Çevreci girişimciler büyüyor: Öne çıkan 30 yerli girişim

Artık iklim krizinin ve küresel ısınmanın her geçen gün kendini daha fazla hissettirmeye başladığı dünyamızda çevreci girişimler önem kazanmaya başladı.

04 Aralık 2024

Atık yönetiminden karbon ayak izini azaltmaya, enerji kaynaklarını depolama çözümlerinden pil ömrünü uzatmaya kadar birçok çevreci girişim kuruluyor. Türkiye’de start up ekonomisinde tarımda teknolojiyi kullanarak verimliliği arttıran girişimcilerin de sayısı artıyor. Bu girişimciler teknolojilerini yurt dışına taşıyarak, büyümeyi planlıyor. Kapak haberimizde bu girişimcilerin ekosisteme sundukları teknolojileri ve büyüme planlarını araştırdık.

Kasım 2024 Kobi Girişim dergisinden

Hem dünyada hem de Türkiye’de iklim krizi her geçen yıl kendini daha fazla göstermeye başladı. Ülkeler, iklim krizine karşı net sıfır karbon hedeflerine ulaşmak ve emisyon oranlarını daha da azaltmak için masalar kuruyor, çalışmalar yapıyor. Artık çevreci teknolojiler geliştirmek her zamankinden daha fazla öneme sahip.

2023 Döngüsellik Boşluk Raporu (Circularity Gap Report 2023) dünyadaki döngüselliğin oldukça düşük olduğunu ve 2018 yılında yüzde 8,6 olan oranın 2023’te 7,2’ye düştüğünü gösteriyor. Dolayısıyla atık ve kaynak yönetimiyle mevcut doğrusal ekonominin önüne geçmezsek 2050 yılına kadar doğal kaynakların tükenme riski olduğunu, bununla bağlantılı olarak artan sıcaklıklar sonucunda sel, kuraklık, orman yangınları ve kıtlık gibi aşırı iklim koşullarının daha yoğun yaşanmasına neden olacağını görüyoruz.

Dünya genelinde gün geçtikçe doğa dostu malzemelerin ve teknolojilerin kullanımı konusunda bilinç artıyor. Türkiye’de de girişimcilik eko sistemi rotasını çevreci teknolojilere çevirmiş durumda. Atık yönetiminden karbon ayak izini azaltmaya, enerji kaynaklarını depolama çözümlerinden pil ömrünü uzatmaya kadar birçok çevreci girişim kurulmaya başladı.

TARIM GİRİŞİMLERİNİN YÜKSELİŞİ

Bunun yanı sıra tarımsal üretimin önemine rağmen, tarımsal üreticilerin ve çiftçilerin gelirinin tarım dışı sektörlerle kıyaslandığında ortalama yüzde 40 daha düşük olduğu ifade ediliyor. Düşük karlılık ve yüksek risklerse çiftçilerin tarım arazilerini terk etmesine, kırsaldan kentlere kitlesel göçlerin yaşanmasına sebep oluyor. Genel arz açısından bakıldığında, bu sorunlar gıda güvenliğini de doğrudan etkiliyor. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Organizasyonu (FAO) verilerine göre dünya üzerindeki yaklaşık beş milyar hektarlık tarım arazisi, global arazi yüzeyinin yüzde 38’ini kapsıyor. Söz konusu arazinin yaklaşık üçte biri tarımsal üretim için geri kalan üçte ikisi ise hayvancılık endüstrisinde mera ve çayır olarak kullanılıyor. Öte yandan dünya nüfusunun katlanarak armasıyla birlikte gıda ihtiyacı da büyük hızla artıyor. Bu durum da sınırlı kaynaklar olan toprak ve su kullanımı konusundaki kaygıları da beraberinde getiriyor.

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın (UNDP) 2030 vizyonunda önemli bir yere sahip olan sürdürülebilir tarım, mevcut kaygıları ortadan kaldırmanın en önemli yolu. Bu ise ancak tarım endüstrisinde teknolojiden güç alan, yenilikçi uygulamaların geliştirilmesiyle mümkün.

