TALİP YILMAZ
tyilmaz@ekonomist.com.tr
Dolar kurunda yaşanan tarihi zirve seviyeleri, Rusya krizi, 15 Temmuz darbe girişimi gibi faktörler, listeyi etkileyen ana unsurlar olarak karşımıza çıktı.
Tabloları görmek için görsellere tıklayın.
Koza Grubu'ndan sonra Anadolu'nun süper güçlerinden Boydak Ailesi ile Nakipoğlu Ailesi ise FETÖ soruşturmasıyla birlikte mal varlıklarını"şimdilik" kaybetti. Sonuçta yıllardır olduğu gibi bu yıl da Koç Ailesi, Şahenk Ailesi ve Şevket Sabancı Ailesi ilk üçteki yerlerini korumaya devam etti.
“Zengin olmak istersen, yalnız para kazanmayı değil, en ziyade idare etmenin yollarını öğren” demiş ABD’li iş adamı ve siyasetçi Benjamin Franklin. Ekonomist Dergisi olarak 2004 yılından bu yana Türkiye’nin En Zengin 100 Kişi ve Ailesi Araştırması’nı yapıyoruz.
Bu yıl 13’üncüsünü düzenlediğimiz çalışmamız, ilginç bir dönemden geçtiğimizin de göstergesi olarak yorumlanmalı.
Çalışmamızda yalnızca para kazanan değil zor dönemlerde servetini korumayı başaran, sadece Türkiye’de çalışmayıp işini daha geniş coğrafyalara yayan iş insanlarının listede üst sıralara hareket ettiği bir dönem yaşadık.
Kur riski taşıyanlar, turizm, otelcilik gibi alanlarda yatırımları olanlar, konut satışlarındaki durgunluktan etkilenen inşaat şirketi sahipleri ve 15 Temmuz darbe süreci sonrasında mal varlıklarına el konulanlar ise listede geriledi veya liste dışı kaldı.
KUR ETKİSİ
Servetlerin yönünü sadece iç faktörler değil dış faktörler ve jeopolitik gelişmeler de belirliyor. Geçen hafta ABD’de başkanlık seçimi yapıldı. Piyasalar açısından sürpriz olarak yorumlanan bir şekilde Donald Trump başkanlık koltuğuna oturdu.
Bu da dolar kurunda 3,26 seviyelerinin görülmesine neden oldu. Geçen yıl bu çalışmayı yaptığımızda dolar/TL kurunun 2,92 seviyesinde olduğu dikkate alındığında, TL’nin yüzde 11,3 oranında değer yitirdiğini görüyoruz. Yine bizim için önemli bir gösterge borsa endeksi ve şirket değerlemeleri.
Geçen yıl haber çalışmasını yaptığımızda BİST-100 79.500 seviyesindeyken son durumda endeks 75.000 seviyelerinde. Yani borsa değerlemelerinde de TL bazında yüzde 5’in üzerinde değer kaybı var. Sonuçta son yıllarda TL’de yaşanan değer kayıplarının ve borsadaki düşüşlerin de servetler üzerinde büyük etkiye sahip olduğu görülüyor.
LİSTEDEKİ DEĞİŞİKLİKLER
Sonuçta 2016 yılı çalışmamızda da listeden düşen, yükselen aileler olduğu gibi liste dışı kalan ve listeye yeni giren aileler de oldu.
Özellikle yurtdışında işlerini daha da büyüterek hem kur düşüşlerinden daha az etkilenen hem de döviz bazlı gelirlerini artıran şirketlerin sahipleri listede daha üst seviyelere çıktılar.
Listeye bakıldığında Yıldız Holding’in patronları Murat Ülker ve Ahsen Özokur kardeşler üst sıralardaki yerlerini daha da kuvvetlendirirken, liman işletmeciliğinde dünyada ilk 10’u zorlayan Yıldırım Holding’in son yıllardaki yükselişi de devam ediyor. Bu yıl Yıldırım Ailesi en hızlı çıkışı yapanların başında geliyor.
Bunun yanında turizm, otelcilik, tekstil gibi işlerle uğraşan, Necati Kurmel, M. Nazif Günal, Fettah Tamince gibi isimler ve ortaklar arasında çıkan sorunlarla birlikte Dinçkök Kardeşler, Cevahir Ailesi aşağı sıralara geriledi.
Bu yıl listenin yeni yüzleri ise Hüseyin Aslan, Yusuf Öz-türk, Gülay Ailesi ve Koloğlu Ailesi oldu. Listeden Boydak Ailesi, Nakipoğlu Ailesi, Çoban Ailesi, Toksöz Ailesi çıktı.
