SİBEL ATİK satik@ekonomist.com.tr
7 Şubat 2021 tarihli sayıdan
Dünyayı etkisi altına alan corona salgını ekonomik ve toplumsal anlamda ciddi yaralar açtı. Öyle görünüyor ki 2021'de de etkileri çok fazla hafiflemeden devam edecek. Küresel sorunların ve eşitsizliklerin iyice tırmandığı bugünlerde, şüphesiz pek çok yükselen piyasa ve gelişmekte olan ekonomi, salgının getirdiği sorunlarla mücadeleyi sürdürecek.
Tabloları görmek için görsellere tıklayın.
Anadolu, Yıldız, Erdemoğlu, Yaşar, İnci, Doğanlar gibi holdingler büyüme elde ederken, 2021 için hedeflerini araştırdığımız 27 holdingin sadece beşi net büyüme rakamını paylaştı. Türkiye'nin istihdam ve cirosal açıdan en büyük gruplarının değerlendirmelerini aldığımız çalışmada, 2021'de büyümenin dijitalleşme kaynaklı olması bekleniyor. Birçok grup, tüketiciye ve müşterilerine online uygulamalarla ulaşmaya çalışırken, 2021 'de bu yöndeki yatırım bütçelerinde musluğun açıldığı görülüyor.
DİJİTALLEŞME YATIRIMLARI YÜZDE 35 ARTTI
TÜSİAD'ın araştırmasına göre, pandemi ile artan görüntülü görüşme, uzaktan çalışma uygulamaları, online alışveriş talebinin yarattığı bulut bilişim altyapı yatırımlarını yüzde 35 artırdı. Öngörüler bu rakamın daha da yukarı çıkacağı yönünde. TÜSİAD Başkanı Simone Kaslowski, Türkiye'deki dev gruplar için de dönüşümün gerekliliğine işaret ediyor.
Artık oyunun kurallarının değil, oyunun kendisinin değiştiğini ifade eden Kaslowski, "Bu zorlu dönem, tüm ekonomilerde olduğu gibi Türkiye'de de önemli dönüşüm gerekliliklerini ortaya çıkardı. Gerek salgın sürecinde dayanıklılığın gerek toparlanma sürecine hızla geçişin unsurlarına baktığımızda, bu süreçlerin bel kemiğini dijitalleşmenin oluşturduğunu görüyoruz" tespitini yapıyor.
ÇEVİK ÇALIŞMA MODELİ YAYGINLAŞTI
Koç Holding'in altı yıl önce başlattığı çevik çalışma modelinin pandemiyle diğer holdinglerin yönetim anlayışına da yansıdığı görülüyor. 2020'nin ağır belirsizlik ortamı, holdingler için çevik iş modeliyle grup şirketlerinin kendi karar mekanizmasını devreye sokan ve hızlı karar almayı öne çıkaran bir süreci getirdi.
Çevik çalışma modelinde her bir şirketin kendi karar alma süreçlerini yönettiğini söylemek gerekiyor. Dönüşüm sürecinin insan kaynağından veri güvenliğine, iletişim altyapısından organizasyon yapılarına ve paydaşlarla iş birliklerine kadar her alanda bütünsel olarak ele alınması gerekiyor. Simone Kaslovvski, bu dönemde şirketlerin dijital dönüşüm yatırımlarını, çevik ve stratejik bir planlama çerçevesinde gerçekleştirmelerinin de etkinliği ve başarıyı belirleyen unsurlar olacağını söylüyor.
ZORLUK DA FIRSAT DA BİR ARADA
Türkiye ekonomisinin bugün içinde bulunduğu duruma bakılırsa, birçok alanda iyi bir mesaj yok. Ekonomi yönetimindeki değişim ve üzerinde çalışılan reformlar, her ne kadar beklentileri pozitife çevirmiş olsa da kontrol edilemeyen enflasyon, artan işsizlik, yüksek faizler, oynak kur yapısı Türkiye'de iş insanlarının olumlu beklentilerine gölge düşürüyor. Bununla birlikte her krizin beraberinde yeni fırsatları getirdiğini de söylemek yanlış olmaz.