İşte, tarımsal girişimciliğin önemi de bu noktada ortaya çıkıyor. Türkiye’de start up ekonomisinde tarımda teknolojiyi kullanarak verimliliği arttıran girişimcilerin sayısı artıyor. Bu girişimciler teknolojilerini yurtdışına taşıyarak, global ayak izlerini büyütmeyi planlıyor. Biz de kapak haberimizde çevreci girişimlerin ve tarım start up’larının projelerini ve büyüme planlarını araştırdık.

DİJİTAL ATIK YÖNETİMİ

Örneğin Garanti BBVA Partners girişimlerinden olan Evreka, gerçek zamanlı ve geçmiş verileri kullanarak atık yönetim sürecinin her aşamasını optimize etmek için dijital bir atık yönetimi platformu sunuyor. ABD’den Singapur’a dünyanın 20’den fazla ülkesine atık ve kaynak yönetimi çözümleri sunduklarını söyleyen Evreka CEO’su Umutcan Duman, “Hollanda’da ilk yerel ofisimizi açtık. Uluslararası geri dönüşüm lideri TerraCycle ile yaptığımız ortaklık sayesinde çözümlerimiz 16 ülkede kullanılıyor. İngiltere ve İrlanda’nın da bulunduğu Avrupa operasyonlarının yanı sıra Kuzey Amerika’da da büyümeye devam ediyoruz” diyor.

DRONE İLE TOHUM ATIŞI

Garanti BBVA Partners girişimlerinden Ecording, drone ile tohum topu atışı imkanı sağlayan, iklim krizi mücaledesini teknoloji ile birleştirmiş bir sosyal girişim. Ecording’in ecoDrone’ları; küresel iklim krizine karşı öncelikli ulaşılması zor alanlara tohum ve tohum topu atışları gerçekleştirerek, ormanlaştırma ve biyoçeşitlilik çalışmalarına destek veren insansız hava araçları olarak öne çıkıyor. EcordingApp ise dünya yararına verilen görevleri doğruladığınızda, küresel iklim krizine karşı harekete geçerken, edindiğiniz ecoPuan’lar ile de kendinizin ve dünyanın ihtiyaçlarını karşıladığınız bir mobil uygulama.

ELEKTRONİK ATIK YÖNETİMİ

Yine Garanti BBVA Partners girişimlerinden Köstebek/Mol-E, elektronik atıkların yönetimi için dijital bir altyapı. Köstebek mobil uygulamasının içinde bulundurduğu elektronik atık tanıma sistemi ile kullanılmayan elektronik cihazların kayıtlı olarak toplanmasını sağlarken, kişilerin geri dönüştürmek istediği cihazlar karşılığında puan kazanabilecekleri ve bu puanları istediği bağış platformunda kullanabilecekleri bir ekosistem sunuyor. Böylece hem çevresel hem de sosyal faydayı uçtan uca izleme imkanı sağlıyor. Girişimin kurucusu Müge Baltacı, Garanti BBVA, Ekonomist Dergisi ve Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) iş birliği ile düzenlenen Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması’nda geçtiğimiz yıl ‘Kadın Sosyal Etki Girişimcisi’ ödülü aldı. 2024 yılında platformu Avrupa’ya taşımaya hazırlanan Baltacı, “Türkiye’de unicorn olmak en büyük hedefimiz. İlk olarak Avrupa’ya açılmayı planlıyoruz. 2028 yılında ise exit yapmayı hedefliyoruz” diyor.

YEŞİL YAKALI ÇALIŞANLAR

Biriktir ise bireylere ve kurumsal firma çalışanlarına oyunlaştırılmış sistemiyle yeşil alışkanlıklar kazandırarak karbon ayak izi oluşumunu engelliyor ve karbon ayak izi ölçümünü gerçekleştirerek Biriktir App & Platformundan anlık veriler sağlıyor. Yağmur Gömürlü, Yusuf Demir ve Elif Köse tarafından hayata geçirilen Biriktir, ödüllendirme ve bağış sistemi sayesinde bireylerin ve kurumların atıklarını ayrıştırarak, doğru bir şekilde geri dönüşüm yapmasını teşvik ediyor. Şirketlerde ‘yeşil yakalı çalışanlar’ oluşturduklarını söyleyen Gömürlü, “Çalışanlar şirketi çinde gerçekleştirdikleri yeşil görevler sonuncunda çevre puanı kazanıyorlar. Bunun sonucunda ise ödül kazanıyor veya sosyal sorumluluk projelerine bağışta bulunabiliyorlar” diye konuşuyor.

