23 Haziran-6 Temmuz 2024 tarihli sayıdan
2023’te 149,2 milyar TL ciro elde eden Doğuş Otomotiv’in önemli markalarından biri olan Volkswagen, bu yıl yapacağı sekiz lansmanla yoğun bir ajandaya sahip. Volkswagen’ın iyileştirilen standart donanımı ve birçok teknoloji güncellemesiyle pazara sunduğu Yeni Passat’ın lasmanında bir araya geldiğimiz Volkswagen Binek Araç Genel Müdürü Gino Bottaro ile hem sektörün durumu hem de şirketin planlarına ilişkin konuştuk.
2023 yıl sonu itibarıyla Volkswagen 71 bin 093 perakende satış adedi ve yüzde 7,3 pazar payı ile binek araç pazarında üçüncü sıradaki yerini koruyor. Üretim sorunları nedeniyle pazarda zorlandıklarını söyleyen Gino Bottaro, önümüzdeki süreçte elektrikli araç lansmanlarıyla Türkiye’de eski güçlerine kavuşmayı hedeflediklerini vurguluyor. Bottaro’nun sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle:
2023 yılı ve bu yılın yarısını değerlendirdiğinizde otomotiv pazarının performansı nasıl?
2023 yılında otomotiv sektöründe satışlar herkesin bildiği gibi rekor düzeyde gerçekleşti. Tabii o performansın altında yatan birkaç yıl pandemi ile başlayan ciddi bir arz krizi ve arz krizinden ötürü ertelenmiş satışlar, lojistik ve ham madde sorunları geliyordu. Bu ertelenmiş talebin üstüne yüksek enflasyon ortamında otomobilin ciddi bir yatırım aracı olarak görülmesi etkili oldu. Yüksek performanstan sonra normalleşme sinyallerini görüyoruz. Pazarda geçen yıla göre daralma oldu. Krediye ulaşım sorunları devam ediyor. Bundan sonra yumuşak iniş mi yoksa sert bir düşüş mü olacak hep birlikte göreceğiz.
Sizin öngörünüz nedir?
Ben daha pozitifim çok karamsar değilim yumuşak bir normalleşme bekliyorum ve satışların 700 bin seviyesinde yılı kapatmasını bekliyorum. Şimdi tabii 960 bin satış seviyelerinden 700 bine iniş, ciddi bir daralma diye düşündüğünüzde, 2023 yılını çıkarın, Türkiye’nin iyi yılları binek otomobil pazarı için zaten 600 binlerdi. Bu yüzden bu yüzde 30’luk daralma iyi bir performans diye düşünüyorum. Bizim için şanslı bir dönem. Çünkü bizim bu yıl sekiz tane yeni lansmanımız var. Altı tanesi yeni model, iki tanesi de ana oyuncumuzun makyajı. Bu hareket bizi pozitif yapıyor. Ayrıca elektrikli otomobillerinin tanıtımında geciktik. 2024 yılı elektrikli otomobillerin ilk defa lansmanını yapacağımız dönem, o yüzden böyle yoğun bir dönemde pozitif olmaya çalışıyoruz.
Pazardaki gidişata karşılaştırdığımızda şirket olarak satışlarda ve pazar payında sizin durumunuz nasıl?
Her otomotiv şirketi gibi bizim şirketin de 2023 yılı performansı çok yüksekti. Pandemi sonrasında yaşanan krizde yarı iletken, ham madde, lojistik sonra üzerine yaşadığımız savaş etkili oldu. Özellikle savaş diyorum çünkü Ukrayna, otomotiv için belli komponentlerin üretiminde çok dominant bir pazar. 2023 yılında artık normalleşme görmeye başladık fakat Volkswagen grubunun üretimle ilgili sıkıntıları hala devam ediyor.
Bu sıkıntıların size yansımaları neler?
Biz pandemi öncesindeki pik seviyemize hala yaklaşmış değiliz. Neredeyse grup 11 milyona yakın, Volkswagen ise 6,5 milyona yakın bir üretim yaptı ama biz hala o noktada değiliz. Bu kadar yeni model girişine rağmen neredeyse yüzde 20 altındayız. Volkswagen, hiç olmadığı segmentlerde otomobil üretmeye başladı ve komple bir elektrik atak geldi. O yüzden kârlılıklar anlamında iyi fakat pazar payı toplam adet anlamında zor bir süreç getirdik ve hala geçirmeye devam ediyoruz. 2024 yılı Volkswagen’in eski performansına kavuşup tekrar globalde birinciliği alacağı, bunun yansıması olarak da bizim Türkiye pazarında tekrar yüzde 15 pazar payına döneceğimiz bir dönem midir? Hayır, değildir. Elektrikli otomobillerin lansmanıyla beraber kaybettiğimiz pazar payını geri alacağız ama tekrar eski gücümüze kavuşmamız üretim ve lojistik problemlerini çözmeden zor.
Şu anda pazar payı nedir ve elektrikli araçlarla birlikte hedefiniz nedir?
