Ekonomideki küçülme sayesinde son dönemde cari işlemler dengesindeki açık giderek azalırken hükümetin bütçesindeki açık ise giderek büyüyor.
DR. ORHAN KARACA
okaraca@ekonomist.com.tr
Çünkü ekonominin küçülmesi vergi tahsilatının yavaşlamasına neden oluyor. Geçen yılki genel seçim ile bu yılki yerel seçimler nedeniyle hükümetin harcamalarda frene basmaya yanaşmaması da bütçede işleri iyice bozmuş bulunuyor.
Merkezi yönetim bütçesi nisan ayında 18,3 milyar TL açık verdi. Geçen yılın aynı ayındaki bütçe açığı 2,8 milyar TL düzeyindeydi. Geçen yıl nisan ayında Merkez Bankası'nın kârının Hazine'ye devredilmesi bütçe açığının düşük çıkmasını sağlamıştı.
Bu yıl ise Merkez Bankası'nın kârı Hazine'ye ocak ayında devredildiği için nisan ayında vergi dışı gelirlerde yüzde 54,5 düşüş yaşandı.
Vergi gelirlerindeki artış da sadece yüzde 8,3'te kalınca toplam gelirlerde de yüzde 10,7 düşüş ortaya çıktı. Bu arada harcamalar ise yüzde 12,8 arttı. Bunun sonucu da bütçe açığının geçen yılın aynı ayındaki seviyesini neredeyse 7'ye katlaması oldu.
Yılın ilk dört aylık dönemine baktığımızda da bütçede durum iyi görünmüyor. İlk dört aydaki bütçe açığı geçen yılın aynı dönemindeki düzeyini yüzde 135,1 aştı. Bu dönemde bütçenin faiz ödemeleri dışarıda bırakıldığında bile açık verdiği görülüyor.
Bu arada nisan ayında yıllık bazdaki yani son 12 aylık kümülatif bütçe açığı ise 103,9 milyar TL'ye ulaştı.
Bu açığın gayri safi yurtiçi hasılaya (GSYH) oranının ise yüzde 2,5-3 arasında olduğunu tahmin ediyoruz. Bu da bu alanda uluslararası bir ölçüt olan yüzde 3'lük Maastricht kriterini aşmaya yaklaştığımız anlamına geliyor.