gyeniova@ekonomist.com.tr
Dijitalleşmenin öneminin daha da arttığı pandemi sürecinde dijitalleşme yönünde kararlar alan şirketlerin işlerini büyüttüğü görülüyor. Önümüzdeki süreçte de dijital dönüşümü ajandalarında ilk sıralara alan kurumlarla beraber bu alandaki hızın kesilmeden devam edeceği öngörülüyor.
Teknolojinin Liderleri Eylül 2021 tarihli sayıdan
Son 1,5 yılda dijitalleşmenin etkisini her alanda daha fazla hissettiğimiz bir dönem yaşadık. Pandemi süreciyle birlikte evden çalışma ve uzaktan eğitime geçilmesi, teknoloji ihtiyaçlarını artırırken iletişim altyapısının daha fazla talep görmesine neden oldu.
Tüm bu gelişmeler, günlük hayatımızdaki dijitalleşmeyi artırırken kurumların da bu alandaki yatırımlarını hızlandırmasına ve genişletmesine neden oldu. Önümüzdeki süreçte de bunun etkisini daha fazla göreceğimiz çok açık.
Her ne kadar okullar yüz yüze eğitime geçiş yapsa da çalışanların bir kısmı ofislere dönse de kullanmaya başladığımız teknolojilere olan ihtiyaç sürecek. Bu nedenle dijital dönüşüm hızını kesmeden devam edecek.
DİJİTAL DİRENÇ GELİŞTİRİLMELİ
TBV, TÜBİSAD ve TESİD iş birliğiyle kurulan Dijital Türkiye Platformu, raporunda dijitalleşme trendlerini analiz ediyor, Türkiye için yol haritası ve hedeflerle ilgili önerilerde bulunuyor.
Dijital Türkiye Platformu'nun KPMG Türkiye ile birlikte hazırladığı 'Dijitalleşme Yolunda Türkiye' raporuna göre, dijital dönüşüm için artık kaybedecek vakit yok.
Rapor, "Pandemi gibi küçük olasılıklı risklerin hayatımıza hiç beklemediğimiz anda girmesi, gelecekteki fırtınaları atlatabilecek verimli, etkili ve sürdürülebilir bir iş yaratmamıza yardımcı olacak dijital dönüşüm için artık kaybedecek vakit olmadığını gösteriyor" diyor.
Rapora göre hem devlet kuruluşlarının, hem özel sektörün hem de bireysel olarak vatandaşların, yeni gerçeklikte başarılı olmak ve farklı bir küresel tehdit karşısında kullanmak için dijital direnç geliştirmesi gerekiyor.
2025 HEDEFLERİ
KPMG Türkiye Teknoloji Sektörü Lideri Gökhan Mataracı, Covid-19 sonrası tüm dünya için yeni bir yaşam perspektifinin ortaya çıktığını, uzun bir dönemde gerçekleşmesi beklenen teknolojik gelişmenin çok kısa bir zamanda kullanılmaya başlandığını vurguluyor.
Dijital Türkiye Platformu ile yaptıkları çalışmada 'Dijitalleşen Türkiye' için bir yol haritası çıkardıklarını belirten Mataracı, "Türkiye'nin dijital dönüşüm yolculuğunun ana yapı taşları RPA'den akıllı otomasyona, bulut stratejisinden nesnelerin interneti ve bağlanabildiğe, siber güvenlikten akıllı şehirlere uzanan bir dizi gelişmeden oluşuyor" diyor.
Akıllı otomasyon çağı ve çevrimiçi öğrenmenin hem teknolojik farkındalığın artmasını hem de kültürel gelişmeyi sağlayacağını ifade eden Gökhan Mataracı; akıllı otomasyon, veri ve analitik, akıllı şehirlerin geleceğinin 'dijital Türkiye' için önemli başlıklar olacağını kaydediyor.
Mataracı, dijitalleşme yolundaki Türkiye'nin 2025 hedeflerini ise şöyle sıralıyor: "Eğitim (e-devlet kullanım oranının yüzde 80'e ulaşması), bağlanabilirlik, bulut bilişim (kullanımın yüzde 60 seviyesine gelmesi), dijital servis kullanımının artması, fırsat eşitliği ve girişimci yaklaşımların benimsenmesi."
