GÖZDE YENİOVA
gyeniova@ekonomist.com.tr
Yukarı harekette 3,90 seviyeleri tekrar telaffuz ediliyor. Düşüş için ise 3,68 altında kapanış gerektiği ifade ediliyor. Burada TCMB’nin faiz kararı da önem taşıyor.
Piyasalar, bu haftaki FED toplantısından çıkacak faiz kararına odaklandı. Sonrasında ise TCMB’nin Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısından çıkacak kararlara bakılacak.
FED’in mart ayında faiz artırımı yapacağını fiyatlayan piyasalar, geçen hafta dolar/TL’yi 3,75’in üzerine taşıdı. Böylece faiz artışı fiyatlanmış oldu. Şimdi gözler FED açıklamalarından gelecek diğer faiz artırım kararlarına çevrildi. Piyasalarda bu yıl içinde dört faiz artışı yapılacağına dair beklenti oluştuğunu ifade eden uzmanlar, bu algının nasıl şekilleneceğine bakılacağını söylüyor.
FED’in açıklamalarından sonra bu yıl için dört faiz artırımının da mümkün olabileceği şeklinde bir algı oluşursa, doların Gelişmekte Olan Ülkelere (GEÜ) karşı değer kazanmaya devam etmesi bekleniyor. Bu durumda dolar/TL kuru da 3,80 üzerine doğru hareket edebilir. Bazı uzmanlar ise bu yıl için dört faiz artırım kararının fazla olduğunu, bunun üçte kalabileceğini söylüyor.
3,80 TL ZORLANABİLİR
Dolar/TL ocak ayında 4 TL seviyesine kadar dayanmışken, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) farklı enstrümanlarla dolaylı olarak faizde yaptığı artırımla 3,55 civarına kadar gevşemişti. Yaklaşık bir aydır da gevşeme sürüyor, en azından yukarı sert hareketler görülmüyordu. Ancak uzmanlara göre, dolar/TL paritesinde
şubat ayı başında yaşanan kırılma hareketi için seviye 3,75 ve üzerinde kaldığı sürece parite 3,80’i zorlayabilir.
Ama öncesinde 3,77’nin yukarı yönde kırılması gerekiyor. Geçtiğimiz haftalarda piyasanın düzeltme yaptığı 3,60-3,75 bandının yukarı yönde kırılması ile piyasa kendine daha yukarıda bir bant aralığı belirleyebilir. Kurda tansiyonun düştüğünü söyleyebilmek için ise 3,68 altında kapanışların tekrar görülmesi gerektiği ifade ediliyor.
“MB MÜDAHALESİ GELEBİLİR”
Dış piyasada dikkatler FED’de iken iç piyasada ise faiz kararından sonra Merkez Bankası’nın nasıl hareket edeceğine bakılacak. FED faiz artırırsa TCMB’nin geç likidite penceresi faizi ile gecelik borç verme faizini 100’er baz puan kadar yukarı çekebileceği ifade ediliyor.
Uzmanlara göre, TCMB, FED etkisi, dolar endeksi ve ABD 10 yıllıklarının faizi normalleşene ve yurtiçinde enflasyon tekrar yüzde 10’ların altına kalıcı bir şekilde inene kadar daha sıkı bir para politikası izleyecek.
Yurtiçinde bir başka faktör ise referandum sürecine girilmesi olacak. Piyasalar referandumdan çıkacak karara da odaklanmış durumda. Uzmanlara göre, hükümetin ekonomik reformlara hız vermesi ve küresel ekonomik büyüme beklentisiyle verilerde iyileşme görülmesi yatırımcıya TL ve TL cinsi varlıklara talep için güven verebilir.
Kötümser bir senaryoyu tetikleyebilecek unsurlar ise FED’in daha sıkı bir para politikası uygulaması, jeopolitik risklerin artması, yurtiçinde başkanlık sistemine geçiş referandumundan hayır çıkması nedeniyle yeniden seçim sarmalına girilmesi olarak sıralanıyor.
TL HALA KIRILGAN
Yatırım Finansman Başekonomisti Can Uz, yıl sonu için dolar/TL’de 3,72 seviyesini bekliyor. Bunda temel argümanı ise Merkez Bankası’nın sıkı duruşunu koruyacağı ve tüm yukarı yönlü ' beklenmedik hareketlere karşı sıkılığını artıracağını düşünmesi. Uz, bu konuda şunları söylüyor: "TCMB, bunun için farklı enstrümanlar kullanabilir. Bunu yılbaşından beri yaptı. Kendi rezervlerini rahatsız etmeyecek şekilde olmalı.
Direkt döviz müdahalesi beklemiyoruz. Spekülatif artışları engellemek için sıkılığını biraz artırır. Dövizde yatırım anlamında fazla marj görmüyoruz." İş Yatırım analistleri, geçen yıl yapılan faiz indirimleri, makro ihtiyati tedbirlerdeki gevşeme ve Türkiye’nin toplam -356 milyar dolar tutarındaki net uluslararası pozisyonu dikkate alındığında, TL’nin risk algısındaki bozulmaya karşı en kırılgan para birimlerinden biri olduğuna dikkat çekiyor.
İş Yatırım, FED’in bu yıl üç faiz artışı yaptığını varsaydığı baz senaryosunda, enflasyonist baskı ve küresel risk iştahındaki bozulma nedeniyle Dolar/TL’nin yılı 4 civarında tamamlamasını bekliyor.
HSBC Türkiye Portföy Yönetimi Stratejisti İbrahim Aksoy ise Merkez Bankası’nın TL’deki zayıflığa karşı attığı adımlar yanında gelişen piyasa para birimlerindeki olumlu seyrin de etkisiyle dolar kurunda oynaklığın önemli ölçüde düştüğünü söylüyor. Fakat Aksoy, önümüzdeki döneme dair gelişmelerin Türkiye piyasalarına yatırım konusunda temkinli duruşun korunması gerektiğine işaret ettiğine de dikkat çekiyor.
Aksoy, “Yurtiçinde yüksek enflasyon ve ABD 10 yıllık tahvil faizlerinde yukarı yönlü hareket riski TL cinsi tahvil faizlerinde düşüş alanının sınırlı olduğuna işaret ediyor. Diğer yandan, Merkez Bankası’nın adımlarına rağmen Türkiye’nin yüksek dış finansman ihtiyacı ve riskler TL’nin değer kazanma potansiyelinin düşük olduğunu ima ediyor” diyor.
NELER ÖNERİLİYOR?
Dolar/TL’de gevşeme hareketinin bittiğini ifade eden uzmanlara göre, önümüzdeki dönemde döviz piyasaları biraz daha dalgalı olacak gibi görünüyor. Bu yüzden yine istikrarlı bir seyir beklememek gerekiyor. Önümüzdeki dönemde mevcut riskler biraz daha portföyü dengeleme ihtiyacını artırabilir. Bu yüzden portföylerde dövize verilen ağırlık düşürülerek sabit getirili enstrümanlar tutuluyor. Uzun vadede elinde düşük maliyetlerden doları olanlar tutmaya devam edebilir.
Çünkü uzun vadede yukarı trend hareketinin devam edeceği beklentisi hakim. Bunun haricinde, spot piyasada dolar maliyetlenmiş olanlar swap maliyeti olmadığı için yine bekleyebilir.