Değişen dengeler, yatırım stratejilerini etkiliyor

Sosyal medya hesaplarımızdan ve https://uluslararasiekonomizirvesi.org sitemizden duyurularımızı yapmaya devam ediyoruz.

16 Mart 2025

Değerli okurlar,
UEZ-2025 zirvemizin ana mottosu “Değişen Küresel Gerçekler ve Gelecek 5.0”…
Bugün gelinen noktada ana mottonun ne kadar doğru olduğunu bir kez daha gördük. Özellikle Trump yönetimiyle birlikte gümrük tarifelerinde artış eğilimi var. 
ABD’nin belli kalemlerde gümrük tarifelerini artırmasına Kanada ve AB tarafından misillemeler geliyor. Ukrayna-Rusya Savaşı’nda ABD yönetiminin tavrı da yeni dünya düzenine yönelik farklı söylemleri beraberinde getirdi. 
AB’de de güvenlik konusu daha fazla konuşulmaya başlandı gibi görünüyor. 
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “AB güç kaybının önüne geçmek istiyorsa bunu Türkiye’nin tam üyeliğiyle başarabilir” tespiti de yakından izlenmeli. Hızlı değişen küresel gerçeklerle birlikte çok verimli bir zirve bizleri bekliyor. 17-20 Nisan tarihlerinde Sapanca’da gerçekleşecek UEZ-2025 için sitemize girip kayıt yaptırmayı unutmayın.

Değerli okurlar, 
Bu haftaki kapak haberimizi piyasalara ayırdık. Bahar aylarına girerken yatırım araçlarındaki beklentileri ve yatırım stratejilerini uzmanlara sorduk. Editör arkadaşım Ceren Oral Balaban’ın araştırmasını dikkatle okumanızı rica ediyorum.
Son dönemde yurt içinden ve yurtdışından gelen yoğun haber akışı, piyasalardaki volatiliteyi de artırıyor. Küresel piyasalarda gündemdeki yerini korumaya devam eden ‘tarife savaşları’yla enflasyon ve resesyon kaygıları artarken, Rusya-Ukrayna meselesiyle ilgili görüşmeler ve Avrupa ile Çin ekonomisindeki gelişmeler de yakından takip ediliyor.

Yurt içinde ise enflasyondaki düşüş eğilimi, TCMB’nin politika faizindeki düşüş trendini devam ettirmesi, kur ve enflasyon arasındaki yüksek makasın devam etmesi, yatırımcıların gündeminde olmaya devam ediyor. Hem yurt dışı hem de yurt içi piyasaların yeni bir denge ve yön arayışında olduğu bir süreç yaşıyoruz. Ceren yaptığı haberle yatırımcılara yılın ilk yarısı için iyi bir vizyon sunuyor.

Bu hafta giriş haberimizde Çin’in Türkiye’deki yatırımlarına ve beklentilere yer verdik. Sibel Atik arkadaşımın hazırladığı araştırma yazısında görüleceği üzere Çin, olası ticaret savaşlarına karşı Türkiye’yi stratejik üretim merkezlerinden biri olarak görüyor. Türkiye’nin fiyat avantajını da yitirmeden bölgenin en önemli üretim merkezi olma pozisyonunu korumaya devam etmesi gerekiyor. Burada iş dünyası ile yaptığımız temaslarda en çok konuşulan konunun enflasyonun altında kalan kur olduğunu tekrar belirtiyorum. Bu konu üzerinde, ekonomi yönetiminin özellikle durması gerekiyor.

Sağlıkla kalın.