DİJİTALLEŞME NOTU
Peki tüm bu gelişmeler ve beklentiler ışığında şu anda Türkiye dijitalleşmede hangi aşamada bulunuyor? Türkiye Bilişim Sanayicileri Derneği TÜBİSAD'ın hazırladığı 139 ülkeden gelen verilerin analiz edildiği Türkiye'nin Dijitalleşme Endeksi Raporu'na göre Türkiye'nin dijitalleşme notu 2019'da 5 üzerinden 2,94'tü. 2020'de ise bu not 3,06'ya yükseldi.
2019 ile 2020 arasında kayda değer bir iyileşme görülmekle birlikte Türkiye'yi uluslararası rekabet ortamında değerlendirildiğinde dijital dönüşüm seviyesinin "ortalama" kategoride yer aldığı görülüyor.
Seviyeyi pandemi ve sonrasında oluşacak dünya düzeni çerçevesinde değerlendirildiğinde küresel ticaretin değişen kuralları ve atmosferi içerisinde Türkiye'nin önünde yeni fırsatlar olduğu kadar yeni risklerin de yer aldığını görülüyor.
Bu doğrultuda riskleri bertaraf etmek ve yeni fırsatlardan yararlanabilmek için dijital dönüşüm performansının artırılması gerekiyor. Performansı artırmak için ise gerek bireysel gerekse kurumsal açıdan dijital düşünme ve dijital adımlar atma refleksi güçlendirmek şart.
TÜBİSAD raporuna göre şirketlerin yüzde 48'i, hem kamuda hem de özel sektördeki vizyon eksikliğini dijitalleşmenin önündeki en önemli beş kısıttan biri olarak görüyor.
Toplumsal olarak dijitalleşme sürecine hazır olmamız gerektiğine vurgu yapılan raporda; girişimcilik ekosisteminin geliştirilmesi, altyapı yatırımlarının artırılması, toplumda dijital dönüşüm farkındalığının yükseltilmesi ve başta KOBİ'ler olmak üzere şirketlerin dönüşüme teşvik edilmesinin dijitalleşme gündeminin halihazırdaki en önemli öncelikleri arasında sıralanıyor.
YATIRIM YAPANLAR BÜYÜDÜ
Bilgi ve iletişim teknolojileri pazarı, 2016 ile 2020 yılları arasında TL bazında ortalama yıllık yüzde 20'ye yakın büyüme trendine sahip oldu. Bununla birlikte, dolar bazında yaşanan yüzde 1'lik daralma ışığında kur baskısının sektörün gelecek projeksiyonu üzerindeki olumsuz etkisi olacağı görülüyor.
2020 yılında sektörün toplam ihracatının yüzde 30'un üzerinde artış göstermesi beklentisi ise önemli bir motivasyon kaynağı. İhracattaki büyümenin ateşleyici gücünün yüzde 35'lik payla Bilgi Teknolojileri-Yazılım kategorisi olduğu ifade ediliyor.
Büyüme için şirketlerin dijital dönüşümü gündem maddeleri arasında ilk sıralara alması gerekiyor. Dijital dönüşümün, şirketlerin iş süreçlerinde ciddi dönüşümlere yol açtığını gözlemlediklerini söyleyen TÜBİSAD Yönetim Kurulu Başkanı Levent Kızıltan, dijitalleşmenin getirdiği fırsatları iyi değerlendiren şirketlerin kârlılık ve büyüme trendlerini koruyabildiğini kaydediyor.
Bunun belki de en çarpıcı göstergesinin tüm dünyayla birlikte yaşadığımız Covıd-19 salgını süreci olduğuna dikkat çeken Levent Kızıltan, şunları söylüyor: "İş gücünün karantina koşulları nedeniyle azaldığı, tedarik zincirlerinin aksadığı bir dönemde otomasyon, yapay zekâ ve makine öğrenimi gibi yeni nesil teknolojilere yatırım yapan şirketler, krizden olumsuz etkilenmedikleri gibi bu dönemde büyüme oranlarını da artırdı” Kızıltan, dijitalleşmenin getirdiği operasyonel verimlilik ve maliyet avantajının bu başarıdaki rolünün çok önemli olduğunu düşünüyor.«
“DİJİTALLEŞME ŞİRKETLERİ DAYANIKLI HALE GETİRİYOR"
Digital Europe Genel Direktörü Cecılia Bonefeld Dahl, dijitalleşmenin şirketleri daha dayanıklı hale getirdiğini, dijitalleşen sektörlerin daha hızlı büyüdüğünü söylüyor.
