Çantanız orijinal mi? Anlamak artık çok basit

İnsan İnovasyon Tasarımcısı Arzu Kaprol dünyada bir ilke imza attı. Son çanta koleksiyonunda Türkiye’de geliştirilen NFC teknolojisini kullandığını söyleyen Kaprol, “Çantalardaki teknolojik etiketler sayesinde kullanıcılar telefonları aracılığıyla bu etiketi okutarak çantalarının orijinal olduğunu teyit edebiliyorlar. Bu teknolojik koleksiyonun Türkiye’den dünyaya ilham olmasını hedefliyorum” diyor.

02 Ocak 2024

Hepimiz onu moda tasarımcısı olarak biliyoruz ama o kendini ‘İnsan İnovasyon Tasarımcısı’ olarak tanımıyor. Moda dünyasında adını 1995 yılında aldığı prestijli Beymen Academia ‘Avan-garde Tasarımcı’ ödülü ile duyurdu. Kendi adını taşıyan markasını 1998 yılında moda tutkunlarıyla buluşturdu. İlk mağazasını ise 2007 yılında açtı. Zaman içinde Türkiye’nin ilk hologram defilesi, akıllı giyimin ilk prototiplerinden olan akıllı ceketin lanse edilmesi gibi pek çok ilke imza attı.  Bu arada alanında önemli oluşumlarda da aktif yer aldı. Örneğin 2021 yılından bu yana Bilişim Vadisi Giyilebilir Teknolojiler Koordinatörü olarak görev yapıyor. Tasarımı ‘kıyafet mimarlığı’ olarak tanımlayan Arzu Kaprol’den bahsediyoruz. 

TEKNOLOJİK ÇANTA KOLEKSİYONU

20 yılı aşkın süredir özgün işçilikle, zamansız kıyafet ve aksesuarlar tasarlayan Kaprol, geleceğin moda kültürüne göndermeler yapıyor. Tasarımı teknoloji ile birleştiren yeni çanta koleksiyonunu da bunun güzel bir örneği… Aksesuar dünyasının en çok konuşulan parametrelerinden biri olan ‘orijinalliğin’ takibinin yapılabildiği Arzu Kaprol imzalı çanta tasarımlarının, kullanılan NFC teknolojisi sayesinde orijinalliği sorgulanabiliyor.

Çantalardaki teknolojik etiketler sayesinde kullanıcılar telefonları aracılığıyla bu etiketi okutarak çantalarının orijinal olduğunu teyit edebiliyorlar. Çantaların online olarak orijinalliğini sorgulayan NFC etiketlerin Türkiye’de geliştirildiğini söyleyen Kaprol, “Orijinallik sorgulaması için telefonunuzu çantalara yaklaştırmanız yeterli. Çantadaki gizli NFC etiket teknolojisi sadece Türkiye’de değil, dünyada da bir ilk.  Bu teknolojik koleksiyonun Türkiye’den dünyaya ilham olmasını hedefliyorum” diyor. 

ZANAATKARDAN ÇİNTEMANİ DETAYLAR

Yeni çanta koleksiyonunun tasarım bakış açısını da yansıttığından söz eden Kaprol, çanta koleksiyonun estetik değerleri hakkında ise şunları anlatıyor:  

“Ben içinde bulunduğumuz kadim coğrafya içerisinde bize ulaşan bilgiler olduğuna inanıyorum.  Bunları ne kadar bilerek ve sahiplenerek geleceğe taşırsak gelecek de oradan daha iyi bir geleceğe dönüşme potansiyeline sahip. Bunun için bütün tasarımlarımda geçmişin izini geleceğe dair bir izle taşıyorum. Mesela çantalardaki metalik küçük aksesuarlar ‘çintemani’nin bir yorumu. Bu aksesuarları Kapalıçarşı’da müthiş bir zanaatkar usta yapıyor. Çantanın üzerindeki desenler benim parametrik bakış açımı taşıyor. Diğer detaylar ise kadın çanta ustaları tarafından elde yapılıyor. Kullanılan bütün malzemeler de sürdürülebilir.” 

 

“FARKINDALIĞIN MODASI OLUR MU?”

