Bankacılık sektörü için 2025 yorumları

Ekonomiyi yavaşlatma ve enflasyonla mücadele politikaları, bankacılık sektörü üzerinde etkili olmaya devam ediyor. Bankacılık sektörü bu süreçte dijitalleşmeye, sürdürülebilir finansmana ve aktif kalitesini koruyarak sürdürülebilir kârlılığa odaklanacak.

08 Ocak 2025

Finansal koşullardaki sıkılığın etkisiyle Türkiye ekonomisinin yılın ikinci çeyreğiyle birlikte yavaşlama eğilimine girdiği bir süreç yaşandı. Gayri safi yurt içi hasıla ikinci ve üçüncü çeyreklerde sınırlı bir daralma kaydederken, ekonomik aktivitedeki soğumayla birlikte enflasyon üzerindeki talep yönlü baskılar hafifledi. Talepteki dengelenme ve maliyetlerdeki ılımlı seyre rağmen, enflasyondaki iyileşme beklentileri yeterli oranda karşılamadı.

Ekonomist Dergisi 22 Aralık-4 Ocak tarihli sayıdan

Türk Lirası’ndaki güçlü reel değerlenmeye rağmen, kredi büyüme tavanlarıyla sağlanan sıkı makro ihtiyati duruş, cari denge ve dış finansman ihtiyacında önemli bir iyileşme sağladı.

Makro dengelerdeki iyileşme, döviz kurlarındaki istikrar ve ülke risk primindeki düşüş, bir taraftan yabancı sermaye girişlerini desteklerken diğer taraftan yurt içi yatırımcının TL tercihini güçlendiriyor. Nitekim TCMB rezervleri de Nisan ayından bu yana çarpıcı bir artış eğilimi sergileyerek 160 milyar dolar seviyelerine yükseldi.

SIKI DURUŞ SÜRECEK

2024’ün bankacılık sektörü açısından önceki birkaç yıla göre daha öngörülebilir bir yıl olduğunu söyleyen QNB Türkiye Genel Müdürü Ömür Tan, son 1,5 yılda uygulanan sıkılaştırıcı ekonomik politikaların etkisinin daha net bir şekilde hissedildiğini belirtiyor. Tan, “Sektörde bilanço tarafında büyümeyi belirleyen ana faktör, iç talebin yanı sıra kredilerde uygulanan aylık bazda büyüme sınırları oldu. Bankacılık sektörünün toplam aktifleri yılın 10 ayında yüzde 31,3 büyüme kaydederken, canlı kredi büyümesi ise yüzde 31,5 olarak gerçekleşti” diyor.

Son dönemde enflasyon eğiliminde gözlenen iyileşmenin para politikasında enflasyondaki düşüşe eşlik eden, temkinli ve ölçülü bir faiz indirim sürecini desteklediğini vurgulayan Akbank Genel Müdürü Kaan Gür ise, “Buna rağmen önümüzdeki dönemde sıkı parasal duruşun korunacağı, maliye politikasının da enflasyonla mücadeleye daha fazla destek vereceği bir yıl bizi bekliyor” diyor.

KADEMELİ RAHATLAMA

2024 yılı, kredi büyümesi, fonlama maliyetleri ve kârlılık açısından bankacılık sektörü için zorlu bir dönem oldu. Makrofinansal dengesizliklerin ve risklerin azaltıldığı bu geçiş sürecinin getirdiği maliyetleri iyi yöneten bankacılık sektörü, sermaye gücünü ve bilanço sağlamlığını korumayı bildi. Enflasyondaki düşüş eğiliminin devamıyla birlikte sektör için en zor dönemin geride kaldığını söyleyen Kaan Gür, “Önümüzdeki dönemde fonlama maliyetlerinde beklediğimiz iyileşmeyle bilançoların kademeli olarak rahatlayacağını düşünüyoruz” diyor.

Sektör rakamlarına bakıldığında yeni yılda, TL kredi büyümesinin yüzde 25-30 oranında artması beklenirken, TL mevduat büyümesinin bu artışın biraz üzerinde gerçekleşmesi öngörülüyor. Sektör yöneticilerine göre aktif kalitesine bağlı olarak kredi riski maliyetlerinde artışlar görülebilir. Yine yapılan değerlendirmelere göre önümüzdeki dönemde faiz oranlarında beklenen düşüşle birlikte net faiz marjında toparlanmada, TL mevduat fiyatlaması ve kredilerin yeniden fiyatlanmasındaki denge belirleyici olacak.

