Türkiye'nin cari işlemler dengesi nisan ayında 1,3 milyar dolar açık verdi. Geçen yılın aynı ayındaki cari açık bundan çok daha yüksek ve 5,6 milyar dolardı.
DR. ORHAN KARACA
okaraca@ekonomist.com.tr
Bu yıl nisan ayındaki açık geçen yılkinden çok düşük olunca yıllık cari açıkta da büyük bür düşüş yaşandı. Mart ayında 12,9 milyar dolar olan yıllık cari açık nisan ayında 8,6 milyar dolara geriledi.
Ekonomi yönetimi son dönemde ekonomide yaşanan gelişmeleri 'dengelenme' olarak tanımlamayı tercih ediyor.
İşin doğrusu ekonominin büyüme, işsizlik, enflasyon ve bütçe açığı gibi önemli göstergelerinde dengelenme diye bir şey yok.
Ekonomi küçülürken işsizlik yükseliyor, enflasyon ve bütçe açığı da çok yükseklerde geziyor. Fakat ekonominin beş temel göstergesinden biri olan cari açıkta gerçekten de bir dengelenme süreci yaşanıyor.
Nisan ayında 8,6 milyar dolara gerileyen yıllık cari açık birkaç ay içinde sıfıra kadar ineceğe benziyor. İşte o zaman cari işlemlerde sahiden 'dengelenme' gerçekleşmiş olacak.
Yalnız bu dengelenmenin ağır bir faturası var. Cari açıktaki düşüş ekonomide yaşanan küçülme sayesinde gerçekleşiyor.
Türkiye ekonomisi ithalata aşırı bağımlı bir yapıya sahip olduğu için ekonomi büyüdüğünde ithalat ve dolayısıyla cari açık yükselirken, ekonomi küçüldüğünde ise ithalat ve dolayısıyla cari açık düşüyor.
Ekonomideki küçülme ise işsizliğin artması ve gelirlerin azalması anlamına geliyor. Böylesine ağır bir faturayla gerçekleşen cari işlemlerdeki 'dengelenme' de maalesef pek sevindirici olmuyor.