Çelik İhracatçıları Birliği (ÇİB) 2023 ihracat hedefini ve yol haritasını duyurdu. Türkiye’nin 2022 yılı çelik ihracatı miktarda yüzde 17,7 azalışla 19,6 milyon ton, değerde ise yüzde 5,3 düşüşle 21,1 milyar dolar olarak gerçekleşti. İhracatını düşüşle kapatan sektörde üretim ve kapasite kullanımı da geriledi. 2022 yılında Türkiye’nin çelik üretimi yüzde 12,9 gerileyerek 35,1 milyon ton seviyesinde gerçekleşti. Türkiye çelik sanayisi, yıl boyunca korumacılık önlemleri ile mücadele etmeye devam ederken, ihracatını etkileyen diğer sorunlarla da uğraştı. Bu sorunların en başında da artan enerji maliyetleri geldi.
RUSYA ETKİSİ
Önemli pazarlar olan, ABD ve Avrupa'daki çelik talebinin daralmasının üretim kısıntısına ve kapasite kapatmaya yol açtığını belirten ÇİB Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Aslan, enerji krizi ve talepte yavaşlamanın devam ettiği sürece 2023 yılında büyümeden çok, mevcudu korumaya odaklanacaklarını belirtti.
Korumacılık önlemlerinin ve enerji fiyatlarındaki artışların maliyetleri yüksek seviyelere çıkardığını belirten ÇİB Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Aslan, "Rakiplerimizden Rusya ve Ukrayna arasında meydana gelen savaş nedeniyle bu ülkelerin çelik ticaretlerini durdurmaları ilk başta Türk çelik sektörümüzün lehine bir gelişme olmuştu. ABD ile Avrupa Birliği başta olmak üzere çok sayıda ülkenin Rusya’ya ambargo koyması da sektörümüz için avantajlı görünmekteydi. Nitekim başlangıçta Türkiye’nin çelik ihracatında artış yaşandı. Ancak Rus çelik sektörü ambargo yedikleri birçok pazara ihracat yapma imkanlarını yitirdiklerinden ürünlerini fiyat düşürerek ülkemize satmaya başladı. Bu durum iç pazarımızdaki dengeleri de değiştirdi. Bunun dışında Çin, Hindistan, İran gibi ülkeler de dampingli fiyatlarla ülkemize satış yapmaya devam etti. Türk çelik sektörünün temsilcileri olarak dampingli ithalatın engellenmesi için gerekli önlemlerin alınmasını istemekteyiz." ifadelerini kullandı.
ENERJİ MALİYETİ
ÇİB Yönetim Kurulu Başkanı Aslan, savaş öncesinde Avrupa Birliği’ndeki elektrik fiyatları Türkiye’den daha yüksek iken, 2023 yılının ilk çeyreğinde geçerli olacak şekilde açıklanan teşvik paketleri ile bugün AB’deki önemli rakiplerine kıyasla en yüksek fiyattan elektriği kullanan ülkenin Türkiye olduğunu söyledi.
Aslan, “Enerjinin toplam maliyet içindeki payı yükselmeye devam ediyor. Bu durum Türk çelik sektörünün küresel pazarda diğer büyük ihracatçılarla rekabet edebilme imkanını giderek azaltıyor” bilgisini paylaştı. Aslan son dönemde enerji maliyetleri ile ilgili kamunun açıkladığı paketleri de olumlu bulduğunu belirtti.
İHRACATTA İKİNCİ YARI ARTIŞ BEKLENTİSİ
2023 yılının Ocak-Şubat aylarında ihracatta azalışın devam edeceğini belirten Aslan sözlerini şöyle sürdürdü;
“İç piyasada ise; inşaat sektörüne yönelik açıklanan destek paketleri, sanayi üretiminde beklenen artış gibi etmenler neticesinde Türkiye çelik tüketiminin ilk çeyrek itibariyle artabileceğini ön görüyoruz. Enflasyondaki gerileme öngörüsü, küresel çelik talebindeki beklenen artış, enerji ve enerji verimliliği yatırımları gibi etmenlerle 2023 yılının ikinci yarısı itibariyle küresel çelik sektöründe toparlanmanın başlayacağını öngörüyoruz. Bu durumun Türk çelik sektörünün ihracatının da 2022 yılına kıyasla olumlu yönde etkilemesini bekliyoruz. Türk çelik sektörünün önceliği her zaman iç piyasanın ihtiyacını gidermektir. Türk çelik sanayisinde kayıplar yaşanmasının imalat sanayimizin diğer kollarını da olumsuz etkileyeceği unutulmamalı. Bu sebeple öncelikle yerli çelik sanayisinin korunmasının ve güçlendirilmesinin temel alınması gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü çeliği içeride üretemedikten sonra yerli imalat sanayinden de bahsetmek oldukça güç olacaktır. Türkiye’nin ihracatını daha da yukarılara taşımak için ülke sanayisinin desteklenmesi gerektiğine inanıyoruz."