Darbe girişimi sonrası piyasanın yol haritası

24 Temmuz 2016
15 Temmuz’da yaşanan darbe girişiminden sonra geçen hafta Olağanüstü Hal (OHAL) ilan edildi. Bu süreçte piyasalarda bir anda olmasa da kademeli bir satış dalgası görüldü. Borsada düşüş hızlanırken, altın, faiz ve dolarda yukarı yönlü sert çıkışlar yaşandı. Biz de bu ortamda yatırımcıların nasıl hareket etmesi gerektiğini uzmanlara sorarak piyasanın yeni yol haritasını çıkarmaya çalıştık.

TALİP YILMAZ                                GÖZDE YENİOVA
tyilmaz@ekonomist.com.tr        gyeniova@ekonomist.com.tr

Türkiye Cumhuriyeti tarihindeki en kritik dönemlerden birinden geçiyoruz. 15 Temmuz’da yaşanan askeri darbe girişimi büyük bir şok etkisi yarattı.

Tabloları görmek için görsele tıklayın.
671
672Darbe girişimi bastırıldıktan sonra, çarşamba akşamı ise üç aylık dönem için Olağanüstü Hal (OHAL) ilan edildi. Anayasanın 120’nci maddesi demokrasiye yönelik tehditlerin ortaya çıkması ve kamu düzeninin ciddi şekilde bozulması durumunda, süresi altı ayı geçmemek üzere OHAL ilan edilmesine olanak veriyor.

Yaşanan bu gelişmeler para ve sermaye piyasalarında ciddi şekilde fiyatlandı. Darbe girişimi öncesinde 2,89 TL’den işlem gören dolar kuru, S&P’nin not indiriminin de etkisiyle tarihi zirvesi olan 3,09’u test etti.

Borsa endeksi 82.825 seviyesinden 71.000 seviyesinin altına kaydı. Gösterge faiz, Merkez Bankası’nın faiz koridorunun üst bandında 25 baz puanlık indirim yapmasına karşın, yüzde 8,6’dan yüzde 9,6 seviyesine çıktı. Gram altın 123,5 TL’den 130 TL’ye yükseldi. Biz de yaşanan darbe girişimi ve alınan üç aylık OHAL kararı sonrasında, piyasaların önümüzdeki dönemde nasıl bir seyir izleyeceğini, yatırımcıların nasıl hareket etmesi gerektiğini uzmanlara sorduk.

KREDİ NOTU ETKİSİ
S&P’nin Türkiye’nin notunu BB+ ’dan BB’ye indirmesi geçen haftanın dikkat çeken önemli bir başlığı oldu. Ancak S&P, zaten Türkiye’nin kredi notunu ‘yatırım yapılabilir’ seviyenin bir basamak altında tutuyordu. Bu yüzden şimdi gözler Türkiye’ye ‘yatırım yapılabilir’ notu veren Moddy’s ve Fitch’de olacak.

İş Yatırım, S&P’nin Türkiye’ye verdiği not yatırım yapılabilir seviyenin zaten altında olduğu için, bu indirimin piyasalarda doğrudan etkisinin fazla olmayacağı kanaatinde. Kurum, yaptığı analizde, “Ancak Moody’s in 5 Ağustos’ta yayınlayacağı değerlemede benzer bir tutum izleyeceğinden endişe eden yatırımcıların satışlarıyla piyasalarda kan kaybı devam edebilir” ifadesini kullanıyor.

İş Yatırım, yaşanan darbe girişimi nedeniyle Türkiye’nin notunun yatırım yapılabilir seviyenin altına gerilemesini beklemiyor. Ancak olası bir not indiriminin etkileri için, “Yabancı yatırımcıların satışını, hisse senedi piyasasında 1-1,5 milyar dolar, yerel tahvillerde 1,6-3,2 milyar dolar, Eurotahvillerde 1,2-1,9 milyar dolar aralığında öngörüyoruz’ yorumunu yapıyor.

MOODY’S VE FITCH NE YAPAR?
S&P’den sonra diğer kuruluşlardan da gelebilecek not indirimleri, bu kurumlarla anlaşmalarımız olduğu için önemli. Türkiye'ye yatırım yapılabilir notu veren iki kredi derecelendirme kuruluşundan Moody's'in not indirimi daha kritik önemde.

Venbey Yatırım Genel Müdürü Ozan Şıklaroğlu, “Çünkü yabancı yatırım fonlarından bazıları en az iki tane yatırım yapılabilir kredi notuna sahip olmayan ülkelere yatırım yapamıyor” diyor. Moody’s’in Türkiye için kredi notu halihazırda yatırım yapılabilir seviyenin en alt kademesinde ve görünümü ise negatif. Moody’s’in 5 Ağustos’ta kredi notu ile ilgili değerlendirme yapması bekleniyor.

