Ekonomik büyümenin çıkmazları

09 Mart 2021
Türkiye ekonomisi, Covid-19 salgınının gölgesinde geçen 2020 yılında yüzde 1,8 büyüdü. Hükümet pek çok ülke ekonomisinin küçüldüğü 2020 yılında, Türkiye ekonomisindeki büyümeden memnun. Ancak ekonomi 2020 yılında büyüse de kişi başına düşen yıllık gelir dolar bazında son 14 yılın en düşük seviyesine gerilemiş durumda.

ARAM EKİN DURAN
eduran@ekonomist.com.tr

BÜYÜME YÜZDE 4-5 OLMALI


Bu durum da büyük oranda krediler ve faiz enstrümanı yoluyla gerçekleşen büyümenin işsizlik, yoksulluk ve gelir dağılımı gibi sorunları çözmekten uzak olduğunu gösteriyor. Her ne kadar Türkiye'nin pandemi yılı olan 2020'de OECD ülkeleri içerisinde tek, G-20 ülkeleri içinde ise Çin'den sonra ikinci büyüyen ülke olmasına sevinsek de, unutmayalım ki Türkiye'nin sadece yeni işsiz yaratmaması için en az yüzde 4-5 civarında büyümesi gerekiyor.

YILLIK GELİR 14 YILIN EN DÜŞÜK SEVİYESİNDE


2020'de ekonomide büyüme gerçekleşse de vatandaşın yıllık geliri dolar bazında son 14 yılın en düşük seviyesine gerilemiş durumda. 2007 yılında 9 bin 735 dolar olan kişi başına yıllık gelir, 2013 yılında 12 bin 582 dolara kadar çıkmıştı.

GELİRLER DÜŞTÜ


Dolar bazında kişi başına gelir miktarı, 2013 yılından itibaren düşüşe geçmişti. TÜİK verilerine göre, kişi başına yıllık gelir 2020 yılında Türk Lirası (TL) bazında yüzde 15 artmış gözükse de dolar bazında gelirler yüzde 5,6 azalma ile 8 bin 599 dolara kadar indi. 2020 yılında Türkiye'de sanayi sektörü 2020'de yüzde 2, tarım ise yüzde 4,8 büyüdü.

Eylül ayının sonunda açıklanan 2021-2023 Yeni Ekonomi Programı'nda (YEP) 2020 büyümesi yüzde 0,3 olarak öngörülmüştü.

Ekonomi yönetiminin 2021 büyüme tahmini ise yüzde 5,8 olarak not edilmiş durumda. Ancak 2020'de kredi arzıyla sağlanan büyümenin 2021 hedeflerini tutturmakta ne ölçüde faydası olacağı, önemli bir soru olarak önümüzde duruyor.

PROF. DR. ÖNER GÜNCAVDI "MALİYETLİ BİR BÜYÜME OLDU


"Bu pozitif büyümeyi 'maliyetli' bir büyüme olarak değerlendirmek gerekiyor. Ekonomide yüzde 1,8'lik büyümenin topluma eşit şekilde

dağıtılması halinde, her şeye rağmen kişi başına gelir ortalamasının 2019'a göre çok da değişmeyeceğini söyleyebilirdik.

Ama bir de bunun eşitsiz dağıtıldığını düşünürseniz, ki göstergeler bunu işaret ediyor, bu çok düşük büyüme oranı en azından toplum içindeki bir takım kesimlerde dramatik sonuçlar ortaya çıkardı ve çıkarmaya devam ediyor."

PROF. DR. KAMİL YILMAZ "KREDİ ARZIYLA BÜYÜDÜK

"Pandeminin başlangıç döneminde Türkiye'nin 2020 yılında ciddi bir küçülme yaşayacağına dair öngörüler vardı ancak bunun gerçekleşmediğini gördük. Bunun en önemli nedeni, çok güçlü bir kredi politikası uygulanması oldu.

Başta kamu bankaları eliyle olmak üzere kredi arzında büyük bir sıçrama yaşandı. Bu da ekonomide yüzde 3-5 küçülme beklenirken, tam tersi büyümeye yol açtı. Türkiye'de ekonomi yavaşlamaya başladığında reçete her zaman kredi hacmini artırmak oldu."