Dış pazarlardaki konumumuzu güçlendirmek için 2020'nin son günlerinde çok önemli bir adım atıldı ve Brexit sonrası İngiltere ile Serbest Ticaret Anlaşması (STA) imzalandı. Bu gelişmeyi çok önemli bulduğunu söyleyen Kale Grubu Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO'su Zeynep Bodur Okyay, AB ile de STA sorunlarının giderilmesi gerektiğine işaret ediyor.
Avrupa ile Yeşil Mutabakat konusunda da hızla adımlar atılması gerektiğini anlatan Zeynep Bodur Okyay, şimdi yeni şeyler söyleme ve yapma zamanı olduğunu aktarıyor.
Bu noktada kozmetik değişiklikler ya da palyatif çözümler yerine kök soruna inmenin değerli olduğunu belirten Okyay, fırsatlara dikkat çekiyor. Okyay, "Ülke olarak küresel tedarik zincirleri içindeki eksikliklerimizi hızla tespit etmeli ve yerli üretim çalışmalarını bu açıkları dolduracak şekilde yönlendirmeliyiz. Böylece küresel ölçekte daha rekabetçi bir konuma gelebiliriz" diyor.
Türkiye'nin en köklü sanayi kuruluşlarından biri olan Kale Grubu'nun kaptanlığını yürüten Okyay, yapı grubunun yanı sıra savunma ve havacılık sektörlerinde ciddi adımlar attıklarını söylüyor. Kaleseramik ile küresel pazarlara odaklanırken, Kalekim'de ise yurtdışında yeni iş ve iş birliği fırsatlarını değerlendiklerini kaydeden Okyay, geçen yıl 5 bin 200 çalışanla sanayideki girişimlerinden 4 milyar TL ciro elde ettiklerini aktarıyor.
Zeynep Bodur Okyay, 2020'yi 'yeni normal'e uyum sağlamakla geçirdiklerini ve şikayet etmek yerine aksiyon almanın önemine inandıkları bir yıl olduğunu söylüyor. Bilinmezliğin ve kırılganlığın ortasında, dayanıklılığını artırmak için yetkinliklerini ortaya koyduklarını belirten Okyay, 2021'de dijital dönüşüm, inovasyon ve sürdürülebilirlik alanlarında katma değerli ve etki odaklı projelerle anılmak istediklerini sözlerine ekliyor.
YATIRIMLARI ZAMANA YAYACAK
80 bin kişilik çalışanıyla Türkiye'nin en fazla istihdam sağlayan gruplarından biri olan ve otomotiv, tarım, perakende, sağlık gibi sektörlerde faaliyetleri olan Anadolu Grubu, pandemi sürecinde içecekte ve özellikle perakendede Migros ile ciddi bir satış hacmi yakaladı. Anadolu Grubu İcra Başkanı Hurşit Zorlu, pandeminin getirdiği ihtiyaçlar kapsamında, başta sanal market olmak üzere tüketiciye daha iyi hizmet sunmak üzere birçok yatırım yaptıklarını söylüyor.
Bira segmentinde pandemi kısıtlamalarının azalmasıyla özellikle bazı yurtdışı operasyonlarında güçlü bir büyüme kaydettiklerini ve güçlü serbest nakit akışı yaratabildiklerini aktaran Zorlu, meşrubatta ise hacim ve kârlılıkta büyümeye devam ettiklerini anlatıyor.
Bu performansı 2021'de de sürdürebilme arzusunda olduklarını kaydeden Zorlu, yatırım tarafında ise bir süre daha temkinli ve aciliyeti olmayan yatırımları uzun zamana yayan bir bakış açısıyla ilerleyeceklerini dile getiriyor. Toplum açısından kritik olan başta sağlık, perakende, tarım, içecek gibi alanlarda ise kesintisiz ve hızlı hizmet
sunmak için gerekli altyapı çalışmalarını sürdüreceklerini belirtiyor.
