DR. ORHAN KARACA
okaraca@ekonomist.com.tr
Maliye Bakanlığı'nın verilerine göre, merkezi yönetim bütçesi mart ayında 19,5 milyar TL açık verdi. Mart ayında harcamalar 58,6 milyar TL'yi bulurken gelirler 39,1 milyar TL'de kalınca, böyle dev bir açık yaşanması kaçınılmaz oldu.
Esasında bütçe 2017’ye iyi bir giriş yapmıştı. Ocak ayında bütçe 11,4 milyar TL fazla vermişti. Ancak bu fazlanın devamı gelmedi. Şubat ayında 6,8 milyar TL'lik açık yaşandı. Mart ayındaki devasa açık da buna eklenince ilk çeyrekteki bilanço 14,9 milyar TL'lik açık şeklinde ortaya çıktı.
Oysa geçen yılın ilk çeyreğinde bütçede çok az da olsa fazla vardı. Merkezi yönetim bütçesi mart aylarında genelde hep açık veriyor. Dolayısıyla bu yıl da mart ayında açık vermesi şaşırtıcı değil. Şaşırtıcı olan bu açığın boyutu.
Bu kadar büyük açıklara genelde yılın son aylarında rastlamaya alışığız. Bu kez mart ayında böyle bir açık yaşanması hükümetin iki nedenle bütçede kesenin ağzını iyice açmasından kaynaklanıyor. Bu nedenlerden birini ekonomideki durgunluk, diğerini de geçen hafta yapılan referandum oluşturuyor.
Esasında bu iki neden birbirinin içine de geçmiş durumda. Ekonomideki durgunlukla mücadele için yapılan harcamalar ve alınan vergi indirimi kararları, aynı zamanda referandumda seçmen desteğini kazanmayı da amaçlıyordu.
Mart ayındaki devasa açıkla birlikte bu ay itibariyle yıllık bazdaki bütçe açığı da devasa bir düzeye ulaştı. Şubat ayında 31,3 milyar TL olan yıllık bazdaki açık, mart ayında 44,2 milyar TL’ye çıktı.
Yıllık bazda bu kadar büyük bütçe açığını en son 2008-2009 resesyonu sırasında görmüştük. Hükümet o zaman da kesenin ağzını açmış ve bu nedenle yıllık bazdaki bütçe açığı bir ara 55 milyar TL'nin üzerine kadar çıkmıştı.