Moda endüstrisinin bir oyuncusu olsa da sektörün gidişatını eleştirmekten de geri kalmıyor Kaprol. Modanın dünyaya bedelinin çok ağır olduğunu söyleyen Kaprol, şöyle devam ediyor: 

“Moda endüstrisinde ihtiyacımız olanın çok üzerinde bir üretim var. Bizlerin bir giysi için ödediğimiz bir bedel var. Bunu,  belki de sadece beş kez giyeceğimiz bir giysi için ödüyoruz. Yani az para harcayarak satın aldığımız, üstelik yaşamımızda çok da değeri olmayan bir kıyafetin dünyamız için maliyeti ise çok yüksek. Bu yapı özellikle genç jenerasyonun sürdürülebilirliğe olan ilgisinin pandemi ile birlikte büyümesi ile beraber değişmeye başladı. Bunu bizlerin de yeniden düşünmemiz gerekiyor. Türkiye bu anlamda çok şanslı. Çünkü hammaddelerini de üretilme potansiyeline sahip. Bizim elimizdeki kaynakları çok doğru yapılandırıp buna göre hareket etmemiz gerekiyor. Farkındalığı yükseltmenin de bir modası olur mu? Olacaksa bu şekilde olsun.”

Üreten insanların müşterilerini ‘tüketici profili’ olarak tanımladıklarının ve bu tanımın günümüz dünyasına çok da uygun düşmediğinin altını çizen Kaprol, “Bu profil maalesef gayet güzel tüketiyor. Ama artık bu kavramı değiştirmemiz lazım.  Adı ‘tüketmek’ olmayan belki ‘türetmek’, ‘dönüştürmek’, ‘kullanmak’ olan yeni bir isim vermemiz lazım” diye ekliyor. 

ORDULARA ÜNİFORMA TASARLIYOR

Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği yönetim kurulu üyesi ve Yaşam Bilimleri ve Sağlıkta Bilişim Teknolojileri Derneği (YASTED) Başkanlığı görevlerini de yürüten Kaprol, sağlık alanında giyilebilir teknolojiler adına destek sağlıyor. Öte yandan uzun süredir tekstil tasarım inovasyon alanında giyilebilir teknolojiler üzerine çalışan  Kaprol, bu alandaki bilgi birikimi ve deneyimini üniforma tasarımı alanına da aktarmış bulunuyor. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin üniformalarından sonra Katar, Özbek ve Azerbaycan ordularının da üniformalarını tasarladığını söyleyen Kaprol, “Ayrıca iki yıllık bir çalışma sürecinin ardından, proje partnerleri; Türkiye Cumhuriyeti Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, TÜBİTAK Kutup Araştırmaları Merkezi, Bilişim Vadisi, Sun Tekstil Ar-Ge ve İltema Ar-Ge ile birlikte Antarktika’da görev yapan Türk bilim insanları için koruyucu kıyafetler tasarladım” diyor.

ANKARA KEÇİSİ’NİN YÜNÜ KULLANILDI

Gezegenimizin en zorlu şartlarında araştırma görevlerine devam eden bilim insanları için tasarlanan bu kıyafetin, tüm hava koşullarına karşı korunmasının yanı sıra, terletmeme, üşütmeme, nemi dışarı atma ve rahat hareket etme özelliklerini taşıması, tasarımının kalbinde yer aldı. Kolay temizlenen ve nefes alan kumaş kullanımıyla, bilim insanların hayatını kolaylaştıran kıyafet, iç yapısında yer alan yaşam verileri takip sensörü ve ısıtıcılı acil durum panelleri sayesinde kişilerin hayati değerlerini kontrol altında tutabiliyor ve bilgi verebiliyor.  Antarktika'da görev yapan Türk bilim insanları için tasarlanan bu performans kıyafetinin ana çıkış malzemelerinden biri ise; Ankara keçisinin benzersiz tüy yapısı. Kendi içerisinde bulunan UV filtreleri, hava ve su geçirmez kumaş üretimine sağladığı alt yapı bu performans kıyafetinde değerlendiriliyor. Ankara keçisinin yününün rehabilite edilerek endüstriyel üretime uyarlama süreci ise henüz çalışma aşamasında.