MÜŞTERİYE ODAKLANILACAK

“Geride bıraktığımız yılda ekonomik görünümün iyileşmesiyle birlikte öngörülebilirlik artsa da kârlılık baskılanmıştı” diyen QNB Türkiye Genel Müdürü Ömür Tan, sıkılaştırıcı politikalarla birlikte artan fonlama maliyetleri ve yavaşlayan iç taleple perakende kredilerde kısmen de olsa ödeme kabiliyetinin azaldığını hatırlatıyor. 2025’te sektördeki büyümenin enflasyon oranına paralel olarak gerçekleşmesini bekleyen Tan şöyle devam ediyor:

“Banka olarak halihazırdaki ekonomik koşullara göre 2025 yıl sonu için enflasyon tahminimiz yüzde 26. Sektördeki aktif büyümesi ve kredi büyümesi için tahminimiz de enflasyona paralel olarak yüzde 25-30 arasında”

ING Bank Genel Müdürü Alper Gökgöz’e göre sektör açısından müşteri beklentilerini çevik bir şekilde karşılamak, zahmetsiz bankacılık hizmeti sunmak ve sürdürülebilir finansman sağlamak büyük önem taşıyacak. Bu alanda doğru yatırımlar ve zamanında alınacak aksiyonlarla bankalar, Türkiye’nin bankacılık sektörü potansiyelini kullanarak hızlı bir büyüme elde edecek.

Gökgöz “Türkiye’nin makroekonomik göstergelerindeki iyileşmeler de sektör büyümesini destekleyebilir” diyor.

DİJİTALLEŞMENİN ÖNEMİ

Dijitalleşen dünya müşteri beklentilerini köklü bir şekilde değiştirdi. Gelecek dönemde dijitalleşmeyi müşterilerin değişen ihtiyaçlarını karşılamakla birleştiren, esnek çözümler üreten, veriyi doğru işleyen, farklılaştıran bir deneyim sağlayan ve güvenilir bir iş ortağı olduğunu gösteren kurumlar öne çıkacak.

Bu durum bankacılık sektörü için de geçerli. Dijital hizmetler özellikle perakende bankacılık olmak üzere tüm bankacılık operasyonlarının ana merkezinde. Özellikle pandemi döneminden itibaren müşteri tercihlerinde dijital kanalların payı arttı. Bankaların dijital hizmetlere ağırlık verdiği bu dönemde sadece bireysel müşteriler değil, firmalar da dijital dönüşümlerinde bankaları iş ortağı olarak konumlandırıyor.

Bugün yapılan finansal işlemler içerisinde şubelerin payı çok azaldı ve kompleks finansal işlemler haricinde neredeyse tüm finansal işlemler, dijital kanallardan gerçekleştiriliyor. Dijital kanallar hem kolaylık hem de hız sağlıyor ayrıca hareket kabiliyetini artırarak lokasyondan bağımsız hizmet verilmesini sağlıyor. Son yıllarda şube sayısındaki düşüşte dijitalleşmenin önemli etkisinin olduğunu belirtmek gerekiyor.

KAAN GÜR / AKBANK GENEL MÜDÜRÜ
“Değer yaratmayı sürdüreceğiz”