TASARIM STÜDYOSU

Esmiyor, iklim krizi ve sürdürülebilirlik alanlarında çalışan, amaç odaklı bir tasarım stüdyosu. Kurumlara ve şirketlere sürdürülebilirlik stratejilerinde ve sürdürülebilirlik iletişiminde yenilikçi çözümler ve projeler sunarak hem doğrudan etkilerini artırmayı hem de bu ilham verici projelerin iletişimiyle dolaylı etki yaratmayı amaçlıyor. Derin Altan, Naz Yaman ve Utku Güven tarafından hayata geçirilen sosyal girişim, kurumlara ve şirketlere hizmet sağlıyor. Garanti BBVA, THY, Koç Grubu, Apple gibi büyük kurumlarla da çalıştıklarını belirten Derin Altan, “İhracat ile uğraşan KOBİ’lere yönelik bir ürün geliştirmeyi ve yatırım almayı hedefliyoruz” diye konuşuyor.

YEŞİL YAKITA DÖNÜŞTÜRÜYOR

Some Carbon, küresel karbon emisyonlarına yönelik AR-GE, yazılım ve üretim çalışmaları yürüten bir girişim. Çalışmalarının odak noktasında ise karbon emisyonlarını yeşil yakıtlara dönüştüren modüler yüzer üretim tesisleri bulunuyor. Karbondioksiti yeşil metanole dönüştüren bir demo tesisi açacaklarını belirten Some Carbon Operasyon Sorumlusu Serhat Can Bayar, bu tesis ile Türkiye’nin enerji üretimi kaynaklı fosil yakıtlardan ciddi miktarda yeşil yakıt elde edeceğini ifade ediyor. Bayar, dönüşüm tesisi ile 100 tona yakın emisyon karbondioksitinin 20 ton e-metanole dönüştürüleceğini sözlerine ekliyor.

CANTÜRK YILMAZ

AKILLI ENERJİ YÖNETİMİ

Energyment, kullanıcıların saatlik değişken elektrik birim fiyat tarifesine göre tükettikleri elektriğin makine öğrenmesi eşliğinde yenilenebilir enerji kaynakları ve depolama çözümleri ile karşılanmasını sağlıyor. Akıllı Enerji Yönetim Sistemi projesi kapsamında Anadolu Efes, Anadolu Isuzu ve EnerjiSA ile çalışmalara başladıklarını ifade eden Energyment Kurucusu Cantürk Yılmaz, “1000 kW gücünde bir proje ile ürünümüzün testlerini tamamlamayı planlıyoruz. Bu ürün sayesinde yaptığımız ilk hesaplamalara göre müşterimizin 140 bin kWh elektrik enerjisinden tasarruf etmesini sağlayarak karbon salımını 66,22 ton azaltmayı hedefliyoruz” diyor.

HAKAN BAYRAM

GÜCÜNÜ GÜNEŞTEN SAĞLIYOR

Eyes of Solar, enerjisini güneşten sağlayan bir entegre güvenlik sistemi. Donanımları sayesinde elektrik ve data altyapısına ihtiyaç kalmadan dış ortam aydınlatmasının yanı sıra güvenlik kamerası networklerine kolaylıkla entegre olabiliyor, elde edilen görüntüleri ana yazılım üzerinde senaryolara göre işleyebiliyor. İTÜ Çekirdek’te kurulan Eyes of Solar’ın bu yıl saha testlerinin tamamlanacağını söyleyen firmanın kurucusu Hakan Bayram, ilk etapta kendi kontrol kartlarının ve tüm donanımların imalatına başlayacaklarını belirtiyor. Bayram, “Eyes of Solar bir dış ortam aydınlatmasında doğaya, yaklaşık altı ağaç kadar fayda sağlıyor. 2023 yılı içerisinde 8 bin ağaçlık küçük bir orman etkisi yaratmayı hedefliyoruz” diye konuşuyor.

