Türkiye’nin dış borç stoku 2018 yılını 444,9 milyar dolar düzeyinde kapattı. Bu tutar 2017 yılındaki dış borçtan 10,7 milyar dolar daha az. 2017 yılı sonunda Türkiye’nin 455,5 milyar dolar dış borcu vardı.
DR. ORHAN KARACA
okaraca@ekonomist.com.tr
Ancak 2018’de dış borç tutar olarak azalsa da gayri safi yurtiçi hasılaya (GSYH) oranı arttı. 2017 yılında yüzde 53,5 olan dış borç stokunun GSYH’ye oranı 2018 yılında yüzde 56,7’ye çıktı.
Bu durum döviz kurlarındaki yükseliş yüzünden dolar cinsi GSYH’nin düşmesinden kaynaklanıyor. Ancak neden kaynaklanırsa kaynaklansın gelirimize kıyasla borcumuzun artığını yani borç yükümüzün ağırlaştığını ifade ediyor.
Türkiye’nin dış borç yükü 2001 krizi sırasında da buna benzer seviyelere çıkmıştı. Dış borç stokunun GSYH’ye oranı 2002 yılının ikinci çeyreğinde yüzde 59,8’e kadar yükselmişti.
Sonraki yıllarda biraz ekonominin hızlı büyümesi ve daha çok da kurlardaki istikrar sayesinde döviz cinsinden GSYH’nin artması sayesinde bu oran bir ara yüzde 35 dolayına kadar gerilemişti. Fakat işler tersine dönünce son yıllarda yeniden yükselişe geçti.
Bu arada bu kez dış borcun dağılımında önemli bir değişiklik olduğunu da belirtelim. 2001 krizi patladığında dış borcun yüzde 45’i özel sektöre aitti ve ağırlık kamudaydı. Bugün ise dış borcun üçte ikisinden fazlası özel sektöre ait.
Bu da döviz kurlarındaki dalgalanmaların ekonomiyi daha fazla etkilemesine neden oluyor. Kurlar yükseldikçe borç yükü artan şirketlerin yatırımlarını kısması büyümeyi aşağı çekiyor. Bu durum bu kez sorunun çözümünün de daha zor olmasına neden oluyor.