SİBEL ATİK
satik@ekonomist.com.tr
Halı, mobilya, ev tekstili, enerji ve inşaatın ardından iki yıl önce polyester sektörüne Sabancı Holding’e ait Sasa’nın yüzde 51’ini alarak giren Erdemoğlu Holding, 2016 yılını yaklaşık 1,5 milyar dolarlık ciroyla kapattı. 2002’de 35 milyon dolar cirosu olan grubu bugün
1.5 milyar dolara taşıdıklarını belirten Erdemoğlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Erdemoğlu, hedeflerinin beş yılda 3 milyar dolarlık ciro olduğunu söylüyor. Bu yıl yüzde 20-25 civarında büyüme beklediklerini kaydeden Erdemoğlu, ihracatta ise 500 milyon dolara uzanacaklarını ifade ediyor. Bunda ana işe odaklanmanın ve gelişmiş ülkelere yaptıkları ihracatın ciddi katkısı olacağını belirten İbrahim Erdemoğlu, grubun yeni dönem planlarını Ekonomist’e anlattı.
Sasa’yı aldıktan sonra holding cirosunda nasıl bir değişim oldu 2017 yılında nasıl bir performans bekliyorsunuz?
Holding olarak 2016 yılında konsolide ciromuzu 4 milyar 250 milyon TL ile kapattık. Grup bünyesindeki 15 şirketimiz de büyüme gösterdi. 2002’de ciromuz 35 milyon dolar iken bugün 1.5 milyar doları konuşuyoruz. Hedefimiz ise önümüzdeki beş yıllık süreç 3 milyar doların üzerine çıkmak. 2017 yılı içinse yüzde 20-25 büyüme bekliyoruz.
Sizi iyimser kılan nedir? Bu büyümeyi nasıl elde edeceksiniz?
Öncelikle 2017 yılının sıkıntılı geçeceğini düşündüğümüzü söylemem gerekiyor. Babamızın bize bir tavsiyesi vardı, “Zaman size uymaz, siz zamana uyacaksınız” derdi. Türkiye ve dünyada koşullar her zaman değişebilir, siz bu koşullarda nasıl iş yapacaksınız onu düşünmelisiniz. Biz olabileceklere karşı tedbirlerimizi alıp büyüme hedefimizi koyuyoruz. Biz büyümede ihracata ağırlık verdik.
İhracatın gelirler içindeki payı nedir?
İhracatın grup içindeki payı her yıl artıyor. Geçen yıl 407 milyon dolarlık ihracat yaptık. Bu yıl ise tüm zor koşullara rağmen 500 milyon dolar ihracat planlıyoruz. Mobilya dışında Merinos, Dinarsu ve Sasa’da ihracatımız var ve her yıl artıyor. İhracatın yüzde 80’ini Avrupa ve Amerika’ya yapıyoruz. Bu aslında iki yıl önce aldığımız bir kararın sonucu. Bu karara göre mevcut konjonktürde gelişmekte olan ülkelerde sıkıntı öngördük. Dolayısıyla gelişmiş ülkelere odaklandık. Amerika’da Walmart, İkea gibi büyük kurumlar bizim müşterilerimiz.
Grubun enerji sektörüne ilişkin yatırımında son durum nedir?
Enerji sektöründe yenilenebilir alana dönük yatırım planımız vardı. Çatalca’da 52,5 megavatlık bir lisansımız var. Yatırım için her şeyi bitirdik ama Enerji Bakanlığı’nın onayına rağmen Orman Bakanlığı’ndan kuşların göç yolunda olması nedeniyle bu girişime izin çıkmadı. Sanko’nun da aynı lokasyonda yeri vardı. Mahkemeye gittik ve haklı bulunduk. Karar lehimize çıktı. Şu an Danıştay’ı bekliyoruz. Eğer işi daha doğru yapanlar olursa satabiliriz.
Bunun için görüşme yaptınız mı? Kaç talipli var?
Satış görüşmelerine başladık. Şu an üç firma ile görüşüyoruz. Ne zaman satılır bilmiyorum. Bunun bir zamanı verilemez. Bir ay sonra mahkeme süreci tamamlanacak. Enerjide şu aşamada yeni bir proje düşünmüyoruz.
Neden? Hevesiniz mi kaçtı?
Biz Sasa’yı aldıktan sonra orada büyümeyi ve yapılanmayı tercih ettik. Daldan dala konmak istemiyoruz. Daha odaklı olma vizyonumuz var. Yeni iş alanlarından ziyade mevcut işlerimizde büyümek ana hedefimiz. İplik, battaniye ve halıda en büyüklerden biriyiz. Neticede daha büyümek kolay değil ama Sasa’da daha hızlı büyüyeceğiz.
