Merkezi yönetim bütçesi 2019'un ilk üç ayında 36,2 milyar TL açık verdi. 2018'in ilk üç ayındaki bütçe açığı 20,4 milyar TL'ydi.
DR. ORHAN KARACA
okaraca@ekonomist.com.tr
Buna göre ilk üç ayda bütçe açığı yüzde 77,1 arttı. Bu da bütçe dengesinde ciddi bir bozulma yaşandığı anlamına geliyor.
İlk üç ayda harcamalar yüzde 35,4 artarken gelirlerdeki artış ise yüzde 30,4 oldu. Yalnız burada vergi gelirlerinin sadece yüzde 5,8 arttığı dikkati çekiyor.
Bu durum ekonomideki küçülmenin vergi tahsilatını yavaşlatmasından kaynaklanıyor. Türkiye'de vergi gelirleri daha çok dolaylı vergilere dayanıyor.
İç talepteki düşüş mal ve hizmet satışından alınan vergileri, ithalattaki düşüş de ithalde alınan vergileri azalttığı için ekonomi resesyona girdiğinde vergi tahsilatı yavaşlıyor.
Vergi tahsilatı yavaşlarken ilk üç ayda toplam gelirlerdeki artışın yine de yüksek çıkması ise vergi dışı gelirlerdeki artışın yüzde 195,9'u bulmasından kaynaklanıyor.
Vergi dışı gelirlerdeki bu olağanüstü artışın nedenini ise normalde nisan ayında Hazine'ye devredilmesi gereken Merkez Bankası'nın kârının bu yıl ocak ayında devredilmesi oluşturuyor. Eğer bu olmasaydı ilk üç aydaki bütçe açığı çok daha yüksek çıkacaktı.
Bütçe dengesindeki bozulma hükümetin 2016'nın ikinci yarısında ekonomiyi reses-yondan uzaklaştırmak için maliye politikasını gevşetmesiyle başladı.
Bu gevşeme 2017'de hızlı büyüme sağladı ama 2018'de resesyona düşmekten kurtulamadık. Şimdi ise resesyon vergi tahsilatını yavaşlatarak bütçede işleri daha da bozuyor.
Bu kısır döngüden çıkmak için harcamaları frenlemekten başka çare yok gibi görünüyor.