MELİH GAZİ KÜŞÜM

POLYESTER ATIKLARINI DÖNÜŞTÜRÜYOR

Harcy, polyester atıklarının geri dönüşümünü sağlamak için bina ısı yalıtım malzemesi üretiyor. Ürünleri herhangi bir kimyasal içermiyor. Türkiye’de günde ortalama 2 bin 500 ton polyester atığı oluştuğuna dikkat çeken Harcy Kurucu Ortağı Melih Gazi Küşüm, bu miktarın yaklaşık 625 fil ağırlığına eşit olduğunu vurguluyor. Bu atıkları ileri kazanım yöntemleri ile ekonomiye kazandırmayı hedeflediklerini belirten Küşüm, “Üretim tesisimizi açarak yüksek miktarlarda satış yapmayı planlıyoruz. Hedefimiz, 50 ton polyester atığın geri kazanım yöntemi ile ekonomiye kazandırmak” diyor.

PİL ÖMRÜNÜ UZATIYOR

Tayko Pil, Türkiye’de üretimi olmayan CR2032 sınıfı pil üretimine odaklanmış bir AR-GE firması. Bu lityum piller, başta otomobillerin uzaktan kumandası olmak üzere, oyuncaklarda, saatlerde, bilgisayarlarda ve birçok elektronik cihazda kullanılıyor. Pil kimyasında nano kalınlıkta seramik yüzey kaplaması, pil katot kristal yapısına bor elementi katkısı ve bitkilerden elde edilen bağlayıcının pil yapımında kullanılmasıyla hem pilin ömrünü uzatılması hem de ülkemizde çevreci pil üretimi hedefleniyor. Tayko Pil Kurucu Ortağı Ezgi Yılmaz, “Sadece bir pil içerisinde kullandığımız bitkisel bağlayıcının dahi geri dönüşüm sürecini beş yıl kısaltabileceğini öngörüyoruz” diyor.

YURTDIŞI BAĞIMLILIĞINI AZALTACAK

ThermaBee, ısı yönetim malzemeleri geliştiriyor ve üretiyor. ThermaBee Kurucusu Utku Orkun Gezici, “Termal Macun üretimine başladık. Elektronik ekipmanların çalıştıkça ısınması ve daha çok enerji tüketmesi ömürlerini kısaltıyor. Şu an Türkiye’de yerli olarak ürettiğimiz Termal Macun yurtdışı muadillerine göre fiyat ve performans olarak üstün. İçerisinde hiçbir şekilde metalik partikül bulundurmaması da hem kullanımında hem de çevreye fayda sağlıyor” diyor. Gezici, LED piyasasının termal macun konusunda yurtdışı bağımlılığını ortadan kaldırmayı hedeflediklerini de sözlerine ekliyor.

YÜZDE 97 SU VERİMLİLİĞİ

Uptech Labs Kurucu Ortağı Mert Kalaycı tarafından geliştirilen ultra performanslı akıllı LED aydınlatma ve hidroponik bitki yetiştirme sistemleri ile istenilen aroma ve kalitede iki kat daha az enerji harcayarak yüzde 97 su verimliliği ile zirai ilaç kullanmadan 12 ay boyunca bitki yetiştirme imkanı sunuyor. Bu kapsamda 139 farklı türün aroma ve tat verisi bulunuyor. Sekiz ülkede kullanıcılarının bulunduğunu söyleyen Kalaycı, “Öncelikli olarak Kuzey Avrupa ve Körfez Ülkelerinde M-Garden ürünleriyle yeni nesil dikey tarım tesisleri kuracağız. Mevcut seralarda verimlilik arttırma amacıyla U-Pro destek aydınlatma sistemleri geliştireceğiz” diyor.

EMRE TUNALI

DİJİTAL PLATFORM KURDU

Agrovisio’nun Kurucu Ortağı Emre Tunalı, uydu ve dron gözlemlerini kullanarak çiftçilere ve tarım işletmelerine veriye dayalı karar almalarında yardımcı olan dijital bir tarım platformu kurdu. Çiftçilere ve tarım işletmelerine yüksek teknolojili tarımsal üretim araçlarını uygun maliyetlerle sağlayarak sürdürülebilir tarımı desteklemeyi hedefleyen platform, tarım alanlarını uydu ve drone görüntüleri kullanarak yıl boyunca gözlemliyor. Tunalı, “Agrovisio’da yarattığımız dijital tarım platformumuzdan 40 milyon hektarda kesintisiz olarak tarım alanlarını gözlemleyebiliyoruz. Gözlem yaptığımız ülkeler arasında Türkiye, Azerbeycan, Kıbrıs, Moldova, Sırbistan, İtalya ve İngiltere mevcut. Aldığımız yatırımla özellikle Avrupa pazarında daha aktif hale gelmeyi hedefliyoruz” diyor.