6 BİN KİŞİYE İŞ İMKANI SAĞLADI
Pandemiyle evde kaldığımız süreç ile atıştırmalık pazarı doğru orantılı büyüdü. Bu alanın önde gelen ismi Yıldız, tüm olumsuzluklar karşısında geçen yılı büyümeyle kapattı. 2020'yi 620 milyon doları aşan ihracatla kapatan Yıldız Holding, yıl içinde yaklaşık 6 bin kişiye yeni iş imkânı sağlayarak Türkiye'deki çalışan sayısını 50 binin üzerine taşıdı.
Holdingin 2021 hedefini sorduğumuz Yıldız Holding CEO'su Mehmet Tütüncü sürdürülebilir ve geliştirilebilir büyüme amaçladıklarını söylüyor. İhracatı artırarak Türkiye'nin kalkınma hedeflerine destek olacaklarını aktaran Tütüncü, grubun 2021 ajandasını şu sözlerle özetliyor: "Önümüzdeki dönemde ulaştığımız ülke ve pazar sayısını artırmayı hedefliyoruz.
Öncelikli konularımızdan ilki, insana yatırım anlayışımızla çalışanlarımıza yeni dünya için gerekli yetkinlikleri kazandırmak. Ayrıca istihdamı desteklemek, tesislerimizin yanı sıra inovasyon ve AR-GE'ye yatırım yapmayı sürdürmek de ajandamızda öne çıkan konular."
DEĞER ODAKLI İLERLİYOR
Bu zorlu süreçte yeni alanlara yaptığı yatırımlarla dikkat çeken gruplardan biri olan Doğan Holding ise 2020'de ambalaj sektörüne girdi. İzmir Buca'da kurulu olan Sesa Ambalaj ve Plastik Sanayi ve Ticaret AŞ'nin yüzde 70'ini satın alan grubun bu kararında güvenli gıdaya olan ihtiyacın artmasıyla yüksek bariyerli esnek ambalaja duyulan talep etkili oldu.
Türkiye'de ve dünyada farklı sektörlere yatırım yapan bir grup olduklarını söyleyen Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Begümhan Doğan Faralyalı, "Kurumsallaşmayı ilk başlatan şirketlerden biri olarak aslında Türkiye ile birlikte büyüdük" diyor.
Doğan Holding'i 'değer odaklı, sorumlu bir yatırım holdingi' olarak tanımladıklarını kaydeden Faralyalı, şöyle konuşuyor: "Stratejik önem taşıyan alanlara yatırım yapan özel sermaye fonu gibi davranan ama köklü bir holdingin yapısını da koruyan bir konumda hem yeni iş kollarına girmeye, hem de mevcut iş kollarımızda değer yaratarak büyümeye devam ediyoruz. Yeni yatırımlarımız ve mevcut şirketlerimiz arasında sinerji yaratacak şekilde hareket ediyoruz. Yeni yatırım fırsatlarına baktığımız bir dönemdeyiz."
3 MİLYAR DOLARLIK HEDEFE YÜRÜYOR
Sasa'yı alarak polyester sektörüne giriş yapmasıyla hızlı bir değişim sürecine giren ve hızlı büyüme rakamlarıyla dikkat çeken Erdemoğlu Holding, 2020 yılında yine stratejik bir adım attı. Grup, önümüzdeki beş yılık süreçte halı ve polyester alanında kendi hammaddesini üretecek noktaya gelmek üzere önemli yatırımını devreye aldı. Hammadde üretecek PTA tesisi 2023 yılında üretime başlayacak.
