Türkiye'nin en zengin kişi ve ailelerini listelediğimiz 'En Zengin 100 Aile' araştırmasının bu yıl 16'sını hazırladık. Geçen yıl ağustos ayında kur kriziyle patlak veren ve makro göstergelerin bozulmasına neden olan ekonomideki dalgalanma, araştırmamızı etkilemeye devam ediyor.
TALİP YILMAZ
tyilmaz@ekonomist.com.tr
İş hacminde yurtdışı cirosu yüksek şirketlerin patronları ve yıldız sektör turizm tarafında yatırımı olanlar listede daha yukarı çıkmayı sürdürdü. Yüksek döviz borcu olanlar ise gerilemeye devam etti.
Tabloları görmek için görsellere tıklayın.
Koç Ailesi, Şevket Sabancı ve Ailesi ile Erol Sabancı ve Ailesi, listenin ilk üç sırasındaki yerlerini koruyor.
Bu yıl listeye yeni giren isimler ise Yıldızlar Yatırım Holding'in patronu Fehmi Yıldız, Barut Otelleri'nin sahibi Ahmet Barut ve NG Grubu'nun patronu Nafi Güral oldu.
Ekonomist Dergisi'nin geleneksel çalışmaları arasında en dikkat çekenlerden biri olan En Zengin 100, bu yıl 16'ncı kez hazırlandı. Geçen yıl kur artışları ve reel sektörün yüksek döviz bazlı borçları listede önemli değişimleri beraberinde getirmişti.
8 milyar dolar üstünden başlayan kademelendirme bir kademe aşağı çekilerek 7 milyar dolar ve üstünden başlatılmıştı. Yani otomatik olarak tüm grupları rakamsal bazda birer kademe aşağı çekmiştik.
Bu yılki araştırmamızda da, kur krizi sonrası, ekonomideki küçülmenin özellikle iç piyasaya iş yapan şirketlerin patronlarının servetlerine negatif etkilerinin devam ettiğini gördük.
Çalışmayı dolar bazında hazırladığımız için geçen yıla göre kur artışının etkisine bakmak gerekiyor. Geçen yıl kur artışlarıyla dolar/TL 7,20 seviyelerini görmüştü.
Ardından kamudan adımlar gelmiş ve Merkez Bankası radikal şekilde politika faizini yüzde17,75'ten 625 baz puan artırarak yüzde 24 seviyesine çıkarmıştı.
Böylece dolar kurunun ateşi sönmüş ve 5,15 TL seviyesine kadar inmişti. Bu yılki araştırmamızda ise dolar/TL 5,70 seviyesinde yani geçen yıla göre kur yüzde 11 yükseldi.
NELER ETKİLİ OLDU?
İhracat yapan, iş hacminin önemli bölümünü yurtdışından elde eden, turizm sektöründeki toparlanmadan etkilenen isimler listede gücünü artırdı. Varlık satışları, borç yeniden yapılandırma haberleri de listeyi etkiledi.
Bizim için bu çalışmada şirket değerlemeleri açısından önemli bir göstergeyi borsanın performansı oluşturuyor. Çünkü halka açık şirketlerin piyasa değeri servet hesaplamada önemli bir kriter olarak kabul ediliyor.
Geçen yıl çalışmayı yaptığımız dönemde endeks 94.000'li seviyelerdeydi. Bu yıl ise 98.000 seviyesinde. Dolar bazında bakıldığında ise şirket değerlemelerinde genel olarak yüzde 5-10 arasında kayıplar olduğunu gördük.
Bunun yanında son yıllarda gayrimenkulün yükselişinden faydalanan aileler son birkaç yıldır yaşanan olumsuzluklardan nasibini almaya devam ediyor. Ciddi stokta ve borçta yakalanan gayrimenkul zengini ailelerin listede gerilemeye devam ettiği gözleniyor.
LİDERLER DEĞİŞMEDİ
Bu yılın listesine bakıldığında üst sıralarda önemli bir değişiklik olmadığını söyleyebiliriz. Koç Ailesi, araştırmamızın 16'ncı yılında da en üstteki aile oldu. Şevket Sabancı ve Ailesi ile Erol Sabancı ve Ailesi listenin üst sırasındaki diğer önemli aileler olarak sıralandı.
