DR. ORHAN KARACA
okaraca@ekonomist.com.tr
2017 yılında evlenme sayısı 569 bin 459 ve boşanma sayısı ise 128 bin 411 olmuştu. Buna göre 2018 yılında evlenme sayısı yüzde 2,9 düşerken boşanma sayısı ise yüzde 10,9 arttı.
Evlenme ve boşanma sayılarında başta demografik unsurlar olmak üzere birçok faktörün rolü var. Bu faktörler içinde ekonominin de önemli bir yeri bulunuyor.
Genellikle resesyon ve kriz dönemlerinde evlilik sayısı düşerken boşanma sayısı ise artıyor. Çünkü böyle dönemlerde işsiz kalan veya işsiz kalma tehlikesiyle karşılaşan gençler evlilik kararlarını erteleme yoluna gidiyor.
Evli çiftlerde de geçim sıkıntısı boşanma kararlarını arttırıyor. Nitekim bundan önceki resesyonun büyük bölümünün denk geldiği 2009 yılında evlenme sayısı yüzde 7,8 düşerken boşanma sayısı ise yüzde 14,5 artmıştı.
Yıllık evlilik sayısı 2008-2009 resesyonu öncesindeki 640 bin dolayındaki seviyesine bir daha ulaşamadı. Yıllık boşanma sayısı dao resesyon öncesindeki seviyesine bir daha inmedi.
İşin ilginç tarafı, ekonominin epey hızlı büyüdüğü 2017 yılında evlilik sayısındaki düşüş 2018'dekinden daha yüksek gerçekleşmişti.
Burada 2017'deki hızlı büyümeden önce 2016'da ekonominin bir resesyonun eşiğine geldiğini hatırlamak gerekiyor. Bu durum gençlerin evlilik kararlarını ertelemeye başlamalarına neden olmuştu.
2017'deki büyüme de kalıcılığı konusundaki kuşkular nedeniyle onları bu kararlarını değiştirmeye ikna edememiş görünüyor. Maalesef sonuçta bunda da haklı çıkmış durumdalar.