Deprem bölgesinde toplamda 10 bin büyükbaş ve 70 bin küçükbaş hayvanın telef olduğu tahmin ediliyor. Ülke genelinde de hayvan varlığı azalırken, kırmızı et fiyatlarındaki artış ise durmuyor.
02-15 Nisan 2023 tarihli sayıdan
Uzmanlara göre, yerli üretimi destekleyecek mekanizmalar kurulmalı. Türkiye 20 yıl önce, yani 2002 yılında 9 milyon 925 bin baş büyükbaş, 31 milyon 954 bin adet de küçükbaş hayvan varlığına sahipti.
2022 yılı sonunda ise büyükbaş hayvan sayısı yüzde 71,5 oranında artarak 17 milyon 24 bin başa, küçükbaş hayvan sayısı yüzde 76,1 oranında artarak 56 milyon 266 bin başa ulaştı.
TÜİK verileri; 2022 yılında ise 2021'e göre, büyükbaş hayvan varlığında yüzde 6, küçükbaş hayvan varlığında yüzde 2 azalma olduğunu ortaya koyuyor.
En yüksek azalış yüzde 7 ile manda varlığında yaşanırken, onu sırasıyla yüzde 6 ile keçi, yüzde 5,5 ile sığır ve yüzde 1 ile koyun izliyor.
Türkiye'nin hayvan varlığı azalırken, kırmızı et fiyatları artış gösteriyor. Öyle ki 2021 yılında kilosu 65 TL olan dana kıymanın fiyatı geçen yıl 170 TL'ye yükselmiş bulunuyor.
2022 Aralık ayında ise kuşbaşı etin kilosu 180 TL iken bugün yaklaşık 310 TL'yi görmüş durumda. Yüksek fiyatlar nedeniyle kişi başı tüketim de düşüyor. Ancak talep azalmasına karşın fiyatlar düşmüyor.
KARKAS MALİYETİNDE ARTIŞ
Kırmızı et sektörünün son beş yılına ilişkin değerlendirmelere bakıldığında; 2018 yılının sonlarında ortaya çıkan arz fazlası üretimin olumsuz sonuçlarının yapılan müdahalelere rağmen 2019 yılı boyunca tam anlamıyla giderilemediği göze çarpıyor.
Bütün umutların taşındığı 2020 yılında ise Covid salgınının ortaya çıkmasıyla sektörün mevcut yaraları kesintisiz bir şekilde daha da derinleşerek günümüze kadar süregelmiş bulunuyor. 2023 yılında da maliyet ile satış fiyatı dengesi ancak yeni oluştu ve piyasa halen stabil bir hal alamadı.
Üyesi oldukları Ulusal Kırmızı Et Konseyi'nin (UKON), karkas et maliyetlerini haftalık ve bölge bazlı olarak yayımladıklarını belirten Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (SETBİR) Başkanı İsa Coşkun, "Bu veriler incelendiğinde 2022 Ocak ayındaki karkas et maliyeti 2021 Ocak ayına göre yüzde 75 oranında artmış; 2023 Ocak ayı karkas et maliyeti ise 2022 Ocak ayına göre yüzde 136 yükselmiş bulunuyor" diyor.
VERİLERDE YENİLENMEYE GİDİLDİ
TÜİK tarafından, 2020 yılında metodoloji değişikliğine gidilerek, kırmızı et üretim tahminleri için 'Kasaplık Güç Oranı' yönteminin kullanılmasına karar verildiğinden de bahseden Coşkun, "Bu değişiklikle beraber, 2011 yılından itibaren tüm kesilen hayvan sayısı ve üretilen kırmızı et miktarı verileri yenilendi.
Buna göre, toplam kırmızı et üretiminin 2012 yılında 1 milyon 67 bin 553 ton iken 2021 yılında 1 milyon 952 bin 38 tona ulaştığı görülüyor. Bu revizyon ile kırmızı et tüketim miktarımız da değişti" diye anlatıyor.
Buna göre Türkiye'de toplam et tüketimi kişi başı 50-51 kilogram olup, bunun 23 kilogramını kırmızı et, yaklaşık 22 kilogramını kanatlı eti ve 5-6 kilogramını ise balık oluşturuyor.
Dünya ortalamasına bakıldığında ise kişi başı et tüketiminin 45 kilogram olduğu görülüyor. Bunun yaklaşık 13 kilogramını büyükbaş ve küçükbaş eti, 14 kilogramını domuz eti ve 18 kilogramını ise kanatlı eti oluşturuyor. Dünyada kişi başı balık tüketimi ortalamasının ise 20,5 kilogram olduğu belirtiliyor.
SEKTÖR NASIL AYAĞA KALKAR?
1- Hayvancılıkta öncelikle sürdürülebilir bir süt fiyatı tesis edilmeli. Damızlık hayvanlar için çok önemli olan süt/yem paritesinin 1,5 seviyelerinde olmasına yönelik tedbirler alınmalı.
