TALAT YEŞİLOĞLU
tyesil@ekonomist.com.tr
Merkezi otoritenin aldığı önlemlerin bir bütün olduğu söylenebilir mi? Sert bir daralmanın bizi beklediği bir ortamda, özellikle gelir düzeyi düşük kitleyi ayakta tutabilmek için yeterli düzeyde önlem geliştirebildik mi?
Bu soruların yanıtlarına kafa yormamız ve yetersiz buluyorsak çözüm için daha üretken olmamız gerektiğini düşünüyorum. Çıkış yolu her zaman vardır ve olmaya devam edecek. Geçmişte yaşadığımız farklı nitelikteki krizlerde epey deneyim kazanmış çok ciddi bir insan kaynağımız var.
Bunların bir bölümünü son 3-4 yıllık süreçte kaybettiğimizi kabul etmemiz gerekiyor. Fakat hala özellikle özel sektörde niteliği yüksek insan kaynağına sahip olduğumuza dikkat çekmek isterim. Sizi temin ederim, en büyük sermayemiz de bu kesimdir.
TÜSİAD, TOBB, DEİK, TÜRKONFED, İSO, ASO, EBSO, YASED, TİM gibi iş dünyasının önde gelen kuruluşlarında çok ciddi bir entelektüel sermaye ve bilgi birikimi var. Müthiş düzeyde de veri setine sahipler.
Yeter ki, bu insan kaynağını harekete geçirmek için adımlar atalım ve sahip oldukları veri tabanını işleyerek yaratıcı çözümler bulmaları için onlara geniş bir oyun alanı sunalım. Sizi temin ederim, önerilecek çözüm reçeteleriyle, Türkiye kendine yeni çıkış rotası çizebilir.
Türkiye, çıkış yolunu bulmak zorunda. Aksi takdirde karşı karşıya kalacağımız sosyal ve ekonomik riskin tarifini yapmak epeyce iç karartıcı olacak. Ana ilkemiz, bu dönemi yeniden yapılanma fırsatı olarak görmek ve salgın sonrasına ilişkin yapılanmanın temellerini güçlü bir şekilde atmak olmalı.
Doğal olarak burada temel görev her ne kadar merkezi otoriteye ait olsa da şirketlerin üzerine düşen görevler de az değil. Öncelikle insan kaynaklarının sağlığını ve moralitesini korumak gerekiyor.
İkincisi, geçmişte defalarca dile getirdiğimiz dijitalleşme yatırımlarına ilişkin öncelikler hızlı bir şekilde yaşama geçirilmeli. Geçmişte dijital alanlara büyük yatırımlar yapan e-ticaret ve gıda perakende şirketlerinin şimdi öne çıktığını görebiliyoruz.
Bu arada Ekonomist’in geleneksel “Yılın İş İnsanları” anketini 29’uncu kez tekrarladık. İş dünyası da eksik olmasın anketimize geniş katılım gösterdi. Çekişmeli oylamanın ardından birinciler belli oldu, sonuçları da kendilerine ilettik. Aslında niyetimiz onları kapak haberi olarak duyurmaktı.
Fakat, koronavirüs salgını, doğal olarak bütün dünyanın gündemini değiştirdi. Bizler için de öyle oldu. Ama iş dünyasının bu geleneğini de gecikmeden mutlaka duyurmamız gerekiyordu. İç sayfalardaki haberimizde göreceğiniz kürsüye çıkan iş insanı, girişimci, profesyonel, bürokrat ve sivil toplum önderlerini teker teker kutluyorum.
Sağlık çalışanlarımızı daha iyi koruduğumuz ve donattığımız bir hafta olmasını diliyorum…