Turizm için "son iki yılın en parlak sektörü" diyebiliriz. Öyle ama beş yıl önceki verilerin henüz uzağındayız. Yani, ne doluluk ne oda fiyatları ne de oda başına gelir 2014 seviyesinde değil. Ama yükseliş var.
TALAT YESİLOĞLU
tyesil@ekonomist.com.tr
Bunu da dünyanın önde gelen turizm ve otel danışmanlık şirketi Horwath HTL'nin raporuna dayanak paylaşıyorum. Evet, son iki yıldır turizm sektörü daralan ekonominin en iç açıcı performansına sahip.
Son iki yılda yükselen performans nedeniyle turizm sektöründe faaliyet gösteren şirketlerin yeni yatırım kararları da hızlanmaya başlandı. Örneğin,
2019 başında 41 otel için teşvik belgesi alındı. Doğal olarak hepsi 5 yıldızlı değil, çoğunlukla 3 ve 4 yıldızlı. Sektör oyuncularına göre sağlıklı olan da bu yapı. Çünkü, ülkede yeteri kadar 5 yıldızlı otel olduğu savunuluyor. Kim haklı bilemiyorum ama bu tartışmaları pastanın küçüklüğüne bağlıyorum. Neden mi?
Bir kere Türkiye'de marka sayısı yeterli değil. Yine Horwath HTL'nin raporuna değinmek istiyorum. Dünya turizminin en büyük oyuncusu İspan-ya'da 187'si yerli olmak üzere 253 otel markası 80 milyonu aşkın turiste hizmet veriyor.
İtalya'da bu rakam, 143'ü yerli olmak üzere 240. Komşumuz Yunanistan'a da bakalım mı? 159'u yerli olmak üzere toplam 209 otel markasına sahip. Ya Türkiye? Evet, ülkeye gelen turist sayısıyla pek uyumlu olmayan bir marka sayımız var.
44'ü yerli olmak üzere toplam sayı 60. Demek ki, daha alınacak yolumuz var. Yeni markalar Türkiye'ye geliyor ama sayının rakiplere göre yeterli olmadığı ortada. Üstelik, marka sayısı bizden çok daha fazla olan ülkelerin ortalama oda fiyatları, doluluk oranları ve oda başına gelirleri bize göre yüzde 50 ve daha üzeri oranlarda daha yüksek.
Hakkını teslim edelim, Türkiye'de hatırı sayılır sayıda yatırımcı, mevcut tablonun iyileşmesine katkı yapmak, farklı deneyimleri yaşatmak için yüz milyonlarca dolarlık yatırıma imza attı.
Örneğin Antakyalı Necmi Asfuroğ-lu'nun The Museum Hotel Antakya yatırımı gibi. Geçen hafta başında gezdiğim otelin, zemin bölümündeki tarihi kalıntılarıyla, misafirlerine çok farklı bir deneyim yaşatacağını düşünüyorum.
Ne otel ne oda ne de marka sayımız yeterli değil. Merkezi otorite 2023 yılı için iddialı hedefler ortaya koydu. Hedefi büyütmek turizm sektörü için iyiye işaret. Umarım, Türkiye'nin dış dünyayla ilişkileri de bu iddialı hedefler doğrultusunda olur. Aman, en parlak sektörümüze nazar değmesin…
Bu hafta "Gündem" başlıklı yeni bir sayfa açtık. Bu sayfanın ilk konuğu da emekli büyükelçi Mithat Rende oldu. Enerji alanında etkin bir isim olan Rende, sadece bölge ülkeleri değil, AB'den Rusya ve Amerika'ya kadar Türkiye'nin aleyhine açıklamaların yapıldığı Doğu Akdeniz'deki krizin geçmişini, bugünkü durumu ve geleceğe ilişkin önerilerini kaleme aldı. Doğu Akdeniz krizini daha iyi anlamak için mutlaka okumanızı öneriyorum.
Turizmle gelen pozitif havanın büyüdüğü bir hafta diliyorum.