Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) verilerine göre, 2016’nın ilk çeyreği itibariyle, Türkiye ekonomisinin 8 trilyon 322 milyon TL’lik finansal varlığı var. Buna karşılık aynı dönem itibariyle 9 trilyon 383 milyar TL’lik de finansal yükümlülük bulunuyor.
DR. ORHAN KARACA
okaraca@ekonomist.com.tr
Böylece ortaya 1 trilyon 61 milyar TL’lik negatif işaretli bir net finansal değer çıkıyor. Bu da Türkiye ekonomisinin net borçlu pozisyonunda olduğu anlamına geliyor. Türkiye’nin net borcu son bir yılda 149 milyar TL artmış durumda.
2015’in ilk çeyreğinde net finansal değer -912 milyar TL idi. Bu değer ikinci çeyrekte 1 trilyon TL’nin üzerine çıktı ve tekrar bu sınırın altına inmedi. Ancak burada 2012’de net finansal değerin -1,5 trilyon TL’ye yakın olduğunu da hatırlatalım.
Türkiye ekonomisinin net borçlu pozisyonda olması büyük ölçüde finansal olmayan kuruluşlardan yani reel ekonomide faaliyet gösteren şirketlerden kaynaklanıyor. Bu kuruluşların 2016’nın ilk çeyreği itibariyle 3,6 trilyon TL’ye yakın finansal varlığı var ama 5,1 trilyon TL’ye yakın da yükümlülükleri bulunuyor. Böylece 1,5 trilyon TL’ye yakın net borçlu pozisyondalar. Diğer büyük açık da 426 milyar TL ile hükümete ait. Merkezi yönetimin 378 milyar TL’lik finansal varlığa karşılık 804 milyar TL’lik yükümlülüğü mevcut.
Türkiye ekonomisinin finansal açığı büyük ölçüde yurtdı-şından karşılanıyor. Ancak burada hanehalkı da önemli bir rol oynuyor. 2016’nın ilk çeyreği itibariyle hanehalkının 976 milyar TL’lik finansal varlığı ve 433 milyar TL’lik yükümlülüğü var. Buna göre hane-halkının 543 milyar TL’lik finansal fazlası bulunuyor.