DR. ORHAN KARACA
okaraca@ekonomist.com.tr
Türkiye ekonomisi geçen yılın son çeyreğinde yıllık bazda yüzde 6 büyümüştü. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) geçen hafta yayınladığı sanayi üretimi ve reel perakende satış verileri, ekonominin 2020 yılına da benzer bir büyüme ivmesiyle girdiğini gösteriyor.
Ancak Türkiye ekonomisi tam hızını almış giderken Çin'de ortaya çıkan ve giderek dünyaya yayılan koronavirüs salgınına yakalandı. Dünya ekonomisini resesyona doğru sürükleyen bu salgın hiç kuşkusuz Türkiye ekonomisini de olumsuz etkileyecek. Dolayısıyla ekonomik büyüme çok geçmeden yeniden yavaşlayacak gibi görünüyor.
OCAK AYI PERFORMANSI
Sanayi üretimi ocak ayında geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 7,8 artış gösterdi. Bu oran aralık ayındaki yüzde 9,9'luk artışa göre bir miktar yavaşlamaya işaret ediyor ama yine de normalin üzerinde bir performansa karşılık geliyor. Ocak ayında reel perakende satışların ise geçen yılın aynı ayına göre yüzde 9,6 arttığı görülüyor.
Bu oran da aralık ayındaki yüzde 12,3'lük artışa göre hız kesmeye işaret etse de oldukça yüksek bir artışı ifade ediyor. Bu veriler bize ekonominin 2020 yılına geçen yılın son çeyreğindekine benzer bir büyüme ivmesiyle girdiğini düşündürüyor.
Ekonomi geçen yılın son çeyreğinde iç talebe dayalı olarak hızlı bir büyüme göstermişti. Bunu da Merkez Bankası'nın geçen yılın temmuz ayından itibaren faiz oranlarını düşürmeye başlaması sağlamıştı.
Bu faiz düşüşü kamu bankaları eliyle piyasa faizlerine de yansıyınca kredi kullanımı şaha kalkmış ve bu da iç talebi canlandırmıştı. Ekonomi 2020 yılına da aynı bu şekilde iç talebe dayalı bir büyümeyle girmişe benziyor.
Ancak ocak ayındaki bu performansın sonraki aylarda devam etmesi biraz zor görünüyor. Bunun nedenini de koronavirüs salgını oluşturuyor. Bu salgının etkisinin henüz Türkiye'ye tam olarak yansımadığı şubat ayında sanayi üretimi ve reel perakende satışlardaki yıllık artış biraz daha hız keserek devam etmiş olabilir.
Koronavirüs salgınının tüm dünya ile birlikte Türkiye'yi de paniğe sürüklediği mart ayında ise hem sanayi üretiminde hem de reel perakende satışlarda ciddi bir yavaşlama görebiliriz.
KORONAVİRÜS ETKİSİ
Koronavirüs salgını ekonomiyi üç kanaldan etkiliyor. Bunlardan birincisini dış talebi düşürmesi oluşturuyor. Koronavirüs salgını yüzünden birçok ülkede talebin düşmesi ve üretimin de sekteye uğraması küresel ticareti olumsuz etkiledi.
Bu durum ihracattaki performansı iyice zayıflatacak gibi. Geçen yılın aksine bu kez turizm de durumu kurtaramayacak. Böylece dış talep büyümeyi olumsuz etkileyecek.
Koronavirüs salgınının ekonomiyi etkilediği ikinci kanalı iç talebi düşürmesi oluşturuyor. Salgın yüzünden insanların bir araya gelmekten kaçınması özellikle hizmet sektörlerini olumsuz etkileyeceğe benziyor. Böylece geçen yılın ikinci yarısında ekonominin resesyondan çıkmasını sağlayan iç talepteki canlılık ortadan kalkacak gibi görünüyor.
Koronavirüs salgınının ekonomiyi olumsuz etkileyeceği üçüncü kanal da tedarik zincirinin kırılması olacak. Bu salgın "dünyanın fabrikası" olaran tanımlanan Çin'de ortaya çıktı ve bu ülkedeki üretim faaliyetlerini aşağı çekti.
Böylece Çin'den ithal edilen ara mallarının tedarik edilmesi de zorlaştı. Bunun üzerine birçok ülkede sınır kapılarının kapatılmasının da eklenmesi tedarik zincirinde kopmalara yol açtı. Bu durum talebi olan bazı ürünlerin de üretilmesini zora sokacak gibi görünüyor.
Bu şartlar altında ekonominin ilk çeyrekte biraz yavaşlayarak da olsa yıllık bazda büyümeye devam etmesi ama ikinci çeyrekte epeyce yavaşlaması beklenebilir. Bu yavaşlamanın boyutunu ve yılın kalan döneminde de devam edip etmeyeceğini ise koro-navirüs salgınının gidişatı belirleyecek.