Covid-19'un bağlanabildiğin önemini ortaya çıkardığını ifade eden Dahl, dijitale yatırımın Avrupa'nın en büyük gündem maddesi olduğunu kaydediyor.
Dahl, Avrupa Parlamentosu'nun 750 milyar Euro'luk salgın paketinin yüzde 20'sini dijitale ayırdığını belirterek, yatırım planının önceliklere göre 'Dijital eğitim, dijital sağlık hizmetleri, dijital dönüşüm, inovasyon ve 'Yeşil Anlaşma', dijitalleşen KOBİ'ler, bağlanabildik ve altyapı' olduğunu söylüyor.
"2021 data ve yapay zeka için büyük bir yıl olacak” diyen Dahl, AB'nin 2030 hedeflerini şöyle sıralıyor:
- KOBİ'lerin yüzde 50'si büyük veri analizi kullanmalı; şu anda bu rakam yüzde 12,
- KOBİ'lerin yüzde 30'u birden fazla Avrupa sınırında iş yapmalı; şu anda bu rakam yüzde 8,4,
- Öğretmenlerin yüzde 84'ü kendini dijital teknolojileri kullanmaya hazır hissetmeli; şu anda bu rakam yüzde 40,
- Araştırma ve yeniliklerin yüzde 10'unun bilişim ve iletişim sektörlerine yapılmalı; şu anda bu rakam yüzde 6,9,
- Avrupalı vatandaşların yüzde 75'i e-devlet kullanmalı; şu anda bu rakam yüzde 56,
- Çalışan kadınların yüzde 6'sı bilişim ve iletişim sektöründe olmalı; şu anda bu rakam 1,4
- 2025'e kadar unicorn yatırımlarının yüzde 25'i Avrupa'da olmalı.
“TEKNOLOJİYİ ÜRETEN NESİL TÜM DÜNYADA EGEMEN OLACAK”
İŞ MODELLERİ GELİŞTİRİLMELİ
Dijital dönüşümün gereklilikleri ve süreçleri konusunda şirketlerin bilgilendirilmesi, geleneksel iş yapış biçimlerinin değiştirilmesi için her ölçekten şirkete dijitalleşme için destek verilmesi ve özellikle KOBİ'lerin ölçek ekonomisinden yararlanabilmesi için gerekli iş
modellerinin geliştirilmesi gerekiyor.
2021 BAŞLANGIÇ YILI OLDU
Uzmanlar 2021'i şimdiden yeni bir normalin başlangıç yılı olarak tanımlıyor. Bu yeni dönem, dijital dönüşümün ezber bozucu etkileri altında yalnızca bireyler ve kurumlar için değil aynı zamanda ülkeler için de bir yeniden konumlanma ihtiyacını beraberinde getiriyor. Güncel tüm araştırmalar, önümüzdeki 10 ila 20 yıl içerisinde teknolojiyi üreten, kullanan ve geleceğini tasarlayan bir neslin tüm dünyada egemen olacağını gösteriyor.
BİRÇOK YENİLİK GÖRECEĞİZ
Covid-19 dönemi, teknolojiye bağımlılığın arttığı, BT'nin temel ihtiyaç sınıfındaki yerini sağlamlaştırdığı hızlandırılmış bir süreç olarak hatırlanacak. Bu dönem ve sonrasında akıllı her şey, IoT'nin hayatımıza giren robotlar ve giyilebilir teknolojiler gibi gerçek uygulamaları, 5G ile erişilecek hızın yaratacağı yeni alanlarda artan teknoloji kullanımı gibi birçok yeniliği göreceğiz.
GÜVENLİK ŞART
2021'de en çok finansman maliyetlerinin artacağını ve bunun da her iş modelinde etkisini göstereceğini tahmin ediyoruz. Öte yandan pandemi ile vazgeçilmez olan uzaktan çalışma ve uzaktan eğitim belli bir oranda kalıcı olacak. Bu nedenle mevcut teknoloji altyapılarının yenilenmesi ve güçlendirilerek
güvenlikli hale getirilmesi kaçınılmaz.