Bu normalleşme yaşasaydık, üretim planlamasında ve lojistikte elektrikli otomobillerin lansmanı ve bundan sonra yapılacak birkaç yeni model lansmanla beraber geçmişteki pik yüzde 14 pazar payı seviyesine ulaşacağımızı düşünürdük. Ancak şu anda yüzde 10-11 seviyesinde pazar payımız var. Bu pazar payı yüzde 7’ler seviyesine düştü. Çünkü Türkiye biliyorsunuz bir sedan pazarıydı bu pazarındaki ana oyuncular da Jetta ve Passat modelleriydi. Önce Jetta üretimi durdu, sonra Passat üretimine son verildi. Volkswagen, tamamen sedan üretiminden çıkacağını duyurdu. Çünkü dünyada yükselen SUV talebi oluştu. Bunun Türkiye’ye yansıması da olacak denildi ve öyle de oldu. Passat’ın pazar payı yüzde 3-3,5. Jetta da koyduğumuzda o da 3-3,5’luk bir pazar. Yüzde 7,5’lik pazarı kendi başlarına yapan modelleri kaybedince pazarda kayıp yaşadık. Fakat şimdi tekrar refah dönemindeyiz; ilk önce yüzde 10’lar seviyesinde pazar payına ulaşacağız. Muhtemelen bu 1-1,5 yıl içinde gerçekleşecek. Bundan sonra full elektrikli model lansmanları gerçekleştirdiğimizde de Volkswagen geçmişteki pik pazar payına ulaşacak.
Elektrikli araç lansmanı ne zaman olacak?
Elektrikli lansmanı biraz gecikiyor, planımız ikinci çeyrek sonu gibi gözüküyor. Burada connected car mevzusu var biliyorsunuz otomobiller için ve BTK’nın bu konuyla ilgili regülasyonu beklendi. Açıklama gelene kadar Türkiye’nin regülasyonuna uygun connected car’ların otomobil üretimini yapılmadı. Böylelikle 2024’ün yarısına kadar geldik. Ama şimdi hazırız. Bir elektrik şarj şirketi kurduk. Çok kısa zamanda 580 soket sayısına ulaşacak bir büyüklüğe geleceğiz. Odağımız kendi bayi teşkilatımız daha sonra grubun sahip olduğu şirketlerle gelişeceğiz.
Elektrikli araç pazarında rekabet fazla, sizin hedefiniz nedir?
Yeni bir pazar ama çok hızlı gelişiyor. Türkiye’de 2023’te ay bazında yüzde 6 performanslar gördük. Biz de herhalde yakın zamanda artık Avrupa performansına ulaşıp çift haneli pazar paylarına geliriz diye düşünüyorum. TOGG’un burada çok etkisi var. Otomobil elektrikli oluşu hem bu altyapıları hızlandırdı hem tüketicide elektrikli otomobile sempatik yaklaşım yarattı. Bizim de hedefimiz ilk etapta satışlarımızın yüzde 10 seviyelerinde elektrikli otomobil olması. Önümüzdeki senelerde bu oranı yüzde 15-20 seviyelere çıkacağını düşünüyoruz. Hem ekosistemin gelişimine hem yazılım hem de yeni modellere 70 milyar Euro yatırım planladı şirket. Çok hızlı bir şekilde bu yatırımları gerçekleştiriyor. Şimdi Çin’de bir sub-brand (alt marka) yaratmaya karar verdiler ve bu Çin’deki elektrikli otomobil satışlarının en büyük oyuncusu olmak istiyor. Geçen seneye kadar BYD birinciliği aldı şimdi sub-brand ve model sayısıyla atağa geçecekler. Bu da büyün dünyadaki pazarda itici güç olacak bence.
“Fiyatlarda geri gidiş olmaz”
“Otomotiv sektöründe fiyatları belirleyen iki tane parametre var: Bir tanesi enflasyonun tetiklemiş olduğu ham madde ve sonrasında otomobillerin maliyetine gelen zamlar. İkincisi de kurun yaratmış olduğu etki. Ayrıca Türkiye’de vergi sistemi kademeli biliyorsunuz, bir de bunun etkisini gördük. Ürünün net fiyatına yüzde 10-15’ler seviyesinde zamlar aldık. Ayrıca lojistik sıkıntısı ve maliyetleri üzerine bindi. Ve 3-4 yıllık periyotta otomobil fiyatları alışagelmişin üzerinde zamlandı. Bundan sonra geri gidiş olmaz. Maliyetler ve enflasyon hala yüksek. Son dönemde enflasyonla mücadele tedbirlerini yansıması sevindiriyor bizi ve yatay bir döviz seyri görüyoruz. Burada hareket olmazsa otomobil alımı için iyi bir dönem.”
TÜRKİYE’DE ÜRETİM OLACAK MI?
“Türkiye’de yatırımdan vazgeçtiler ve çıktılar. Şu an global performansta pik dönemlerine göre yüzde 20 gerileme var, ilk hedef önce eski performanslarının verilerine çıkmak. Ondan sonra yeni üretim tesisleri arayışına gireceklerdir.”