Şirket 2020'de 3 bin 700 kişiyi işe alarak 14 bin çalışana ulaşırken, cirosunu ise 14 milyar TL'ye taşıdı. 2021 için ise iddialı bir hedef var. Grup 3 milyar dolar ciroyu gözüne kestirdi.
Bu yıl Sasa'da yatırım bedeli yaklaşık 935 milyon dolar olan PTA üretim tesisi yatırımı ve 150 milyon dolarlık tekstil cipsi, şişe cipsi, pet cipsi üretim tesisi yatırımına odaklanacaklarını ifade eden İbrahim Erdemoğlu, halı grubunda ise geri dönüşümden de yararlanılacak yatırımlarına işaret ediyor. Erdemoğlu, 2021'in bu zorlu süreçte değişime ayak uydurarak dönüşen şirketler için fırsatlar yılı olacağını belirtiyor.
YATIRIMLARI YURTİÇİNE KAYDIRDI
İGSAŞ, Yıldız Entegre ve Yıldız Demir Çelik gibi grup şirketleriyle faaliyetlerini sürdüren Yıldızlar Yatırım Holding ise pandemi döneminde hammadde sıkıntısını iyi yönetmeyi başardı. 2020 yılını 10 milyar TL ciro ile kapatan holding, mevcut tesislerinde neredeyse tam kapasiteyle çalışıyor.
Salgının etkilerini yoğun bir şekilde hissettiklerini ve belirsizlik sürecini iyi yönettiklerini ifade eden Yıldızlar Yatırım Holding Yönetim Kurulu Üyesi Hakkı Yıldız, 2021'e de öngörülen tüm belirsizliklere rağmen önemli bir yatırım bütçesiyle girdiklerini belirtiyor.
Hakkı Yıldız, sözlerini şöyle sürdürüyor: "Biz yurtdışında yatırıma çok hevesli bir grubuz. Ülkemizin bayrağını yurtdışında dalgalandırmak, doğru projelerle Yıldızlar Yatırım Holding'in küresel rekabet gücünü artırmak bizim için öncelikli konulardan biri ama salgının getirdiği olumsuzluklar yüzünden buradaki somut yatırımlarımızı 2022'ye kaydıracak; 2021'de ise daha çok kendi ülkemizde yatırım yapacak şekilde planlamamızı yapıyoruz."
GLOBALDEN MUHAFAZAKAR BÜTÇE
Pandemide seyahat kısıtlamalarının en çok etkilediği kruvaziyer limancılığı işinin önemli oyunculardan biri olan Global Yatırım Holding, geçen yılı hedeflerinin gerisinde kalarak 1,3 milyar TL düzeyinde kapattı. 2020 sonunda 775,5 milyon TL hedeflenen FAVÖK'ün ise 355,4 milyon TL olması tahmin ediliyor.
Gelir hedeflerindeki düşüşte ana etkenin liman ayağı olduğunu ve kruvaziyer işinin geçen yılın nisan başından itibaren durduğunu aktaran Global Yatırım Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kutman, o nedenle bu yıl muhafazakar bir bütçe hazırladıklarını söylüyor.
Bu yıl holdingin konsolide gelirlerini 1,8 milyar TL'ye, FAVÖK'ünü 544 milyon TL'ye çıkarmayı hedeflediklerini belirten Kutman, yılın en önemli gündem maddesinin borçların idaresi olduğuna dikkat çekiyor. Kutman, şunları söylüyor: "En büyük borç kalemi 505,8 milyon dolarla liman grubunda olurken, bir de 250 milyon dolarlık Global Liman seviyesinde çıkardığımız Eurobond var, vadesi Kasım 2021'de doluyor.
Bu nedenlerle Antalya Limanı'nın satış işlemini tamamladık." Kutman, 2021 yılına dönük planlarını ise kruvaziyer liman sayısını artırmak, güneş enerjisi yatırımlarına devam etmek, taşımalı doğalgaz sektöründeki pazar lideri Naturelgaz'ı halka arz etmek olarak sıralıyor.