Yurtdışı işlerindeki büyümesiyle dikkat çeken Yıldırım Ailesi, Taha Holding'in ortakları Küçük Ailesi ile Dizdar Ailesi, Kurdoğlu Ailesi, Tosyalı Ailesi gibi aileler daha üst sıralara yükseldi. İç piyasadaki daralmadan olumsuz etkilenen inşaat sektörü nedeniyle Ali Ağa-oğlu, Torun Ailesi gibi isimler ise sıralamalarda gerilemeye devam etti.
Bu yıl listeye yeni giren isimler ise Yıldızlar Yatırım Holding'in patronu Fehmi Yıldız, NG Grubu'nun patronu Nafi Güral ve Barut Grubu'nun patronu Ahmet Barut oldu. Fehmi Yıldız önemli yatırımları ile listeye girerken, turizm sektöründeki önemli toparlanmayla birlikte Ahmet Barut ve Nafi Güral da listeye girdi.
Burada şunu da belirtelim. Bir aile listeden çıkmışsa, bu durum söz konusu ailenin servetini kaybettiği anlamına gelmiyor. Aşağıdan gelen isimlerin gösterdiği performans yukarıda bulunanları zorlamış olabiliyor.
SON ÜÇ YILDA VEFAT EDENLER
En Zengin 100 listesinde yer alan ailelerden bu yıl da vefat haberleri geldi. Akkök Grubu'nun ana ortağı üç kardeş, Ali Raif Dinçkök, Ömer Dinçkök ve Nilüfer Dinçkök aralarında yaşanan anlaşmazlıklar nedeniyle işlerini ayırmışlardı ve Akkök Grubu'ndaki hisselerini kurdukları yeni yapılanmalar üzerinden yönetmeye devam ediyorlardı.
Ailenin en büyük temsilcisi olan ARD Grup Holding'in patronu Ali Raif Dinçkök, Aralık 2018'de 74 yaşında vefat etti. Dinçkök'ün vefatının ardından holdingin yönetimini oğlu Raif Ali Dinçkök devraldı.
Önceki yıl da listemizde yer alan isimlerden Enka Holding'in kurucusu duayen iş insanı Şarık Tara ve Demirören Grubu'nun patronu Erdoğan Demirören ebediyete intikal etmişti.
Yine son üç yıla bakıldığında da Eti'nin kurucu ve Onursal Başkanı Firuz Kanatlı ile Yıldırım Ailesi'nin üç numaralı ismi Mehmet Yıldırım ve Tekfen Holding'in ortaklarından duayen iş insanı Feyyaz Berker'in de vefat haberi gelmişti.
ÇALIŞMA NASIL YAPILIYOR?
Bu çalışma yapılırken pek çok parametreye bakıyoruz. Öncelik verdiğimiz alan ise Borsa İstanbul. Şirketlerin piyasa değerlerini analiz ediyoruz.
Çünkü Koç, Sabancı, Şahenk, Doğan, Eczacıbaşı, Yazıcı, Özilhan gibi önde gelen ailelerin şirketlerinin bazıları Borsa İstanbul'da işlem görüyor. Burada ailelerin sahip olduğu hisse oranlarının piyasa değerlerine bakıyoruz. Bu şirketler, benzer servet karşılaştırmalarında da önemli bir veri kaynağı olarak kabul görüyor.
Tabii burada ailelerin geçmiş yıllara ait büyümeden kaynaklanan kâr birikimlerini de unutmamak gerekiyor. Özellikle listenin ön sıralarındaki ailelerde şu anda işin başında ikinci, üçüncü kuşak temsilcileri yer alıyor. Bu ailelerin uzun yıllara dayanan bir servet birikimleri bulunuyor.
Zenginliği etkileyen bir diğer kaynak da gayrimenkul varlıkları. Ancak gayrimenkul ve inşaat işleriyle uğraşan aileler, stoklar ve finansal borçlar nedeniyle son birkaç yıldır sıkıntı yaşıyor.
Gayrimenkul değerlemeleri de aşağı yönlü hareket ediyor. Büyük altyapı işiyle uğraşan şirketler işlerine devam ediyor ancak burada da bir yavaşlama var. Bu durum söz konusu işlerle uğraşan ailelerin listede gerilemesine neden oluyor.
