SİBEL ATİK
satik@ekonomist.com.tr
Dünyada krom madeninde üçüncü, kon-teyner liman işletmeciliğinde dokuzuncu, denizcilik sektöründe ise 69'uncu sırada yer alan Yıldırım Holding İcra Kurulu Başkanı Yüksel Yıldırım, holdingin dijitalleşme sürecini anlatırken 35 yıl önceye gönderme yapıyor.
İTÜ'de Makine Mühendisliği bölümünü bitirip, Amerika'ya gittiğinde Oregon State University'de okurken 1985 yılında otomasyon ve robotik eğitimi de aldı. Amerika'da PACECO adlı bir Japon firmasında çalışmaya başladı ve üç yıl vinç tasarımları yaptı.
Şüphesiz Yüksel Yıldırım'ı denizcilik sektöründe dünyanın 100 ismi arasına taşıyan bu deneyimi oldu. 35 yıl önceden bugüne uzanan iş yaşamında hep vizyoner kararlar alan Yüksel Yıldırım, holdingin limancılık ve madencilik işlerinde dijitalleşmeye 20 milyon dolarlık bir kaynak aktardığını söylüyor.
Bugün 2 milyar dolar cirolu devin icrada kaptanlığını yürüten Yüksel Yıldırım, 51 ülkede iş yapan bir isim olarak dijitalleşme adına önemli adımlar attığını dile getiriyor.
Grubun dijitalleşme yolculuğunu konuştuğumuz Yüksel Yıldırım, gelecekte grubu ve kendini nerede gördüğünü anlattı...
AKILLI LİMAN FARKI
10 ülkede 22 limanı işleten holdingimiz, bugün 2 milyar dolar büyüklüğe sahip. Dünyanın farklı noktala-rında yer alan yatırımlarımızda ciddi bir dijitalizasyon yaptık. Sanayi 4.0 prensipleriyle liman ve terminallerde dijitalleşmeye gittik.
Limanlarımızı dev gemilere hizmet verecek şekilde tasarladık. Nesnelerin interneti ve makineler arası iletişim teknolojilerini kullanan uzaktan takip ve kontrol sistemleri, bulut bilişim alt yapısı ve Yılport'un ileri teknoloji elleçleme ekipmanlarıyla kurduğumuz akıllı limanlarımızla sektörde fark yarattık.
Navis SPARCS N4 terminal işletim sistemiyle müşteriler, acenteler ve hat şirketleri doğrudan bilgiye erişerek gerçek zamanlı verileri sistemimizden canlı takip edebiliyorlar.
HAZİNE YÖNETİMİ DİJİTALLEŞTİ
Biz bu süreçte holdingin hazine departmanında da merkezi hazine yönetimi sistemini kurup dijital hale getirilmesi için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
2017 yılında tüm grup şirketlerinin finansal faaliyetleri ve hazine operasyonlarıyla ilgili finansal enstrüman kullanımları (kredi, mevduat, döviz alım-satım, akreditif, türev kullanımları vb.) merkezi bir yapıyla kayıt altına alındı.
Kurgulanan bu yapıyla finansal enstrüman operasyonlarının takip edilebilirliği ve muhasebeyle entegrasyonu otomatik hale getirildi. Biz tüm bu süreçlere çok para yatırdık. Holdingin bu işe aktardığı kaynak 20 milyon doları buldu.
Holding şirketlerini dijitalleştirdik, limanlarımızda terminal operasyon sistemini kurup otomasyon teknolojilerine dönük yatırımlar yaptık. Ben 85-88 arasında otomasyon ve robotiks okudum. 35 yılın ardından bugün 51 ülkede çalışan bir iş insanı olarak hangi ülkede ne olduğunu bilmek istiyorum. O nedenle dijitalizasyona yatırımlarımızı sürdürüyoruz.
TÜRKİYE'DE YETERİNCE BÜYÜDÜM
Liman ve madencilikte globalde önemli bir noktaya geldim. Fakat benim hayalim bir fon şirketi kurmak. Ben elbette Yıldırım Holding'in hissedarıyım. Fakat farklı girişimler yapmak istiyorum. Artık çalışacaksam farklı ilerlemek istiyorum.
Benimde geleceğimi düşünmem lazım. Neticede ben para için çalışmıyorum. Bugün dünyada kromda üçüncü, konteyner liman işletmeciliğinde dokuzuncu, denizcilik sektöründe ise 69'uncu sırada yer alan bir isimim.
Ben artık kendimi ispat ettim. Türkiye'de bulunduğum sürece daha fazla büyüyemem. O nedenle yurtdışı merkezli bir fon şirketi kuracağım.
HEDEF SAMSUNSPOR’U ŞAMPİYONLUĞA TAŞIMAK
Yüksel Yıldırım iş dünyasının yanı sıra, spor camiasında da tanınmış bir isim.
Samsunspor Futbol Klübü Başkanı olarak kente önemli katkılar yapan Yüksel Yıldırım, kırmızı beyazlı camiaya şampiyonluk mesajı veriyor.
Tamamen çalışmaya odaklı bir iş insanı olan ve Samsunspor’u da işinin başındaki bir patron gibi yöneten Yıldırım, “Artık Yılport Samsunspor olarak bu sene şampiyon olacağımızı net bir şekilde söylüyoruz” diyor.
ENFLASYON AŞAĞI ÇEKİLEREK EKONOMİ DÜZELMEZ
Bugün herkes birbirini izliyor. Piyasada bir tedirginlik var. Gerçekçi olmak lazım. Ekonominin çarklarının dönmesi için devlet mevcut tabloyu değiştirmek üzere çalışmalı. Enflasyonu baskı ile aşağı çekerek ekonomi düzelmiyor.
Ekonomimiz artık global ve kendini bunun dışında göremezsiniz. Öte yandan Türkiye'de üretim gücü var ama ürettiğin malı satacağın bir pazar yok. İnsanların alım gücü azaldı. Alım gücü olan da temkinli.
Türkiye 2019'da kötüyü gördü. Şimdide bir düzelme var. Ama bunun sürdürülebilir olması için acil ekonomik reformlara ihtiyaç var.
Piyasaya para girmeli ve bunu da devlet yapmalıdır. Bizim önümüzde çok proje var ama bunları da yapacak para lazım. Ben vaktimin yüzde 70'ini para aramakla geçiriyorum.