GLOBAL OLMA YOLUNDALAR
Yukarıda da ifade ettiğimiz üzere, Türk şirketlerinin gelişimine bakıldığında iç pazarda belirli hacme gelenlerin ihracat yoluyla tanıştıkları bölge ülkelerde iş hacimlerini genişletmeye başladıklarını, fabrikalar kurduklarını, hatta şirket satın almaları yapmaya başladıklarını gördük.
Bölgesel oyuncu olma adımlarıyla başlayan bu süreçte, artık hedefler daha da büyük. Murat Ülker ile Ahsen Özokur kardeşlerin Yıldız Holding’i bu anlamda en çok dikkat çeken grup oldu.
2008 yılında dünyaca ünlü Godiva çikolata şirketini satın alarak global arenada büyük bir adım atan Ülker Ailesi, ikinci büyük adımını dünyanın en büyük altıncı atıştırmalık, bisküvi markalarından İngiliz United Biscuits’i Kasım 2014’te yaklaşık 3 milyar dolara satın alarak attı. Bunun ardından da global işlerin yönetilmesi adına Pladis adlı şirket İngiltere merkezli olarak kuruldu.
Sonuçta 2015 yılı itibariyle Yıldız Holding’in konsolide 12 milyar dolar olan cirosunun 5,2 milyar dolarını 120’nin üzerindeki satışlarıyla Pladis şirketi yapıyor. Bu anlamda dikkat çekmemiz gereken bir diğer grup 100 bine varan çalışanıyla Türkiye ekonomisinin en büyük oyuncusu olan Koç Holding.
Grubun en önemli şirketlerinden biri olan Arçelik’in yurtdışı faaliyetlerini yöneten iştiraki Ardutch, 2015 itibarıyla 2,6 milyar dolarlık bir iş hacmine sahip ve satın almalarla yoluna devam ediyor. Ardutch, son olarak Pakistan’da Dawlance markasıyla dayanıklı tüketim mallarının üretim ve satışını yapan şirketleri 243,2 milyon dolar bedelle satın aldı.
Arçelik’in İngiltere‘deki şirketi Beko PLC ise 504 milyon dolarlık ciroya sahip. Arçelik’in Grundig, Beko France, Deffy, Beko Deutschland gibi şirketleri de bulunuyor. Sonuçta 2015 yılı sonu itibariyle Arçelik’in iş hacminin yüzde 60’ı yurtdışı işlerinden geliyor.
RUSYA KRİZİ ETKİLEDİ
Yazıcı ve Özilhan ailelerinin sahibi olduğu Anadolu Grubu’nun işlerinin yüzde 23’ü yurtdışından geliyor. Anadolu Efes’in özellikle Rusya ile yaşanan uçak kriziyle birlikte yurtdışın-daki işlerinde düşüş yaşansa da meşrubat tarafında işlerini yöneten CCI International 1,2 milyar dolar ciro sağlıyor. Anadolu Grubu’nun bira işlerini yöneten Efes Breweıres Int. şirketinin cirosu ise 725 milyon dolar.
Erman Ilıcak’ın patronu olduğu Rönesans Grubu, yurtdışı işleriyle tanınan bir diğer grup. Ancak grubun Rusya işleri büyüme hızını yavaşlattı.
Garanti Bankası’nda çoğunluk hisselerini BBVA Grubu’na satan Ferit Şahenk’in patronu olduğu Doğuş Grubu, yurtdışında turizm, Türkiye’de ise yeme içme sektörüne yaptığı yatırımlarla dikkat çekti.
Bunun yanında bölge ülkelerinde hizmet sektöründeki satın almalarıyla öne çıkıyor. Yine son yıllarda yurtdışında yaptığı işlerle adından sıklıkla söz ettiren Yıldırım Holding, altyapı işlerinde aldıkları dev ihalelerle adlarından söz ettiren Tekfen ve Enka gibi gruplar listede varlıklarını sürdürüyorlar ve üst sıralarda tutunuyorlar.
ÇALIŞMA NASIL YAPILIYOR?
Peki çalışmayı yaparken nelere dikkat ediyoruz? Bu çalışma birçok farklı parametreye bakılarak hazırlanıyor. Öncelikle bizim için en önemli parametre, şirketlerin borsadaki değerlemeleri. Çünkü En Zengin 100 listesindeki Koç, Sabancı, Şahenk, Doğan, Eczacıbaşı, Yazıcı, Özilhan gibi önde gelen ailelerin şirketlerinin bir kısmı Borsa İstanbul’da işlem görüyor.
Burada söz konusu şirketlerin toplam değerine değil, halka açık paylar ve varsa diğer ortakların payları çıkarılarak ailelerin sahip olduğu hisse oranlarının piyasa değerlerine bakıyoruz. Ailelerin geçmiş yıllara ait büyümeden kaynaklanan kâr birikimleri ve halka açık olmayan varlıkları da unutmamak gerekiyor.