BÜYÜK ŞİRKET LİSTELERİ
Bu parametrelerin yanında yine Ekonomist Dergisi'nde Anadolu 500 gibi çok değerli bir çalışmaya imza atıyoruz. 2004 yılında Anadolu 250 şeklinde başlattığımız bu çalışmayı 2010 yılından bu yana Anadolu 500 olarak devam ettiriyoruz.
Bu çalışmalarımızda da görüldüğü üzere son yıllarda Anadolu'dan çok önemli iş insanları çıktılar. Bunlardan bazıları şirketlerini uluslararası güç haline getirmeyi bile başardılar.
Bu da doğal olarak En Zengin 100 araştırmamıza Anadolu'dan isimlerin katılmasını beraberinde getiriyor. Bunların başında da Anadolu'nun dev grubu Gaziantepli Sanko geliyor. Abdül-kadir Konukoğlu'nun liderliğindeki aile listede güçlü şekilde kalmaya devam ediyor. Yine Erdemoğlu, Tosyalı, Öksüz, Orhan, Ahlatcı aileleri de listede yer buluyor.
Çalışmamızda kardeş yayınımız Capital'in Capital 500 araştırmasından da faydalanıyoruz. İSO 500, İSO ikinci 500 gibi önemli çalışmaları da kaynak olarak kullanıyoruz.
Servet yönetimi uzmanlarıyla, tanıdığımız ve bilgisine güvendiğimiz, üst düzey bankacılarla da konuşuyoruz. Tüm bunların sonucunda önünüzde bulunan listeyi hazırlamış oluyoruz.
VARLIK SATIŞLARI
Yukarıda da ifade ettiğimiz üzere, büyük varlık alış ve satışları çalışmamızda önemli bir unsur. Ancak bu alanda son yıllarda bir yavaşlama olduğunu görüyoruz. Bu yıla bakıldığında Boyner Perakende şirketinin yüzde 43,91'inin 405 milyon dolara Katar merkezli Mayhoola'ya satışı en önemli işlem olarak dikkat çekti.
Bunun yanında Betek Boya'nın sahibi olan Gözde Akpınar'ın şirketi Japonya merkezli Nip-pon'a 245 milyon dolara sattığını gördük. Ulusoy Elektrik, 214 milyon dolara ABD merkezli Eaton'a satıldı.
Son olarak geçen haftanın son günü Demirören Ailesi'ne ait olan akaryakıt ve otoğaz dağıtım şirketlerine Türkiye'nin en büyük mesleki emeklilik fonu OYAK'ın talip olduğu ve görüşmelerin başlandığı haberi geldi.
Son bir yıla bakıldığında satın alma ve birleşme işlemlerinde yavaşlamalar olduğu gözlense de, varlık alımları ve satışlarında ortaya çıkan değerlemeler En Zengin 100 listesi üzerinde etkili oluyor.
Küresel servet 360,6 trilyon dolara ulaştı
Credit Suisse'in yayımladığı 2019 Küresel Servet Raporu'na göre dünya nüfusunun yüzde 1'ini oluşturan milyonerler küresel servetin yüzde 44'ünün sahibi konumunda. Son bir yılda ülkelerde yaşanan servet değişimlerine bakıldığında, 2018-2019 arasında dolar milyoneri en çok artan ülke ABD oldu.
Ülkede dolar milyoneri sayısı 675 bin kişi arttı. Onu Japonya ve Çin takip etti. 2018 yılında 118 bin dolar milyoneri olan Türkiye'de ise 2019'da bu sayı 94 bine geriledi. Yani ülkemizde 24 bin milyonerin serveti 1 milyon doların altına indi. Milyoner sayısına bakıldığında en çok milyoner 18,6 milyonla ABD'de bulunuyor.
Onu 4,4 milyonla Çin, 3 milyonla Japonya, 2,5 milyonla İngiltere takip ediyor. Küresel servet değişimlerine bakıldığında toplam servetin en çok yükseldiği ülke 3,8 trilyon dolarla ABD oldu. ABD'yi 1,9 trilyon dolarlık artışla Çin, 930 milyar dolarla Japonya, 625 milyar dolarla Hindistan takip etti.
Son bir yılda en çok servet kaybeden ülkeler arasında ise Avustralya 443 milyar dolarlık düşüşle ilk sırada yer aldı. Türkiye'deki kayıp 275 milyar doları bulurken, Pakistan'ın toplam serveti 141 milyar dolar düştü.