Not konusunda olumlu görüş bildiren Ata Portföy Genel Müdürü Mehmet Gerz, Türkiye’ye yatırım yapılabilir notu veren iki kuruluş ile ilgili şu değerlendirmede bulunuyor: “Fitch görünümü negatife indirebilir ama notu yatırım yapılabilir seviyenin altına indirmesini beklemiyoruz.

En kritiği Moody’s çünkü siyasi ortamı değerlendireceğini söylüyor. Siyasi faktörleri değerlendirmek sübjektif kaçabilir. Buna meydan vermemek için hükümet çok odaklı bir ekonomik reform paketi açıklamalı. Yeni anayasa konusunda da siyasi ve toplumsal konsensus sağlamak için doğru bir iklim oluştuğunu görüyoruz.”

YATIRIM TAVSİYELERİ
Piyasaların bugüne ka-darki fiyatlaması, piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşti. Türkiye hisse senetleri dolar bazında yüzde 13’ün üzerinde değer kaybetti. 10 yıllık TL devlet iç borçlanma senetlerinin faizleri 100 baz puan, 30 yıllık Eurotahvil faizleri 60 baz puana yakın yükseldi.

Yaşanan bu gelişmeler sonrasında konuştuğumuz 10 piyasa uzmanına, yatırım portföyünün nasıl şekillenmesi gerektiğini sorduk. Bundan iki sayı önce yaptığımız çalışmada tahvil-bononun portföydeki payı yüzde 15 seviyesindeyken, yeni durumda bu oran yüzde 7 seviyesine geriledi. Mevduatın payı yüzde 15,4’ten yüzde 19,5’e çıktı.

Borsanın payı ise yüzde 25’in üzerinde seyretmeye devam etti. Yaşanan satış dalgası sonrasında hisse senedi piyasasının cazip fiyatlara geldiği yorumunu yapan İş Yatırım uzmanları, “Eurotahvil ve devlet iç borçlanma faizlerinin cazip seviyelere gelmesi için sırasıyla 50 baz puan ve 100 baz puan daha yükseliş olması gerektiğine inanıyoruz” notunu düşüyor.

İş Yatırım, yaşanan olumsuz tablonun piyasalar için fırsat yarattığını kaydediyor ve bunu şöyle açıklıyor: “Politik şokların Türkiye ekonomisi üzerindeki etkisi sınırlı ve geçici oluyor. Büyümenin dünya genelinde düştüğü bir ortamda Türkiye’nin pozitif ayrışmasını bekliyoruz. Faiz oranlarının ve emtia fiyatlarının düştüğü bir ortam Türkiye’yi olumlu etkiliyor.”

UZUN VADEDE CAZİP
Prim Menkul Yönetim Kurulu Üyesi Tunç Kertmen, yaşanan gelişmeler sonrasında piyasada para girişlerinin sınırlı olacağı, not indiriminin de piyasa için tehlike olduğu kanaatinde. Hisse senedi piyasasında gelinen seviyelere dikkat çeken Kertmen, portföylerde yüzde 60 oranında hisse önerisinde bulunuyor.

Kertmen, “Borsaya orta ve uzun vadeli bakıyorum. Uzun vadede benim hisselerim hep bugüne kadar diğer yatırım araçlarını yendi. Bu sefer de öyle olur diye bir beklentim var. Anormal günler çok uzun süreçli olamaz. O nedenle büyüyen ve işleri iyi olan şirketlere yatırım yapıyorum” diyor.

InvestAZ Genel Müdürü Hakan Avdan, piyasaları ve iç siyasi gelişmeleri birkaç hafta görüp değerlendirmek gerektiğini söylüyor. Avdan, portföy dağılımının bundan sonra tekrar gözden geçirilebileceğini ifade ediyor. Bu arada not indirimi ihtimaline karşı da temkinli olmak gerektiğini anlatıyor.

BORSA VE FAİZ
Borsa ve faizde de en kritik konu, Türkiye’nin kredi notunun düşüp düşmemesi. Olumsuz senaryoda borsada 65.000-70.000 bandı öngörülüyor. Olumlu tarafta ise gelinen seviyelerin cazip olduğu ve alım fırsatı yarattığı ifadeleri var. Hükümet yetkililerinin özellikle yabancı yatırımcılar ile yaptıkları görüşmelerin sonuçları önemli. Yine ekonomide reformlarla birlikte endeks 80.000 seviyesini test edebilir.

