SİBEL ATİK
satik@ekonomist.com.tr
İflasların yarattığı boşluk ve hammaddede stokların azalması denizde navlun fiyatlarını yukarı taşırken, artışın yüzde 10 ile 30 arasında olacağı söyleniyor. Deniz taşımacılığı uzun süredir fiyat krizi yaşıyor. Buna şok demek de yerinde olabilir.
Çünkü fiyatlar özellikle kuruyük kategorisinde 30 yılın en dip seviyelerine kadar geriledi. Dünyada olduğu kadar Türkiye’deki armatörleri de olumsuz etkileyen bu durum, global pazarda önemli iflasları da beraberinde getirdi.
Ayrıntılarına aşağıdaki satırlarda değineceğimiz iflasların da etkisi ile son dönemde deniz taşımacılığında tarifelerde tersine bir gelişmeler yaşıyor. Gerek dev şirketlerin yarattığı boşluk gerekse hammadde fiyatlarındaki artışla birlikte deniz taşımacılığında fiyatlar da yükseliş eğilimine girdi.
Düşüşlerin yüzde 50’leri aştığı navlun fiyatlarına dayanamayıp iflas ve birleşmelerin yaşandığı sektörde, fiyatlardaki en yüksek artış eğilimi büyük tonajlı gemilerde görüldü.
En büyük gemi sınıfı olarak kabul edilen 180 bin DWT’lerde geminin taşıyabileceği toplam ağırlık 2016 ilk çeyreğinde günlük bin dolarlara kadar gerileyen fiyatlar, şimdilerde 12 bin dolar seviyesine ulaştı.
Düşen fiyatlarla işletme giderlerini dahi karşılamakta sıkıntıya düşen sektörde yaşanan iflasların yarattığı boşluk, azalan stoklar ve krom, kömür, manganez gibi hammadde fiyatlarındaki artış deniz taşıma tarifelerine de olumlu yansıdı. Sektör temsilcileri
zorlu günlerin ardından fiyatlarda alanına göre yüzde 10 ile 30 arasında artış olmasını bekliyor.
YÜKSELME PASİFİK’TEN BAŞLADI
Özellikle konteyner taşımacılığının kötü bir dönem yaşadığını ve bu zor günlerin birçok şirketi iflasa sürüklediğini söyleyen Yıldırım Şirketler Grubu İcra Kurulu Başkanı Yüksel Yıldırım, Pasifik taşımalarında toparlanmanın başladığına işaret ediyor.
Dünyanın üçüncü büyük krom üreticisi, sekizinci liman işletmecisi olma hedefiyle yatırımlar yapan grubun başında olan Yüksel Yıldırım, Amerika ve Asya’da ise fiyat artışlarının yüzde 40’ları bulduğunu belirtiyor.
Ortalama navlun fiyatlarının ortalama yüzde 10 ile 30 arasında yükseleceğini öngören Yıldırım, dünya genelinde hammadde stoklarının azaldığına ve rüzgarın talep artışından yana estiğini ifade ediyor.
ARZ-TALEP DESTEĞİ
Deniz taşımacılığı işine yaklaşık sekiz yıl önce giren Densa Holding’in Yönetim Kurulu Üyesi Hacı Sabancı ise fiyatlardaki düşüşün arz-talep dengesizliğinden kaynaklandığını aktarıyor.
Densa Holding kurucusu Ömer Sabancı ve Demsa’nın kurucusu Demet Sabancı Çetindoğan’ın yarı yarıya ortak olduğu Marinsa şirketiyle hem kuru yük hem de ham petrol taşımacılığı alanında faaliyet gösterdiklerini anlatan Sabancı, tanker piyasasındaki navlunlardan memnun olduklarını aktarıyor. Sabancı, fakat kuru yük piyasası için aynı durumun yaşanmadığını ve işletme giderlerinin dahi birçok şirket için idare edilebilir olmadığını söylüyor.
KRİZİN KÖKENİ
Deniz taşımacılığı için kötü günler aslında 2008 krizi sonrası başladı. Global ticaretteki büyümenin yavaşlamasıyla deniz taşımacılığında yaşanan zorlu süreç dünya devlerinin bile sonu oldu. Bundan birkaç ay önce Güney Koreli konteyner operatörü Hanjin’in yaşadığı iflas ile 14 milyar dolarlık mal denizde kaldı.
Hanjin’in piyasadan çekilmesiyle konteynır taşımacılığında önemli fiyat artışı yaşanması öngörülürken, bir diğer önemli haber Japonya’dan geldi. Japonya'nın önde gelen üç denizcilik şirketinin konteyner taşımacılığı operasyonlarını birleştirme kararı alması, sektördeki en önemli gelişmelerden biri oldu.
Bu birleşme dünyanın altıncı büyük konteyner taşımacısını ortaya çıkaracak hamle olurken, Nippon Yusen, Mitsui OSK ve Kawasaki Kisen Kaisha bu birleşmenin 1 milyar dolarlık bir maliyet tasarrufu sağlayacağını ifade ettiler.
İŞLETME GİDERLERİNE BİLE KREDİ
Sektörde dengeleri değiştirecek bu birleşmenin ana ekseni olan maliyet konusu deniz taşımacıları için yönetimi en zor alanlardan biri. Sektör temsilcileri taşımacıların artık işletme giderleri için bile kredi kullanır noktaya geldiğini anlatıyor.
Finansal maliyetler hariç bir geminin günlük 4 bin ile 7 bin 500 dolar arasında sabit işletme gideri bulunuyor. 50 bin ton yükle dolu bir gemi Süveyş Kanalı’nı en az 200 bin dolarlık yakıtla geçebilirken, kimi işletmeler maliyetleri minimuma indirmek için gemilerini tersanelere bile çekmeyi göze almış durumdalar.
Kuru yük ile tanker taşımacılığı yapan ve bünyesinde 12 gemi olan Negmar’ın CEO’su Serdar Duran, gaz taşıyan gemilerin taşımacılığa devam ettiğini fakat kuru yükte iki gemiyi maliyetleri kontrol edebil-
mek adına Tuzla tersanesine çektiklerini ifade ediyor.
2017 UMUDU
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Denizcilik Meclis Başkanı Erol Yücel ise darboğazdan geçen sektörde tam anlamıyla düzelmenin olması için biraz daha zamana ihtiyaç duyulduğunu ve bu anlamda 2017 yılından umutlu olduğunu aktarıyor.
Kuru yük piyasasında 2008’den beri sürekli düşüş olduğunu o nedenle yeni gemi siparişlerinin neredeyse durduğunu aktaran Yücel, “Geçen yıl ve bu yıl düşük piyasa nedeniyle hurdaya giden gemi oranındaki artış ve yeni gemi siparişlerinin kesilmesinin de etkisiyle kuru yük piyasasında toparlanma alametleri görülüyor.
Yeni gemi siparişlerindeki durgunluğun devam etmesi halinde, düşük hızla başlamış olan yükselme trendinin hızlanacağına inanıyorum. Fiyatlardaki yükselmenin kârlılıklara da yansıyacağını ve 2017 yılında zor günlerin geride kalacağını umut ediyorum” diyor.