olabilir mi? InvestAZ’dan Mehmet Bilal Bircan’a göre; üçüncü çeyrek bilançolarının borsa için gereken ‘yakıt’ olabileceğini söylemek doğru olmaz. Bircan; “Ancak son çeyrekte TCMB’den faiz indirimi beklentisi güçlenir ve makro ekonomik dengelenmeye dair daha fazla veri görürsek şirket finansalları borsada yükselişler için katalizör olabilir” diye konuşuyor.

Son çeyreğin ana hikayesi TCMB’nin faiz politikası olacak gibi görünüyor. İntegral Yatırım’dan Seda Yalçınkaya Özer; “2024 son çeyrekte TCMB’nin faiz indirmesi halinde ana hareketi, faiz indirimlerinden pozitif etkilenecek şirketlerde görebiliriz” diyor. Yalçınkaya Özer; son çeyrekte ana hareketin banka ve holding ekseninde gerçekleşmesini beklerken GYO, beyaz eşya, çimento, büyüme odaklı şirketlerde de yükseliş eğiliminin hızlanabileceğini öngörüyor.

Son çeyrekte faizler hala yüksek seviyelerde olsa da ekonomik aktivitelerde canlanma yaşanabileceğine işaret eden Ahlatcı Yatırım’dan Ahmet Deniz Yağbasan; sektörel bazda havacılık, iletişim ve gıda perakende gibi sektörlerde mevsimsel etkiler nedeniyle finansallarda pozitif ayrışmanın sürebileceğini tahmin ediyor. “Faiz indirimlerinin ilk etkisiyle ertelenmiş taleplerin öne çekilmesi de olası” diyen Yağbasan’a göre; bu süreçte özellikle otomotiv ve yan sanayi başta olmak üzere çimento ve beyaz eşya üreticilerinin performansları takip edilebilir.

CEMAL DEMİRTAŞ / ATA YATIRIM ARAŞTIRMA GMY

“2024’ün tamamında net kâr daralması sürecek”
“Türk şirketleri pandemiden bu yana yüksek enflasyonla birlikte artan kârlar açıklıyordu ancak enflasyona göre düzeltilmiş rakamlar 2024 için kâr daralmasına işaret ederken bu da algı için destekleyici değil. 2024’te takibimizdeki şirketler için yüzde 27,8 kâr düşüşünü, 2025’te yüzde 75,1 net kâr artışının takip etmesini bekliyoruz. Enflasyon muhasebesinin 2024’ten itibaren uygulanması analist tahminlerinde karışıklığa yol açarken bankalar ve döviz fonksiyonel para birimine sahip şirketler enflasyon muhasebesine tabi olmadığından piyasa kârlarının karşılaştırılabilir olmadığını da belirtelim. Eğer bankalar için de enflasyona göre düzeltilmiş kârları dahil edersek 2024 için toplam kâr düşüşü yüzde 50’ye yükselebilir. Ayrı ayrı baktığımızda; 2024 için takibimizdeki banka dışı şirketlerde yüzde 28, holdinglerde yüzde 90,4, bankalarda yüzde 10 net kâr daralması öngörüyoruz. 2025’te takibimizdeki banka dışı şirketlerde yüzde 49,1, holdinglerde yüzde 795,4, bankalarda ise yüzde 83,4 net kâr büyümesi tahmin ediyoruz.”