2- Yem sanayisinde kullanılan arpa, mısır gibi ham maddeleri dışa bağımlılıktan kurtaracak tedbirler alınmalı, üretimin büyük bir kısmının iç üretimle karşılanması sağlanmalı.
3- Hayvancılıkta kesif yeme olan bağımlılığı azaltıcı, kaba yem üretiminin artırılmasına yönelik tedbirler alınmalı.
4- Yem ham maddelerinde dışarıya bağımlılık azaltılmalı ve bu çerçevede bitkisel üretimimiz artırılmalı.
5- Hayvancılığın yoğun yapıldığı yerlerde devlet destekli yem fabrikaları kurulmalı.
6- Ülke içi bitkisel ve hayvansal üretim teşviklerine devam ederek besicilikte hayvansal üretime orta ve uzun vadede olumsuz etki yapan her türlü ithalat kısa zamanda ülke gündeminden çıkarılmalı.
7- Depremde hasar gören hayvancılık işletmeleri için yeni teşvikler verilmeli, üreticiler desteklenmeli.
8- Et ve Süt Kurumu'nun, piyasayı daha etkin regüle etmesi sağlanmalı.
9- Büyükbaş ve küçükbaş hayvancılık etkin bir şekilde desteklenmeli, projeksiyonların gerçek veriler üzerinden hazırlanmalı, ithalat politikaları milli hayvancılık politikaları ile uyumlu olmalı.
YEM FİYATLARI TIRMANDI
Yem, hayvancılığın en önemli girdilerinden biri. Yetiştiriciliği yapılan 5 hayvan türüne göre değişmekle birlikte maliyetlerin yüzde 50 ile yüzde 70'ini yem masrafları oluşturuyor.
Bu nedenle yem fiyatlarının yüksek olması üreticileri zora sokuyorve alım gücünü düşürüyor. Ham madde fiyatlarındaki hem dolar bazlı dünya fiyatlarındaki artış, hem de döviz kuru dalgalanmalarına bağlı TL bazlı artışlar karma yem fiyatlarını yukarı doğru yükseltiyor.
Öyle ki 2020 yılında kilosu 1,88 TL olan besi yemi 2022 yılında yüzde 215 artarak 5,92 TL'ye, 1,95 TL olan süt yeminin kilosu yüzde 226,7 artarak 6,37 TL'ye çıkmış durumda. ,Hayvancılıkta en çok kullanılan kaba yem kaynakları olan buğday samanı, mısır silajı ve yoncanın fiyatları son yıllarda önemli oranda artmış bulunuyor. 2022 yılında ise pik yaptığı için üreticiler ürünlere ulaşmakta sıkıntı yaşıyor.
2022 yılında bir önceki yıla göre samanda yüzde 95,5, mısır silajında yüzde 139,5, kuru yonca otunda ise yüzde 94,27'lik artış yaşandığını belirten Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, yem fiyatlarındaki artışların üreticilerin alım gücünü düşürdüğüne dikkat çekiyor.
Bayraktar, "Üretici 1 kilogram dana karkas sattığında 2020 yılında 19,15 kilogram besi yemi alabilirken, 2022 yılında 15,66 kilogram yem alabildi. Yine süt üreticimiz de 2020 yılında 1 kilogram çiğ süt sattığında 1,09 kilogram süt yemi alabilirken 2022 yılında 1,04 kilogram yem alabildi" diye konuşuyor
Üreticilerin yem fiyatlarındaki artıştan dolayı hayvanlarını besleyemediğine dikkat çeken Bayraktar, "Damızlık hayvanlar kesime gitti.
Sanayiye aktarılan süt düştü. Süt ve süt ürünleri fiyatları arttı. Maliyet artışı ve arzda meydana gelen azalmadan dolayı et fiyatları arttı. Tüketici et ve süt ürünlerine ulaşmakta zorlandı" diye anlatıyor.
DEPREMDEKİ HAYVAN KAYBI
Deprem felaketinin yaşandığı bölgedeki büyükbaş hayvan sayısı Türkiye toplam sığır varlığının yüzde 12'sini ve küçükbaş hayvan varlığının yüzde 20sini teşkil ediyor Bölgedeki çiftçilerin 10 bin büyükbaş ve 70 bin küçükbaş hayvanını kaybettiğinin tahmin edildiğini belirten Ulusal Kırmızı Et Konseyi (UKON) Başkanı Ahmet Hacıince, şu bilgileri veriyor: "Bölge çiftçisine ülke genelinden vatandaşlarımızdan yardım olarak toplanan 17 bin ton yem dağıtılmış, ayrıca hayvan başına büyükbaş için devlet tarafından 500 TL, küçükbaş için 50 TL yem desteği devlet tarafından yapılmış bulunuyor Ayrıca hayvan sahibi çiftçilerimize bölgeye toplamda Tarım ve Orman Bakanlığı eliyle 2 milyar TL'lik destek ulaştırılmış durumda."