Enerjide oyunu değiştiren dönüşüm

08 Eylül 2022
Özlem Bay Yılmaz obay@ekonomist.com.tr

Tüm dünyaya enerjide özgürlüğün önemini gösteren Rusya-Ukrayna Savaşı, sektörde taşları yerinden oynattı. Rusya'ya yaptırım uygulayan AB, enerji ihtiyacını karşılamak için farklı kaynak arayışlarına yönelirken, Çin ve Hindistan Rusya'nın en büyük alıcıları oldu.

4-17 Eylül 2022 tarihli sayıdan

Dünya enerjisi, tarihin seyri boyunca defalarca yaşandığı gibi şimdi de yeni bir dönemece giriyor. Enerji talebinin COVİD öncesi düzeylere yükselmesi, iklim değişikliği çabalarının hız kazanması ve Rusya'nın Ukrayna işgali yüzünden yaptırımlara tabi kılınması nedeniyle dünya enerji görünümü yeniden değişti ve değişim devam ediyor.

RUSYA'NIN KONUMU


Enerji ve maden konusunda dünya lideri olan Rusya, geçen yıl 700 milyar metreküpten fazla doğal gaz üretti. Bunun yaklaşık 400 milyar metreküpünü iç piyasasında kullanırken, 155 milyar metreküpünü Avrupa'ya ihraç etti. Rus gazının geri kalanı ise 'Power of Siberia' üzerinden ya da LNG olarak Çin gibi diğer tüketici ülkelere satıldı.

Petrolde ise dünya üretiminin yüzde 10'una denk gelen 10 milyon varillik üretimi Rusya'yı - ABD ve Suudi Arabistan'ın ardından - dünyanın üçüncü büyük petrol üreticisi yapıyor.

Petrol ihracatı ise 5 milyon varil civarında. Rusya nükleerde de öne çıkan bir ülke. Birçok enerji altyapısı, LNG, yenilenebilirde kullanılan nadir maden ve metaller de Rusya'dan geliyor.

Rosneft, Gazprom, Rosatom dünya çapında Rus enerji ihracatçıları. Rusya'nın ihracatçı konumunun uygulanan yaptırımlar nedeniyle değiştiğini ama adaptasyon ile ihracat pazarlarının dönüşüme uğradığını belirten Global Resources Partnership Başkanı Mehmte Öğütçü, "Üretim azalması ve geleneksel pazarlar dışına çıkılmasına rağmen enerji ihracat gelirleri azalmadı.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, tam aksine, fiyatların artması nedeniyle 2022'de petrol ve gaz ihracatından 'kayda değer bir kâr' beklediklerini söyledi" diyor. Batı'nın politikaları sonucu oluşan yeni fiyatlar nedeniyle Rusya'nın bütçesinde kayıp yaşamadığını kaydeden Öğütçü, "Tam aksine bu yıl enerji kaynakları ihracatından elde ettiği kârda önemli bir artış bekleniyor" diye konuşuyor.

TÜKETİMDE ÇİN LİDER


Son dönemde dünyadaki en büyük enerji ithalatçıları ve ihracatçılarında değişim rüzgarları esiyor. ABD süratle bir numaralı petrol ve doğal gaz üreticisi, yatırımcısı, ihracatçısı olma yolunda.

Avrupa'daki krizin aslında hem üretim ve ihracat artışı hem de Trump döneminde başlatılmış olan 'küresel enerji hükümranlığı' sayesinde ABD'yi başat oyuncu yapacağının altını çizen Öğütçü, şunları anlatıyor: "Sıvılaştırılmış doğal gazda da benzeri bir olgu yaşanıyor. Katar ve Avustralya'yı geride bırakan ABD, LNG'de de bir numaralı oyuncu konumuna geliyor bu yıl sonundan önce.

