İktisadi faaliyet hacmine ilişkin göstergelerden son dönemde nisbeten iyi sinyaller gelmesi, ekonomik kamuoyundaki büyüme beklentilerinin yükselmeye başlamasına yol açtı.
DR. ORHAN KARACA
okaraca@ekonomist.com.tr
Gerçi haziran ayında sanayi üretiminde düşüş yaşandı ama ekonomik kamuoyu “bayram etkisi” kaynaklı bu düşüşü pek dikkate almamışa benziyor.
Merkez Bankası’nın Beklenti Anketi’nde 2017 yılı büyüme beklentisi ilk üç ayda yüzde 2,9 düzeyine demir atmıştı. Sonraki aylarda ise yavaş yavaş yükseldi ve ağustos ayında yüzde 4,4’e kadar çıktı. Bu da tam hükümetin 2017 yılı büyüme hedefiyle örtüşüyor.
Merkez Bankası’nın Beklenti Anketi’nde başka makro ekonomik göstergelere ilişkin beklentiler de var. Bunlar içinde bir de dolar kuru beklentisinde iyileşme görülüyor. Döviz piyasasında sinirlerin çok gergin olduğu yılın ilk aylarında 2017 sonu dolar kuru beklentisi 3,90 TL’ye yakındı.
Gerçi o sıralarda fiili dolar kuru da o civarlarda bulunduğu için bu beklentinin olumlu mu yoksa olumsuz mu olduğu tartışılır. Döviz piyasasının şubat ayında itibaren sakinleşmesiyle yıl sonu dolar kuru beklentisi düşüşe geçti ve ağustos ayında 3,72 TL’ye kadar indi.
Şu sıralarda dolar kurunun 3,50’lerde olduğunu dikkate alırsak bunun da olumlu mu yoksa olumsuz mu olduğu tartışma götürür. Ekonomik kamuoyunun büyüme ve dolar kuru beklentilerinde iyileşme varken enflasyon ve cari açık beklentilerinde ise durum iyi değil.
Yılın ilk aylarında yüzde 9 dolayında olan yıl sonu enflasyon beklentisi son dört ayda yüzde 9,5 dolayına oturdu. Yılın ilk yarısında 35-36 milyar dolar arasında seyreden yıl sonu cari açık beklentisi ise son iki ayda 36 milyar doların üzerine çıkmış bulunuyor.