LEVENT GÖKMEN
lgokmen@ekonomist.com.tr
İstanbul’un en lüks otellerinden The Ritz Carlton İstanbul Hotel’in ilk Türk genel müdürü unvanına sahip Can Göktaş, Türkiye Otelciler Birli-ği’nin (TÜROB) de aktif üyesi olan bir turizm profesyoneli. İstanbul’un tarihinin en kötü yılını yaşadığını belirten Can Göktaş ile turizmin yeniden canlanabilmesi için alınması gereken önlemleri konuştuk.
Göktaş, sorularımızı aşağıdaki gibi yanıtladı.
İstanbul için şu an gelinen nokta en dip mi? Bundan daha kötüsü ne olabilir?
İstanbul, uzun süreden beri geldiği en kötü noktada. Şu anda dolması gereken 100 bin otel odası var. Bundan 6-7 yıl önce bu rakam çok daha azdı. Şu anda doluluklar yüzde 30. Hala yüzde 70 doluluk olacakmış gibi insan çalıştırılıyor. Gelinen nokta en dip değil. Umarım bundan kötüsü olmaz. 2001’de 11 Eylül saldırıları döneminde böyle ciddi bir kriz yaşandı ama o zaman oda sayısı çok azdı.
Dünya bir şok yaşadı, 3-4 ay seyahat tamamen durdu ve sonra açıldı. İnsanların hafızası kısa. Umudumuz bir süre bir şeyler çıkmaması. Türkiye önemli bir destinasyon. İstanbul dünyadaki en önemli metropollerden biri. Tarihi dokusuyla çok önemli. Gelen unutmuyor ve tekrar gelmek istiyor.
Turizmdeki bu düşüşün geri dönüşü nasıl olacak? Ne kadar zaman alacak?
Geri dönüşün birkaç bacağı var. Politik uzlaşma ortamı dünyaya ve ülkemize önemli mesaj verdi. Bunun devam etmesini diliyorum. Türkiye’nin ekonomik, politik imajına olumlu yansıyacaktır. Ülkedeki huzurlu ortamın dünyadaki algısının olumlu yansımaları, Türkiye’nin uluslararası medyanın gündeminden düşmesi olumlu yansıyacaktır. Mikro tarafta Mısır örneğindeki gibi tanıtım devam etmeli. Merkezi tanıtıma inanmıyorum.
Destinasyonlara göre tanıtımlar yapılmalı. İstanbul ayrı tanıtılacak, Antalya ayrı tanıtılacak. Göbekli-tepe diye önemli bir cevherimiz var, o bölge farklı tanıtılmalı. Kapadokya dünyada örneği olmayan bir yer. Bodrum, Ege’deki Yunan adalarından farklı özel bir yer. Destinasyonlara özel tanıtım yapılmalı. Seyahat artık farklılaştı. Eğlence, tecrübe ve öğrenmeden oluşuyor. Eskisi gibi deniz, kum, güneş değil.
Ritz Carlton olarak yaşanan krizi yönetmek için ne gibi tedbirler aldınız?
Yaklaşık 1,5 yıl öncesinden itibaren bir tedirginlik hissettik. Uluslararası kongrelerin başka destinasyon-lara kayması bu sinyallerdendi. Önlem için personel sayımızı artırmadık, arkadaşların çalışma tempolarını misafirlerin aktivite saatlerine göre şekillendirip daha verimli çalışmaya başladık. Marka olmanın en önemli kuralı, misafirin algısında herhangi bir değişiklik yaratmamaktır.
Restoranda azaltma yapmadık ama finans gibi bölümlerde yeni fırsatlar bulanların yerine yenisini almadık. Satın alma departmanında, teknik ekipte bazı düzenlemeler yaptık. Örneğin sa-tış-pazarlama, güvenlik ekiplerinde sayıyı artırdık, azaltmadık. Çünkü bunlar önemli bölümler. Bu süreçte görünmeyen güvenlik tedbirlerini artırdık.