Kutman, "Ayrıca Türkiye'nin en büyük yerli ve bağımsız portföy yönetim şirketimizi teknoloji alanında atacağımız adımlar ile daha da büyütmek gibi hedeflerimiz bulunuyor" diyor.
KAĞITTAN SONRA NİŞASTA YATIRIMI
Tekstil, çimento, tarım, enerji işlerinin yanı sıra kağıt sektörüne de yatırım yapan Kipaş Holding de yatırımda önemli kararları gündeme aldı.
6 milyar TL ciro elde eden grup, mart ayında Aydın Söke'de faaliyete geçecek Avrupa'nın en büyük kağıt tesisi yatırımının yanı sıra nişasta alanında da yatırım kararı aldı, ihracat odaklı büyüme modeliyle ilerleyen holding, Avrupa ile birlikte stratejik başka pazarlar için de çalışmalara başlayacak.
Kipaş Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ahmet Öksüz, her zaman hızlı ve esnek davranarak maksimum verim ve kârlılıkla faaliyetlerden kazanılan gelirlerin yanı sıra pazar payını da artırmayı hedeflediklerini vurguluyor.
PEYNİRLERİYLE ÇİN'E AÇILDI
Gıda ve içecek, boya ve temizlik kağıtları iş kollarındaki faaliyetleriyle pandemide önemli adımlar atan İzmirli Yaşar Topluluğu ise ihracat ayağında hızlı ilerlediği bir dönem yaşadı. 70'i aşkın ülkeye ulaşan grup, Pınar ile Çin pazarına açılarak güçlü büyüme elde etti. 7,5 milyar TL cirolu grup, Çin'e peynir ve süt tozu ihraç etmenin yanı sıra Çin'in en önemli marketlerinden birinde ürünlerini Online satışa açtı.
Pandemi döneminde ihracat anlamında yeni pazar fırsatlarının ortaya çıktığını aktaran Yaşar Holding İcra Başkanı Dr. Mehmet Aktaş, "Yurtdışı stratejilerimizde Körfez Bölgesi bizim için önemli bir pazar. AB ülkeleri, ABD, İngiltere, Rusya, Türk Cumhuriyetleri ve Çin de etkinliğimizi artırmak istediğimiz pazarlar arasında" diyor.
Pandemi sürecinde birçok grup gibi Yaşar da çevik kararlar adlı. Mehmet Aktaş, çalışma şartlarından çalışma biçimlerine, tedarikten satışa kadar süreçlerinin tümünü yeni düzene uyunmadıklarını ifade ediyor. Mehmet Aktaş, "2021 yılında, nakit akışının düzenli ve güçlü olması, değişen müşteri ve sektör taleplerine en hızlı şekilde yanıt verebilmek ve tedarik zincirinin etkinliğini, sürdürülebilirliğini koruyabilmek başarının en önemli unsurları arasında yer alacak" diye konuşuyor.
HALKA ARZ VE SENEGAL ADIMI
Doğtaş ve Kelebek markalarıyla faaliyet gösterdiği mobilya sektörünün yanı sıra enerji ve inşaat alanında da yatırımları olan Doğanlar Yatırım Holding, enerjide halka arza, inşaatta ise yeni markası Lova'nın lansmanına hazırlanıyor. Enerjide 120 megavat enerji üretim kapasitesine sahip BioTrend şirketini halka açmayı planlayan grup, inşaat alanında faaliyet gösteren Doğyap firmasıyla Senegal'de gerçekleşecek bir projenin de ilk adımlarını attı.