İLKER BEKTAŞ

ORGANİK TARIMA KATKI

Orbiba Robotics, temiz tarım alanında katkı sunmak isteyen her birey için karşılanabilir, yapay zeka ile veri işleyen akıllı robot platformları üretmek üzere kuruldu. 2022 yılında İlker Bektaş tarafından kurulan Orbiba Robotics, özellikle organik tarım sektöründeki şirketlere veya çiftçilere hizmet sunuyor. Bunlar arasında organik tarım uygulayıcıları, küçük, orta ve büyük ölçekli tarım işletmeleri bulunuyor. Bektaş, “Organik tarım teknolojilerindeki liderliğini pekiştirmeyi amaçlayan girişimimiz, farklı coğrafyalarda organik tarımda yerel ihtiyaçlara uygun çözümler sunmayı planlıyor. Aynı zamanda, organik tarımı destekleyen uluslararası ortaklıklar kurarak yerel bilgi birikiminden faydalanmayı, yurtdışındaki yeni pazarlara giriş yaparak etkili bir büyüme stratejisi oluşturmayı hedefliyoruz” diyor.

EMRE TAŞKIRAN

TARIM MAKİNELERİ PAYLAŞIMI

Tarım makinelerinin paylaşımı konseptini oluşturan İzmirli çiftçi bir ailenin çocuğu Ne Ekersen Kurucu Ortağı Emre Taşkıran, bugün Türkiye genelinde birçok çiftçiye ulaşıyor. Çiftçiler, Ne Ekersen’in sunduğu çeşitli hizmetlerle tarımsal işlerini daha akıllıca yönetebiliyor, makineleri paylaşabiliyor ve birbirleriyle iletişim kurarak deneyimlerini paylaşabiliyorlar. Çiftçiler platformdan, tarım makinelerini paylaşarak ekonomik açıdan daha sürdürülebilir bir tarım modeline geçiş yapabiliyor. Farmgy.com markasıyla Portekiz, İspanya, Romanya ve Bulgaristan gibi ülkelerde faaliyete geçme planlarının bulunduğunu söyleyen Taşkıran, “Yurt dışındaki benzer platformlarla iş birliği yaparak, karşılıklı öğrenme ve deneyim paylaşımıyla küresel tarım topluluğuna katkıda bulunmayı amaçlıyoruz” diyor.

UNICORN OLMAYI HEDEFLİYOR

Move On, sürdürülebilir bir tarım için yapay zekâ tabanlı teknolojiler geliştiren çiftçi ve mühendislerden oluşan bir tarım girişimi. Tarımsal otonomi için sahada uç cihazlarla, bulutta ise tarım platformu ile hizmet veriyor. Türkiye’de ilk ve tek traktörler için yapay zekâ destekli otonom sürüş kitlerini tarım bulut platformu destekli geliştiren Move On, çiftçi ve bilgisayar yüksek mühendisi girişimci Ömer Faruk Koç tarafından kuruldu. Koç, tarımsal otonomi pazarında önümüzdeki beş yıl içerisinde 1 milyar dolarlık pazara erişerek unicorn olmayı hedefliyor. 2025 yılı içerisinde Türkiye’de bir üretim tesisi açmayı planladıklarını söyleyen Koç, “Uzun vadede ise Amerika pazarına ulaşmayı ve Türkiye’de geliştirdiğimiz derin teknoloji çözümlerimizi globalleştirmeyi planlıyoruz” diyor.