Otel olarak geçtiğimiz yıl kaç turist ağırlamıştınız, bu yıl şu ana kadar kaç turist ağırladınız?
The Ritz Carlton İstanbul, stabilize bir yılda 120-130 bin misafir ağırlar. 2013’ten bu yana aşağı giden bir trend var. 2015’te 90 bin misafirde kaldı. 2016’yı 70 binlerle kapatırsak bence çok iyi olur. İlk yedi aydaki toplam doluluğumuz yüzde 42. Yılı yüzde 48 dolulukla kapatma hedefimiz var ama ulaşabileceğimizi düşünmüyorum.
Şu andaki düşüşün turizm sektörüne maliyeti nedir?
100 bin odanın olduğu İstanbul’da normalde bir yılda yüzde 70 doluluklar vardı. Ortalama oda fiyatı da 150 dolar civarındaydı. Şimdi İstanbul’un fiyatı yüzde 30 düştü, doluluklar da yüzde 30 geriledi. Bu sadece konaklamadan gelen bir kayıp. İstanbul’un ortalama konaklama süresi 2,7 gün. Bu süreçte turistler altı farklı restorana gidiyorlar, AVM’lerde alışveriş yapıyorlar. İstiklal Caddesi’nde ve Bağdat Caddesi’ndeki değişim alım gücü yüksek turistlerin gelememesinden. Bu turistleri taşıyan otobüsçüler etkilendi. Turizm toplam istihdamın yüzde 10’una denk geliyor, sektör istihdamındaki daralma Türkiye’yi etkiler.
İstanbul’daki birçok kongre iptal edildi. Kongrelerin geri dönüşü nasıl olur?
Bir kongrenin karar süreci üç yıl. 2016 yılındaki tüm kongreler iptal oldu. Eurosoil kongresi temmuz ayından ekim ayına kaydırıldı. Yarın bir şey olmazsa umarım o kalır. 2018’in yarısından itibaren umarım tekrardan kongre alabiliriz. Bunun için de risk algısının ortadan kalkması lazım. Kongreler en büyük değerin yaratıldığı turizm alanı.
İstanbul’daki otellerdeki daralma üzünden kaç kişi işsiz kaldı?
Böyle bir rakam söylemem çok zor. Servis endüstrisinin en büyük maliyetlerinden biri maaştır. Yüzde 70 dolulukla çalışan otelle yüzde 30 dolulukla çalışan otelin çalıştırdığı eleman sayısı farklıdır. Birçok otelin elemanlarını tutmaya çalıştığını biliyoruz. Proaktif yaklaşımımız bizim eleman sayısında rahat etmemizi sağladı. Bizim gibi aksiyon almayanlar bir şekilde personelini azaltmak zorunda kalacaklar.
İstanbul’da sizce kapanacak olan 5 yıldızlı otel var mı?
Bence var. Şu durumda borç ödeyen otellerin sıkıntı yaşayacağını düşünüyorum. Şu anda birçok yatırımcının tesisini satmayı düşündüğünü duyuyoruz.
"OTEL YATIRIMLARI REGÜLE EDİLMELİ"
Turizmi canlandırmak için alınan önlemleri yeterli buluyor musunuz? Turizmi ve özellikle de İstanbul turizmini canlandırmak için sizce başka ne gibi tedbirler alınmalı?
Şu anda devletimizin eforunu takdir ediyorum. Bakanımız ciddi bir biçimde ilgileniyor. Ülkemizin imajı olumluya doğru dönerse özel sektör kendi yaralarını saracaktır. Kriz devam ederse, turizm yarattığı değeri kaybetmeye başlarsa, devletimizin sektöre sigorta gibi konularda destekolması gerekebilir. Böyle problemleryaşanmaması için otel yatırımlarının regüle edilmesi gerekir. Bölgeye gelen talebe ilişkin tespit yapılıp yönlendirme yapılmalı. İstanbul'un 2-3 yıldızlı tesislere ihtiyacı var. 5yıldızlı oranı yüzde 25'lerde. Paris ve Londra gibi metropollerde bu oran yüzde12'nin altındadır.