Doğanlar Yatırım Holding Yönetim Kurulu Başkanı Davut Doğan, dört farklı sektörde hizmet verdiklerini söylüyor. Bu süreçte, mobilya grubunun dijitalleşme sürecinin tüm stratejilerinin temelini oluşturduğunu belirten Doğan, gündemini şöyle özetliyor: "E-ticaret sitelerini açtık. Evinde Gör, Ücretsiz Mimarlık Hizmeti gibi yenilikleri başta kendi müşterilerimize bir kolaylık, ardından da tüm sektöre bir yenilik olarak lanse ettik. Enerji sektöründe hizmet verdiğimiz Biotrend Enerji şirketimizle, yenilenebilir enerji alanında çalışmalarımızı artırdık ve yeni tesislerimizi hayata geçirdik."
ESNEK VE ÇEVİK YÖNETİME GEÇTİ
Otomotiv, teknoloji ve hizmet sektörlerinde faaliyet gösteren İnci Holding de bu zorlu süreçte esnek ve çevik çalışma modeline geçen gruplardan biri oldu. Bu süreçte yönetimsel zorlukları aşmaya ve hızlı aksiyonlar almaya odaklandıklarını aktaran İnci Holding Yönetim Kurulu Başkanı Neşe Gök, "Pandemi sürecinde son derece çevik bir şekilde sadece risklere yönelik doğru pozisyon almakla sınırlı kalmadık, krizin getirdiği fırsatları da değerlendirdik.
İlk doğrudan yurtdışı yatırımımızı gerçekleştirdik. Bu yıl da aynı temkinli iyimserlikle, esnek ve çevik yönetim anlayışıyla yolumuza devam edeceğiz" diyor. Neşe Gök, 2021'de ise hızlı toparlanma beklemiyor. Hatta turizm gibi belli sektörlerde Türkiye'nin 2023'te ancak 2019 yılı rakamlarına ulaşacağını öngören Gök, 2021 yılı iki haneli bir büyüme oranına ulaşmak için çalışacaklarını kaydediyor.
BULGARİSTAN'DA ÜRETİM TESİSİ KURUYOR
2020'deki kısıtlamalar her ne kadar yurtdışı girişimleri sınırlandırmış olsa da Gedik Holding, doğrudan yatırımda sınırları aşan gruplardan biri oldu. 60 yılı aşkın bir süredir döküm, vana ve kaynak alanlarında üretim yapan Gedik, yurtdışında Azerbaycan'ın ardından Bulgaristan'da da 5 milyon dolarlık tesis yatırımını gündeme aldı.
Şirket kurulumunu gerçekleştiren ve mart ayında tesis için ilk adımı atacak olan holding, Türkiye'de ise Hendek ikinci OSB'de Doğu Avrupa'dan Hindistan'a uzanan çizgiden en büyük kaynak sarf tesisini hayata geçirmeye çalışıyor. Gedik Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hülya Gedik, 2020'de yurtdışında büyümeye devam ettiklerini ve rekabetçiliği kaybetmemek hedefiyle Bulgaristan'da üretime geçeceklerini söylüyor.
CAN KENDİ / MCKINSEY & COMPANY TÜRKİYE ÜLKE DİREKTÖRÜ “TOPLUM İŞ DÜNYASINDAN DAHA FAZLASINI BEKLİYOR”
Dünya ekonomisi, pandemi döneminde insanların daha da ilgiyle takip ettiği bir alan haline geldi. Bu yıl ellincisi düzenlenen Davos Zirvesi'nde 'paydaş kapitalizmi'nin gündeme gelmesi de bu sürecin bir uzantısı olarak değerlendiriliyor. Yıllar sonra tekrar gündeme gelen paydaş kapitalizmiyle şirketler, sundukları ürün ve hizmetlerle tüketiciler üzerinde uzun vadede olumlu etkiler yaratmaya davet ediliyor.
Yönetim danışmanlığı şirketi McKinsey & Company, çeşitli sektörlerdeki iş liderleri, aktivistler, akademisyenler ve çalışanlarla yaptığı görüşmeler sonucunda bu süreçte paydaş katılımını gerçeğe dönüştürmek isteyen şirketlere önerilerini sunuyor. McKinsey & Company Türkiye Ülke Direktörü Can Kendi, "Paydaş kapitalizmi fikrini benimseyen şirketler, başta tepkilerle karşılaşabilir.