Çin, hemen her enerji dalında dünyanın en büyük tüketicisi. Bu konumu daha uzun zaman değişmeyecek. Rusya'nın Ukrayna'yı işgal etmesi nedeniyle birçok ülke Rusya'dan petrol ithalatını azaltırken, Asya'daki en büyük iki alıcı olan Hindistan ve Çin rekor hacimde Rus petrolü aldı."

İKİ ÜLKEYE DİKKAT


Potansiyel olarak enerji arenasına ihracatçı olarak geri dönebilecek olan iki ülkeye dikkat çeken PWC Türkiye Şirket Ortağı/ Enerji, Altyapı ve Doğal Kaynaklar Endüstri Lideri Murat Çolakoğlu "Venezüella ve İran gibi ülkeler bizi şaşırtabilir. Politik gelişmeleri takip etmek gerek" diyor.

Batılı ülkelerin Rusya'ya uyguladıkları yaptırımlar çerçevesinde satın alınmayacağı söylenen petrol ve doğal gazın kısa vadede, en azından önümüzdeki kış ayına kadar ikamesinin mümkün olmayacağını düşünen Çolakoğlu, şöyle devam ediyor: "Ancak çözüm alternatifleri mevcut.

Bu nedenle kısa zaman önce vazgeçilen fosil yakıtlı santrallerin yeniden gündeme geldiğini, nükleere eskisi gibi negatif yaklaşılmadığını ve geri dönülebileceğini, doğal gazı farklı kaynaklardan temin ederek 'yeşil değil ama temiz yakıt' yaklaşımları olduğunu görüyoruz.

Ayrıca Avrupa'da yenilenebilir enerji yatırımları ile ilgili izin süreçleri uzun sürüyor. Şu anda ülkeler bu uzun izin süreçlerinin altı ay gibi kısa sürede tamamlanıp bir an önce yenilenebilir enerji kaynaklarının devreye alınabilmesi için büyük çaba sarf ediyor."

AB'Yİ ZOR BİR KIŞ BEKLİYOR


Beklenmedik yeni bir salgın, doğal felaket ya da jeopolitik gerilim çıkmazsa önümüzdeki dönemde petrol ve gaz fiyatlarının yükseliş trendini koruması bekleniyor.

Mevcut yüksek fiyatların sürdürülemez olduğunu ifade eden MOBEN Danışmanlık Kurucusu Emin Emrah Danış, bu durumun doğal gazda kısa vadede değil ama petrol ve diğer emtialar açısından küresel ekonomide yaşanacak daralmaya bağlı olarak önümüzdeki yıldan itibaren olumsuz etkilenebileceğini söylüyor.

2021 yılında AB ithal ettiği doğal gazın yüzde 45'ini, tükettiği gazın yüzde 40'ını Rusya'dan ithal etti. AB Rusya'dan ham petrol ve kömür gibi diğer enerji emtiaları da ithal ediyor.

AB'nin Rusya'ya büyük bir enerji bağımlılığının olduğuna değinen Danış, şunları ekliyor: "Gerek LNG ithalatı, gerekse boru hatları ile diğer ülkelerden ilave ithalatla birlikte 155 milyar metreküplük Rus gazının en

RUSYA'NIN EN BÜYÜK MÜŞTERİSİ


ABD, İngiltere ve birçok Avrupalı şirket Ukrayna'daki savaş sonrası petrol alımlarını durdururken, bu durum Moskova hükümetini Asyalı alıcılara yöneltti. Hindistan, Ukrayna işgali ardından Rusya'dan indirimli petrol alımı'nın Mart-Mayıs döneminde bir önceki yıla göre yüzde 658 artış gösterdi.

Daha önce Rusya'nın Hint petrol ithalatındaki payı yüzde 0,2 iken bugün itibarıyla yüzde 50. Çin, günlük 2 milyon varil ile Rusya'nın en büyük petrol müşterisi oldu. Avrupa ve ABD dışındaki dinamik ekonomiler Rusya'dan daha fazla enerji alarak enerji ticaretinin yönünü değiştirdiler.