Sasa’da ne yapacaksınız? Dönüşüme aktardığınız kaynak ne oldu?
Geçen yıl yatırım planı açıkladık. Yılda 350 bin tonluk polyester ipliğin yanı sıra elyaf üretimine de geçilecek. Bu ek tesis 2018 yılının son çeyreğinde faaliyete geçecek. 200 milyon dolarlık ek yatırım olacak. Mevcut yatırımda verimliliği artırmaya çalışıyoruz. Maliyetleri düşürmeye çalışıyoruz. Yeni yatırımın tamamlanmasıyla elyafta Çin’den sonra en büyük üretici olacağız.
Sasa’nın ihracata ve ciroya katkısı ne oldu?
Biz her şirketi bağımsız görüyoruz. Bir merkezden yönetim mantığımız yok. Eyalet sistemine yani yerinden yönetime inanıyoruz. İstanbul’da sadece ben oturuyorum. Şirketlerin yönetimleri direkt bulundukları fabrikalarda. Birbiriyle ilişiği yoktur. Tepeden yönetim yoktur. Bizde ağalık, patronluk yoktur. Hepimiz sorumluluklar içinde çalışıyoruz.
Çalışanlara hisse veriyor musunuz?
Amortisman, Faiz, Vergi Öncesi Kâr (EBİTDA) rakamlarımız 641 milyon TL olarak gerçekleşti. Toplam istihdamımız 8 bin 150 kişi. 1000 kişi de bu yıl alacağız. Biz çalışanlarımıza kârın belli oranını dağıtıyoruz. Net kâr üzerinden bunu yapıyoruz. Emek yoğunluğuna göre bu oran yüzde 8-10 arasında değişiyor. Ne kadar kâr yaparsak çalışanlarımızla o kadar paylaşıyoruz.
Grubun inşaat sektöründe de girişimleri bulunuyor. Bu işte yeni proje var mı?
Sefaköy’de bir arazimiz vardı. Toya İnşaat ile kâr paylaşımlı bir modelle yapıldı. Fakat biz inşaatçı değiliz. Grup olarak Gaziantep, İzmir ve Bursa’da 3,6 milyon metrekarelik arazi stoğu-muz var. Bu noktada inşaat sektörüne bakışımız şu: Çalışanlarımıza uygun koşullarda konut imkanı sunuyoruz. Gaziantep’te 840 konutluk bir inşaat yaptık. Fabrikalarımızın olduğu noktalarda bunu yapıyoruz ve uygun maliyetle çalışanlarımıza veriyoruz. Şimdi Gaziantep, Çerkezköy, İzmir, Adana’da uygun yerlerde arazi alıp yine çalışanlarımıza konut yapacağız. Bunu kazandığımızı çalışanlarımızla paylaşmak olarak görüyoruz. Maaşının üçte birini geçmeyecek şekilde ödeme yapıp satıyoruz. Böyle bir destek diyebiliriz.
YENİDEN DEĞERLEMEYLE GERÇEK GÜÇ ORTAYA ÇIKACAK
Türkiye'deki şirketlerin değerleri konusunda hükümetin şu an bir çalışma yaptığını ifade eden İbrahim Erdemoğlu, bu konuda şunları söylüyor: “Şirketlerin gerçek değerleri konusunda önemli bir eksiğimiz var. Maliye Bakanlığı üzerinde çalışıyor. Şirketlerin makineleri, binaları, arsa değerleri ne zaman alındıysa o değerle bilançolarda yer alıyor. Halbuki yeni değerlemeler yaparak, bunun da vergiden muaf olması sağlanabilir. Maliye Bakanlığı yeniden değerlemede vergi talep ediyordu. O vergiyi talep etmeyip satıldığında isteyecek. Bu yolla uluslararası piyasalarda Türkiye'deki şirketlerin gerçek gücünü göstermek gerekiyor"
UYGUN KOŞULLAR OLDUĞUNDA YENİ HALKA ARZ OLABİLİR
İbrahim Erdemoğlu, Sasa'da halka açıklık oranında değişiklik yapmayı planlayıp planlamadıkları yönündeki sorumuzu şöyle yanıtladı: "Koşullar neyi gerektirirse ona uyarız. Biz paylaşımcı bir şirketiz. Başarıyı paylaşan bir şirketiz. Yeri ve zamanı geldiğinde diğer şirketlerimizi de halka açmayı düşünüyoruz. Biz halka açılmanın yönetim açısından doğru olduğuna inanıyoruz. Ama uygun koşulların olması gerekiyor."