Olumlu senaryoda faizde ise yüzde 9,00-9,50 seviyelerine işaret ediliyor. Aksi halde ise yeniden çift hanelere dönüş yapılabilir. Burada yıl sonu enflasyon beklentileri de önemli. Yıl sonu enflasyonunun yüzde 7,5-8 seviyelerinde olabileceğini söyleyen Global Menkul Genel Müdürü Gökhan Özer, risk primini 2 puan artıracak yurtdışı koşulların olmadığını kaydediyor.

DOLARDA TANSİYON ARTTI
Darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz’da kapanışta 2,89 seviyesinde olan dolar/TL, geçen hafta içinde kademe kademe artarak tarihi zirveleri aştı ve 3,09’u gördü. Türk Lirası, S&P’nin başarısız darbe teşebbüsünün siyasi riski artıracağı endişeleriyle Türkiye'nin kredi notunu düşürmesi ve üç aylık bir süre için OHAL ilan edilmesinin ardından, dolar karşısında üst üste rekor seviyelere geriledi. Ancak daha sonra bir miktar gevşedi ve Cuma akşamı 3,06 seviyelerine geldi.

Moody’s ve Fitch’ den not indirimi gelmedikçe fiyatların 3,00 civarında dengelenmesi ve kış aylarına doğru FED’in faiz artışının gündeme gelmesiyle yeniden yükselişe geçmesi olası. Not indiriminin gerçekleşmesiyle “yatırım yapılabilir ülke” konumundan düşüldüğü taktirde fiyatta 3,20’ ye doğru hareketlenme yaşanabileceğini söyleyen Destek Yatırım Genel Müdürü Tuna Yılmaz “Fakat buna karşı TCMB’nin faiz artışı ile cevap verebileceğini ve kuru kontrol etmeye çalışacağını beklemekteyim.

O taktirde fiyat TCMB’nin faiz artış oranına göre değişebilir” diyor. Tuna Yılmaz, Fitch ve Moody's'den ilk toplantılarda faiz indirimi beklemiyor, bir sonraki toplantı tarihine kadar toleranslı davranacaklarını söylüyor.

YENİ HEDEF 3,15 Mİ?
Teknik görünümde ise kurun zirve denemesini sürdürmesinin yanında yeni taban yapma çabaları da takip ediliyor. Dolar/TL 3,00 seviyesini aştıktan sonra bu seviye kritik bir destek noktası olarak taban yaptı. Şu an 3,05 seviyesi kritik bir destek noktası olarak karşımıza çıkıyor. Dolayısıyla düzeltmeler izlenirken kur genel olarak bu seviye üzerinde kalırsa yeni zirveler görebiliriz. 3,10 seviyesinin aşılması durumunda ise yükselişler hız kazanabilir.

TCMB, son faiz kararı sonrası oynaklığın devam etmesi durumunda ek likidite önlemlerinin alınabileceğini vurgulamıştı. Geldiğimiz noktada dolardaki tansiyon artarsa TCMB’den yeni hamleler görebiliriz. Uzmanlara göre, 3,10 seviyesi aşılırsa piyasalar bu tarz bir adım beklemeye başlayabilir. Ancak normalleşme olacaksa 3,00-3,15 aralığında bir yerlerde dengelenme çabası görülebilir.

ALTINDA YENİ ZİRVE
Dolardaki yükselişle beraber gram altın tarafı da güçlü duruşunu koruyor. Küresel risk iştahının artması, ons altının fiyatını 1.315 dolar seviyelerine kadar çekti. Uzmanlara göre, 1.315-1.310 dolar seviyelerinin kritik bir destek bölgesi olmasından kaynaklı olarak, ons altın bu seviyelerden tepki alımı gösterebilir. Doların yükseliş eğilimini koruması ve ons altının kritik destek bölgelerinde fiyatlamasından dolayı gram altında yeni yükselişler görebiliriz.

130,00-128,50 TL destek bölgeleri üzerinde kalıcılık sağlanması durumunda 132 TL ve daha üzeri yeni zirveler gündeme gelebilir. Hatta bunun üzerini telaffuz eden uzmanlar da bulunuyor.

ALB Menkul Altın ve Emtia Piyasaları Müdürü Volkan Kuğucuk, altında yılbaşından bu yana yeni rekorların geleceğini birçok kez tekrarladıklarını söylüyor. Kuğucuk, “Bu noktada dolar tarafındaki yükseliş gram altını 130 TL’ye çekti. Ancak ons tarafında bir yükseliş yok. Eğer ons tarafında 1.375 dolar üzerinde bir fiyatlama başlarsa altında yükseliş eğiliminde kalmaya devam edeceğiz gibi görünüyor. O durumda da 140 TL gibi bir seviye beklentilere girebilir” diye konuşuyor.