Özellikle listenin ön sıralarındaki Koç, Sabancı, Şahenk, Ülker, Eczacıbaşı, Doğan gibi şu anda işin başında ikinci, üçüncü kuşağın olduğu aileler örnek olarak gösterilebilir.
GAYRİMENKUL ZENGİNLİĞİ
Zenginliği etkileyen bir diğer kaynak da gayrimenkul sahipliği. Son yıllarda gayrimenkul geliştirme alanında yaratılan yüksek değerler söz konusu. Bu yüksek değerler, En Zengin 100 listesinde önemli bir parametre.
Yine gayrimenkul sektöründe önemli işlere imza atan Ali Ağaoğlu, Torun Ailesi, Erman Ilıcak, Avni Çelik, Hüseyin Özdilek gibi isimleri de burada anmak gerekiyor.
Son yıllarda büyük altyapı ihaleleri, bu ihalelerde öne çıkan aileleri yukarı seviyelere taşıdı. 3. Havalimanı, köprü, otoyol işleri gibi projeler sayesinde, Mehmet Cengiz, Nihat Özdemir, Sezai Bacaksız, Koloğlu Ailesi gibi isimler listede yer bulmaya devam etti. Ancak, uzmanlar 3 yıldır döviz kurlarının, proje finansman maliyetlerini de artırdığını ve bunun da sevetlere olumsuz katkı yaptığına dikkat çekiyorlar.
Yine 2005 yılından itibaren Türkiye’de çok ciddi satın alma & birleşmeişlemleri oluyor. Ekonomist Dergisi olarak bu konuyu en yakından izleyen yayınız. Sonuçta bu işlemlerden ortaya çıkan değerler söz konusu. Ya da benzer şirketlerin çarpanlarından olası satış değeri hesapları yapılabiliyor.
Son bir yıla bakıldığında satın alma & birleşme işlemlerinde yavaşlamalar olduğu gözlense de, varlık alımları ve satışlarıyla ortaya çıkan değerlemeler liste üzerinde etkili oluyor.
EN BÜYÜKLER
Yine Ekonomist Dergisi olarak Anadolu 500 gibi çok değerli bir çalışmaya imza atıyoruz. Bu çalışmayla Anadolu Kaplanları’nın önce ulusal sonrasında da uluslararası bir güç olduklarını hep beraber izledik.
Boydak Ailesi de Anadolu’nun önemli girişimcilerinden biriydi. 15 Temmuz sürecinde FETÖ soruşturması kapsamında bazı şirketlere el konulduğunu gördük. Bundan en çok etkilenen grup Kayserili Boydak Grubu oldu.
Şirketlerinin TMSF’ye devredilmesiyle birlikte Boydak Ailesi liste dışı kaldı. Yine Gaziantepli Nakipoğlu Ailesi de benzer bir durum yaşadı.
Çalışmamızda kardeş yayınımız Capital’in Capital 500 araştırmasından da faydalanıyoruz. İS0-500, İSO 2’inci 500 gibi önemli çalışmaları da kaynak olarak kullanıyoruz. Servet yönetimi uzmanlarıyla, bilgisine güvendiğimiz üst düzey bankacılarla da konuşuyoruz. Tüm bunların sonucunda önünüzde bulunan listeyi hazırlıyoruz.
Bir aile o yıl listeden çıkmışsa, bu durum mutlaka söz konusu ailenin servetini kaybettiği anlamına gelmez. Aşağıdan gelen isimlerin gösterdiği performans, yukarıda bulunanları zorlamış olabilir.
BU YIL LİSTEYE GİREN 4 GRUP VAR
ÖZTÜRK HOLDİNG: Yusuf Öztürk ve kardeşleri tarafından kurulan holding, özellikle yurtdışı müteahhitlik faaliyetleriyle büyüdü. Geçen yılki 2,7 milyar dolarlık iş hacmini bu yıl 3,1 milyar dolara taşıyan Öztürk Holding, geçen yıl 'Dünyanın En Büyük 250 Müteahhidi' listesine girmeyi başardı. Öztürk, kısa bir süre önce Maldivler'de 1,3 milyar dolarlık İbrahim Nasr Havalimanı ile 5 bin konutluk projenin ihalesini kazandı.
YDA GRUP: Hüseyin Arslan'ın, 23 yıl önce sıfırdan kurduğu YDA, bugün 1,5 milyar TL cirolu bir gruba dönüştü. İnşaat ve taahhüt işleriyle büyüyen YDA, havalimanı işletmeciliği, sanayi, sağlık, enerji alanlarına da yatırım yaptı. 20 yıllık süreçte yıllık ortalama yüzde 40 civarı büyüyerek bugünkü noktaya gele grup madencilik sektörüne girmek üzere de çalışmalar yürütüyor.
