DR. ORHAN KARACA
okaraca@ekonomist.com.tr
Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) enflasyonu nisan ayında yüzde 1,31 olarak gerçekleşti. Geçen yılın nisan ayındaki enflasyon bundan çok daha düşük ve yüzde 0,78’di.
Nisan ayında aylık enflasyon geçen yılki düzeyini aşınca, aynı ay itibariyle yıllık enflasyon da yükseldi. Mart ayında yüzde 11,29 olan yıllık enflasyon nisan ayında yüzde 11,87’ye geldi.
Nisan ayında enflasyonu nelerin yükselttiğine bakıldığında başrolde yine gıdanın olduğu görülüyor. Nisan ayında gıda ve içecek grubundaki fiyatlar yüzde 1,23 artış gösterdi. Oysa geçen yılın aynı ayında gıda fiyatları yüzde 1,48 düşmüştü.
Gıda fiyatlarında nisan ayı “mevsim normalleri” (son 10 yılın ortalaması) ise yüzde 0,14 olarak hesaplanıyor. Geçen yıl nisan ayında gıda fiyatlarındaki değişim mevsim normallerinin çok altında kalmıştı. Bu yıl ise gıda fiyatları mevsim normallerinin çok üzerinde arttı.
Nisan ayında lokanta ve otel ile çeşitli mal ve hizmet gruplarındaki fiyat artışları da geçen yılki düzeylerini belirgin olarak geçti ve enflasyondaki yükselişe katkıda bulundu.
GİYİMDEN FREN GELDİ
Nisan ayında enflasyonun daha fazla yükselmesini ise giyim ve ayakkabı engelledi. Gerçi yeni sezon ürünlerinin piyasaya çıkması nedeniyle giyim ve ayakkabı fiyatları çok yüksek bir artış gösterdi ama bu artış hem geçen yılın aynı ayındaki düzeyinin hem de mevsim normallerinin çok altında kaldı.
Nisan ayında giyim ve ayakkabı fiyatları yüzde 9,13 arttı. Geçen yıl giyim ve ayakkabı fiyatlarındaki artış yüzde 12,60’ı bulmuştu. Giyim ve ayakkabıda nisan ayı mevsim normalleri ise yüzde 11,94 olarak hesaplanıyor.
Esasında nisan ayında giyim ve ayakkabı grubundaki fiyat artışının mevsim normallerinin altında kalması beklenen bir gelişmeydi. Bu durum 2017 yılı başından itibaren enflasyonun hesaplanmasında değişken ağırlık yerine sabit ağırlıkların kullanılmaya başlamasından kaynaklanıyor.
Merkez Bankası’nın nisan ayı sonunda yayınladığı 2017’nin ikinci Enflasyon Raporu’nda bu konuya ilişkin bir analiz kutusu vardı. O kutuda yapılan analiz, bu yöntem değişikliğinin giyim ve ayakkabıda nisan ve mayıs aylarında daha düşük, ağustos, eylül ve ekim aylarında ise daha yüksek fiyat artışlarına yol açacağını gösteriyordu.
ENFLASYON NEREYE?
Ancak giyimden gelen bu fren enflasyondaki yükselişi engellemeye yetmedi. Yıllık enflasyon geçen yılın son ayından bu yana yükseliyor. Kasım ayında yüzde 7 olan yıllık tüketici enflasyon, beş ayda 5 puana yakın artış göstererek yüzde 12’ye dayandı.
Bu yükseliş enflasyonun çift hanedeki yerini giderek sağlamlaştırıyor. Böyle giderse enflasyon 2017 yılı boyunca bir daha tek haneyi göremeyeceğe benziyor. Üç hafta önce bu sayfalarda “Enflasyon mayıstan sonra düşer mi?” başlıklı bir yazı kaleme almış ve üç projeksiyona göre enflasyonun yılın kalan dönemindeki seyrine ilişkin tahminlerimizi yazmıştık.
Burada nisan ayı enflasyonunun o hesaplardaki en olumsuz senaryoya uygun çıktığını belirtelim. Nisan ayı verilerinin açıklanmasından sonra bu konuya ilişkin hesaplarımızı yeniledik. Yandaki grafikte gördüğünüz bu hesapların sonuçları, enflasyonun haziran ve temmuz aylarında ve yılın son ayında düşebileceğini ama artık yıl boyunca tek haneyi görmesinin zor olduğunu gösteriyor.
Önümüzdeki dönemde aylık enflasyon oranları hep mevsim normalleri dolayında çıkarsa (şu andaki projeksiyon), temmuz ayında yüzde 10 dolayı görülebilecek ama daha sonra tekrar yükseliş yaşanacağı için 2017 yılı yüzde 10,5 dolayında enflasyonla kapanacak. Önümüzdeki dönemde aylık enflasyon oranlarının mevsim normallerini son 12 aydaki ortalaması (0,29 puan) kadar aşması halinde ise (böyle giderse projeksiyonu) 2017 yılı yüzde 13 dolayında enflasyonla kapanabilecek.
Oysa yılbaşında yapılan mevsim normalleri projeksiyonu 2017 sonu için yüzde 8 dolayında enflasyona işaret ediyordu. İlk dört ayda yaşanan gelişmelerden sonra bu projeksiyon ıskartaya çıktı. Enflasyonda yıl sonu hedefinin yüzde 5 ve Merkez Bankası’nın tahmininin ise yüzde 8,5 olduğunu hatırlatırsak, durumun ne kadar vahim göründüğü daha iyi anlaşılabilir.