BİLGE AKGÜN - TANAY AKGÜN

SERA YETİŞTİRİCİLİĞİNE ÇÖZÜM

Hextech Green, iç mekân tarım teknolojisi ürünleri sektöründe faaliyet gösteriyor. Profesyonellik gerektiren serada bitki yetiştirme sistemlerinde, hataları ortadan kaldırmak için hazır çözümler sunuyor. Zirai bilgisi olmayan kişiler bile bu çözümler sayesinde dış iklimden zarar görmeden, tüketimin en yoğun olduğu şehir merkezlerinde, az kaynak kullanılarak, küçük alanlarda çok miktarda tarımsal gıda üretebiliyor. Şirketin sunduğu teknoloji ile hızlandırılmış süreç makineler tarafından yönetiliyor, kimyasal kirliliği olmayan gıdalar üretiliyor. Yapay zeka yazılımı uygulamasını devreye alarak işletme ve yetiştiricilik kararları için daha etkin bir bilgi akışı sağlamayı başardıklarını söyleyen şirketin kurucu ortağı Bilge Akgün, Afrika, İran, Umman, Özbekistan, Irak ve Suudi Arabistan’ın yanı sıra AB ülkelerine de en kısa zamanda açılacaklarını belirtiyor.

MUSTAFA KUYUMCU / KOMPORİZE KURUCUSU

“12 bin ağacı kurtaracağız”
“Komporize atık çay lifinden biyokompozit malzeme üretimi yaparak, sürdürülebilir, çevreci ve yenilikçi malzeme üretimi amaçlıyor. Üretilen biyokompozit malzemeler başta otomotiv, beyaz eşya, mobilya, inşaat, mimari, oyuncak ve tüketici sektörüne son ürün üreten firmalara hitap ediyor. Yılda 60-100 bin ton olarak ortaya çıkan çay lifleri; fabrikalarda yakma ya da çürümeye terk etme şeklinde yok ediliyor. Biz atık çay liflerini amaca yönelik olarak belirlenen özel bağlayıcılar ile bir formülasyon kullanarak ve karıştırarak doğada çözünebilen biyokompozit hammaddeler elde ediyoruz. Atık çay lifinin kullanım miktarını 500 tonlara çıkarmayı planlıyoruz, böylece 12 bin ağacı kurtarmış olacağız.”

BALCA YILMAZ / WEROVER KURUCUSU

“Rüzgar türbinlerinin ömrünü uzatıyoruz”
“Hidroelektrik santralleri ve rüzgar enerjisinde geliştirdiğimiz yazılımla birlikte enerji varlıklarında sürdürülebilirliği sağlamayı hedefliyoruz. Searover ile hidroelektrik santrallerinde bulunan hızlandırma tünellerinin 3D haritasını çıkarıyoruz. Su altı için özel olarak üretilen robot ile bu operasyonu 1-2 gün içerisinde gerçekleştiriyoruz. Windrover ile rüzgar türbinleri için bakım önerileriyle birlikte 7/24 sağlık izleme hizmeti sunuyoruz. Windrover, makine öğrenimi algoritması ile verileri toplayıp analiz ederek rüzgar türbini kanatlarında erken hasar tespitini yapıyoruz. Bu sayede normalde 15-20 yıl servis ömrü olan rüzgar türbinlerinin servis ömrünü uzatmayı hedefliyoruz.”

OLCAY SİLAHLI / FAZLA KURUCU ORTAĞI VE CEO’SU

“Operasyonlarımızı İspanya’ya taşıdık”
“HoReCa sektörü için özel olarak geliştirdiğimiz ve bir IoT çözümü olan Akıllı Tartı Sistemi ile işletmeler gıda atıklarını yüzde 50’ye kadar azaltabiliyor ve yapılan analizler doğrultusunda satın alım maliyetlerini yüzde 8’e kadar düşürebiliyor. Ticari online alışveriş platformu olan Fazla Market; tedarik zincirinde yer alan kurumların çeşitli sebepler ile ellerinde kalan fazla ürünlerini, bu ürünleri değerlendirebilecek alıcılar ile buluşturmasını sağlıyor. Fazla İyi Uygulaması ile işletmeler; son tüketim tarihi yaklaşan, kozmetik sebepler ile tercih edilmemiş ya da farklı sebepler ile satışını gerçekleştiremedikleri fakat insan tüketimine uygun yiyecek ve içeceklerini yüzde 50 indirimli şekilde çevrelerindeki tüketiciler ile buluşturuyor. İspanya pazarına açıldık. Heyecanlıyız ve çok yüksek motivasyon içerisindeyiz. Amacımız; tedarik zincirinin paydaşları arasında güçlü bağlantılar geliştirmek, sürdürülebilir sistemler oluşturup İspanya’da halihazırda atılmış olan adımları güçlendirip ivmelenen bir etki yaratmak.”