KOLİN GRUBU: 1977'den bu yana müteahhitlik faaliyetleri yürüten Kolin İnşaat grubun lokomotif şirketi. İnşaat dışında enerjiden liman işletmeciliğine, madenden çimentoya kadar geniş bir sahada varlar. İstanbul'da yapımı süren yeni havalimanının ortaklarından olan grup Artvin'de de dünyanın en yüksek barajlarından birini inşa ediyor Koloğlu Ailesi'nin sahibi olduğu Kolin'in yönetim kurulu başkanlığını Naci Koloğlu yürütüyor.
GÜLAYLAR GRUBU: Türkiye'nin en köklü gruplarından biri. Kuruluş yılı 1926. Mehmet Gülay'ın yönetim kurulu başkanlığını yaptığı grup kuyumculuk sahasında büyüdü. Son dönemde alışveriş merkezlerine önemli yatırımlar yaptı. ABD/New York'ta da yatırımları var. Ana işi kuyumculuk alanında yüzde 30 büyüyen grup, nakit zengini olarak biliniyor.
DİKKAT ÇEKEN SATIN ALMALAR
ACIBADEM GRUBU: Türkiye'nin sağlık alanındaki en büyük yatırımcılarından biri olan Mehmet Ali Aydınlar'ın başında bulunduğu Acıbadem, bu yıl içinde 125 milyon Euro'luk yatırımla Bulgaristan'ın en büyük özel hastanesini satın aldı.
ESAS HOLDİNG: Şevket Sabancı'nın liderliğindeki Esas Holding, 2016 yılında önemli işlemler gerçekleştirdi. Bunların başında da ortağı olduğu Mars Sinemaları'nın 605 milyon Euro bedelle Güney Koreli CJ CGV'ye satışı geliyor. Yine Peyman Kuruyemiş şirketini de 110 milyon dolar bedelle İngiltere merkezli Bridgepoint Capital'e sattı.
FİBA HOLDİNG: 2016 ikinci çeyrekte Fibabanka'ya sermaye artırımı yoluyla Abraaj Grubu'nun yüzde 9,95 oranında ortak olması, bu yılın en flaş ortaklık işlemlerinden biri oldu. Hüsnü Özyeğin'in patronu olduğu Fiba Grubu'na bağlı Fina Holding de geçen yıl sonbaharda Kumport ve Fina limanlarındaki yüzde 65 hisseyi Hong Kong'lu Cosmo Pasifik'e 940,1 milyon dolara satmıştı.
DOĞUŞ HOLDİNG: Temmuz 2015'te Garanti Bankası'ndaki yüzde 24,2 hissesinin yüzde 14,89'unu yaklaşık 2 milyar Euro bedelle bankanın diğer ortağı İspanyol BBVA Grubu'na sattıktan sonra 2015 yılının ardından 2016 yılında da satın almalara devam etti. İspanya'da 250 milyon dolara iki otel aldı.
RÖNESANS GRUBU: Uluslararası Finans Kurumu (IFC) ve Rönesans Holding hissedarlık anlaşması imzaladı. IFC, ortaklık sözleşmesi kapsamında Rönesans Holding'e 215 milyon dolar tutarında yatırım yaptı. Ancak bu yatırımın hangi oranda hisseye karşılık geldiği açıklanmadı.
YILDIRIM HOLDİNG: Geçen yıl Portekiz merkezli liman ve destek hizmeti şirketi TERTIR'ı 335 milyon Euro'ya satın aldı. Bu şirketin Avrupa ve Latin Amerika'da limanları bulunuyor. Yıldırım Holding'in 2025 hedefi dünyanın en büyük ilk 10 uluslararası liman işletmecisinden biri olmak. Yıldım Holding, bu yıl Gebze Dilovası'ndaki Solventaş şirketini bünyesine kattı. İsveç'te Gavle Limanı'ndaki payını yüzde 20 daha artırarak yüzde 100'e çıkarırken, Baltic Sea Gateway Limanı'nın ise tamamını satın aldı.
YILDIZ HOLDİNG: Global ölçekte en çok dikkat çeken grup olan Yıldız Holding, yurtiçinde ve yurtdışında şirket satın alıyor veya satmaya devam ediyor. Geçen yıl Ak Gıda'nın yüzde 80 hissesini yaklaşık 800 milyon dolara satması en önemli işlemi oldu. İçecek markaları Cola Turka, Çamlıca Gazoz ve Saka Suyu'nun yüzde 90'ını Japon Dydo Drinks şirketine yaklaşık 110 milyon dolara devretti. Saf GYO'daki yüzde 26,2 payını 125 milyon dolara sattı. Yıldız Holding, 2016 yılında da işlemlere devam etti. Mısır'da gıda fabrikasına ortak oldu. Bunun yanında Turgay Ciner'in UCZ Mağazacılık şirketinin hisselerine talip oldu.