  • SÜRDÜRÜLEBİLİR KÂRLILIK Akbank 2024 yılı boyunca ülkemizi, toplumumuzu ve müşterilerimizi desteklemeye devam etti. Teknolojiden sürdürülebilirliğe, sosyal sorumluluktan girişimciliğe pek çok alanda önemli çalışmalara imza attık. Müşterilerimize yenilikçi ürün ve hizmetler sunmaya devam ederken, başarılı yurt dışı finansman işlemleriyle sektördeki öncülüğümüzü bir kez daha gösterdik. Güçlü sermaye yeterlilik oranı, yüksek verimlilik, tüketici ve KOBİ segmentlerinde özel bankalar arasında artan pazar payı kazanımlarıyla sürdürülebilir kârlılığı odak noktamızda tutmaya devam ettik.
  • SÜRDÜRÜLEBİLİR FİNANSMAN 2023 yılı sonunda sürdürülebilir finansman alanındaki 2030 hedefini dört katına çıkartarak 800 milyar TL olarak güncellemiştik. Üçüncü çeyrek itibarıyla 352 milyar TL’ye ulaşmış durumdayız. Çimento, demir-çelik, gayrimenkul ve enerji sektörlerinin karbonsuzlaşmasını önceliklendirerek 1,5 derece senaryosuyla uyumlu 2030 hedeflerimizi ve sektörel yol haritalarımızı açıkladık. Türkiye’nin 2053 Net Sıfır hedefleri doğrultusunda karbonsuzlaşma teknolojilerinin kapsamı ve finansmanı odağında çalışmalarımıza devam ediyoruz.
  • DİJİTAL VE YEŞİL DÖNÜŞÜM 2024 yılında, dijital ve yeşil dönüşüm odaklı ‘Birlikte Geleceğe Buluşmaları’ düzenledik. Türkiye İhracatçılar Meclisi iş birliğiyle düzenlenen ‘İhracatta Sınırları Aş’ eğitimleriyle de sürdürülebilirliğin ticaretteki önemini vurguladık. Sürdürülebilirlik alanında müşterilerimizi etkileyebilecek ulusal ve uluslararası düzenlemeleri yakından takip etmeyi sürdüreceğiz. Bu kapsamda, AB Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması gibi konulara odaklanarak ihracatçılarımızın yeşil dönüşüm sürecinde yanlarında oluyoruz.

MAHMUT AKTEN / GARANTİ BBVA GENEL MÜDÜRÜ
“Paydaşlarımıza en yüksek değeri yaratmak istiyoruz”

  • SAĞLIKLI VE PROAKTİF BİLANÇO YÖNETİMİ 2024 yılı Garanti BBVA için rekor başarılara imza attığımız, sadece finansal anlamda değil, hedeflediğimiz tüm alanlarda sonucunu aldığımız, değer yaratımımızı artırdığımız bir yıl oldu. Müşteri odaklı olarak büyümeye devam ettik. Diğer yandan 2024 finans sektörü açısından bir geçiş yılıydı. Maliyetlerin yükseldiği ve fiyatlama dolayısıyla taleplerin görece azaldığı böyle bir dönemde, bilançomuzu sağlıklı ve proaktif bir biçimde yönettik.
  • 2025’TE ÖNCELİKLERİMİZ Garanti BBVA olarak her koşulda hedefimiz; sermayemizi en etkin şekilde kullanarak, güçlü sermaye yapımızla ekonomiye desteğimizi kesintisiz sürdürmek ve tüm paydaşlarımız için en yüksek değeri yaratmak. 2025 yılında önceliklerimizi 4 ana başlıkta topladık. Sürdürülebilir büyüme ve güçlü sermaye, en iyi müşteri deneyimi, sürdürülebilirlik ve son olarak çalışanlarımız ve onları mutluluğu.
  • DİJİTALLAŞME Uzun yıllardır bankacılıkta dijitalleşmeyi, mobil odaklı olmayı çok konuşuyoruz. Ancak bunlar artık ayırt edici faktörler olmaktan çıkmaya başladı. Bu sebeple, dijitalleşmede artık amacımız mükemmel deneyim. Burada en önemli yardımcı araçlarımız, elbette büyük veri ve yapay zeka. Yapay zeka, geleneksel kullanım alanlarının yanı sıra üretken yapay zeka bağlamında da hayatımızda yer almaya başlıyor. Bu doğrultuda, bu alandaki yatırımlarımızı artırarak sürdürüyoruz. Bu sayede sunduğumuz deneyimin sezgisel, duyarlı ve kişiselleşmiş olmasını sağlayarak, müşterilerimizle güvene dayalı ve uzun soluklu ilişkiler kurmayı amaçlıyoruz.