Kısa vadeli yatırımcılar, bu şirketlerin getirilerinin yeterince iyi olmadığına inanabilir. Fakat McKinsey olarak gerçekleştirdiğimiz uzun vadeli araştırmalar, paydaş kapitalizmini benimseyen şirketlerin kârlılığını da şirket değerini de katlayarak artırdığını ortaya koyuyor. Bugün tüketiciler ve genel olarak toplum, iş dünyasından daha fazlasını bekliyor" diye konuşuyor.
SELİM AKIN AKFEN HOLDİNG CEO’SU “EKONOMİK HAVA GÜNEŞLİ OLAMAYACAK”
“2021 yılının havası hiçbir sektör için tam anlamıyla güneşli olmayacak. Öte yandan tüm sektörler için bir iyileşme çabası söz konusu olacaktır. Bir müddet daha kısıtlamaların süreceği hesaba katılırsa, belli sektörler 2021 yılında da zorlanacak.”
MEHMET TÜTÜNCÜ YILDIZ HOLDİNG CEO’SU “BU YILIN DAHA OLUMLU GEÇECEĞİNİ UMUYORUZ”
“Dijital dönüşüm, çoklu kanal stratejileri ve inovasyon önemli fırsatlar olarak öne çıkıyor. Salgının etkisiyle global daralmanın etkileri bir süre daha devam edecektir ama genel anlamda 2021 yılının geçen yıla göre daha olumlu bir hava içinde geçeceğini umuyoruz.”
HURŞİT ZORLU ANADOLU GRUBU İCRA BŞK. “ÖNEMLİ DEĞİŞİMLER YILI OLACAK”
“Pandemi ile büyüyen ekonomik sorunlar, pandemi geride bırakılsa bile etkisini sürdürecek ve hem ülkemizde hem de dünya düzeninde önemli değişimleri tetikleyecek. Şirketler yatırım ve üretim stratejilerini, hedeflerini iş yapış şekillerini baştan aşağıya gözden geçirmeyi sürdürecek.”
NEŞE GÖK İNCİ HOLDİNG YKB. “İKİNCİ YARIDA TOPARLANMA OLABİLİR”
“Ekonomi ve hukuk reform paketlerini çok önemsiyoruz. Gerçekleştirilmesi planlanan bu reform paketlerinin bir numaralı ihracat pazarımız olan Avrupa ile de ticari ilişkileri geliştireceğini öngörüyoruz. 2021 yılının ikinci yarısından itibaren toparlanmanın makro ekonomik göstergelere de yansımasını bekliyoruz.”
DR. MEHMET AKTAŞ YAŞAR HOLDİNG İCRA BŞK. “YATIRIMLAR ARTACAK”
“Pandeminin etkisinin azalması ile yatırımların artacağına, başta turizm olmak üzere pandemiden olumsuz etkilenen sektörlerin toparlanma sürecine gireceğine ve hızla büyüyeceğine, ihracatın da eski ivmesini yeniden kazanacağına inanıyorum. Türkiye, üretmeye ve büyümeye devam edecek. 2021 yılında yönetilmesi gereken zorluklar ise belirsizlik ve likidite olacaktır.”
İBRAHİM ERDEMOĞLU ERDEMOĞLU HOLDİNG YKB. “DEĞİŞİME UYANLAR İÇİN FIRSATLAR YILI OLACAK”
“2021 yılında zamanın ruhunu yakalayan, değişim ihtiyaçlarına hızlı cevap verebilen şirketler için büyük fırsatlar oluşacaktır. 2021 yeni normalde, aşı çalışmalarının da desteğiyle oluşan zorlukları yenme ustalığı, zorlukları paylaştırma ve paylaşma becerisini taşıyan firmalara yeni fırsatlar sunacaktır.”