ÖMÜR TAN / QNB TÜRKİYE GENEL MÜDÜRÜ
“Sektörden hızlı büyüyoruz”

  • AKTİF KALİTEMİZİ DESTEKLEDİK QNB Türkiye olarak 2024’ün 10 aylık verilerine göre hem aktif hem de kredi kalemlerinde sektörden daha fazla büyüyerek pazar payı kazanmaya devam ettik. Aktif kalitesi açısından perakende kredilerdeki sınırlı bozulma kaynaklı NPL oranı artarken, bankacılık sektörünün NPL (batık kredi) oranı Ekim sonu itibarıyla yüzde 1,7 olarak gerçekleşti. Banka olarak aktif kalitemizi destekleyecek aksiyonlar aldığımız bu dönemde NPL oranımız özel bankalar seviyesinde gerçekleşti.
  • POZİTİF AYRIŞTIK Geride bıraktığımız yılda sektörde bankalar arasında en çok farklılaşmayı gelir tablosu kalemlerinde gördük. Faiz marjlarının daraldığı ve maliyetlerin hızla arttığı bu dönemde bankaların özkaynak kârlılık oranları enflasyon oranının belirgin şekilde altında kaldı. Ekim ayı itibarıyla sektörün özkaynak kârlılık oranı yüzde 25,4 olarak gerçekleşirken banka olarak sektörle aramızda en fazla ayrışma kârlılık oranlarında oldu. Sektörden ve özel bankalardan daha yüksek özkaynak kârlılığı yakaladığımız bu dönemde rekabetten pozitif şekilde ayrıştık.
  • AKTİF KALİTESİ ÖNEMLİ Son yıllarda sektörden daha fazla ve daha kârlı büyüyoruz. 2025’te de müşteri kazanımını ve büyümeyi önceliklendiren stratejiler izleyeceğiz. Aktif kalitesinde olası bozulmalara karşı aksiyonlar alıp özellikle kredi portföyümüzün ödeme performansını takip edeceğiz. En çok yatırım yaptığımız alanların başında gelen dijitalleşme ve sürdürülebilirlik konularında da önemli adımlar atmaya devam edeceğiz. Sektörde dijitalleşme konusunda ilklere imza atan bir bankayız. Örneğin Dijital Köprü platformumuzu 300 binden fazla müşterimiz kullanıyor.

ALPER GÖKGÖZ / ING TÜRKİYE GENEL MÜDÜRÜ
“Dijitalleşme ve sürdürülebilirlik odaklı çalışıyoruz”

  • ÇEVİK KURUM KÜLTÜRÜ Dijitalleşme yatırımlarımızın başarılı sonuçlarını ve çevik kurum kültürümüzün faydasını gördüğümüz bir yıl geçirdik. Dijitalleşmeyi ve sürdürülebilirliği merkeze alarak sektör ortalamasının üzerinde büyüme rakamlarına ulaştık. Üçüncü çeyrek konsolide aktif toplamımız 187 milyar TL, mevduat büyüklüğümüz ise 124 milyar TL olarak gerçekleşti. Ülke ekonomisine 115 milyar TL’lik kredi desteği sağladık. NPL oranı stabil kalarak yüzde 1,3 olarak gerçekleşti. Net karımız, dokuz ayda geçen yılın aynı dönemine kıyasla iki kat artarak 2,2 milyar TL oldu. Bu performansta, bankamızın yüksek faiz marjı, sağlam aktif kalitesi ve düşük kredi risk maliyetleri belirleyici rol oynadı.
  • SÜRDÜRÜLEBİLİR FİNANSMAN ING Grubu olarak sürdürülebilir finansman alanında Türkiye’de aksiyon liderlerinden biriyiz. ING Grubu tarafından Türk firmaları ve finansal kuruluşlar için koordinasyonu sağlanan ya da aracılık edilen sürdürülebilir finansman hacimleri 2023’te yaklaşık 4 kat arttı, 5 milyar Euro’yu aştı. 2024 yılında ise yılın 11 ayında 3,8 milyar Euro hacme ulaştık.
  • EN SEVİLEN DİJİTAL BANKA HEDEFİ ING Türkiye olarak global stratejimizle uyumlu olarak iki temel stratejik önceliğiniz var. Üstün müşteri değeri yaratmak ve sürdürülebilirliği işimizin merkezine almak. Türkiye’nin en sevilen dijital bankası olmayı amaçlıyoruz. Bu amaç doğrultusunda müşterilerimize üstün değer sunmak, sürdürülebilirliği işimizin merkezine almak, eşsiz çalışan deneyimi ve turuncu kültürümüzle fark yaratarak ve güçlü finansal performansla ilerlemek, 2025 için de temel odak noktalarımız olacak.