Bu yıl hedefimiz büyüme değil kârlılık

11 Nisan 2018
Yeni bir yapılanma sürecine giren İttifak Holding, bu yıl finansman yükünü azaltacak tedbirler alacak. İttifak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ünsal Sözbir, "Bunun için ya varlık satışı ya da halka arz yapacağız. 2018'de hedefte büyüme değil kârlılık var" diyor.

AYŞEGÜL SAKARYA PEHLİVAN
asakarya@ekonomist.com.tr

İttifak Holding'in temelleri 1988 yılında Konya'da 20 idealist girişimci tarafından atıldı. Farklı sektörlerde yatırımların ardından 1993 yılında holdingleşen şirket, 2009'da ise 19 bine yakın yatırımcısıyla Borsa İstanbul'a kote oldu.

Bugün 1,2 milyar TL cirosuyla perakende, gıda, inşaat, makine, tarım ve hayvancılık sektörlerinde faaliyet gösteren İttifak Holding, yeniden yapılanma sürecinde. Finans sektörü kökenli Ünsal Söz-bir'in geçen yıl şirketin yönetim kurulu başkanı olarak atanmasının ardından verimliliğe odaklanmaya başlayan holding, finansman yükünü hafifletecek tedbirler almaya hazırlanıyor.

2018'de halka arz, şirket satışı gibi farklı seçenekleri masaya koyduklarını söyleyen Sözbir, "Türkiye'de kârlılığın önündeki en büyük engel finansman modelleri. Türkiye'nin geldiği yerde finansman maliyetleri işleri kârsız hale getiriyor.

Biz finansman yükümüzü azaltacak tedbirler alacağız" diyor.

İttifak Holding'te nasıl bir değişim sürecine girdiniz?
Son dönemde holding sadeleştirme sürecine girmişti. Benim hedefim sadeleştirmeyle beraber verimliliği sağlamak. İttifak Holding, 30 yıllık bir şirket ve kimsenin hakim sermayedar olmadığı bir yapıya sahip. Normalde profesyonelce yaklaşıldığında kurallar daha net olacakken burada insanlar birbirini kırmamak için bazı şeylere göz yumuyor. Bu da verimliliği etkiliyor. Yaptığımız aslında bu noktada verimliliği tekrar sağlamak.

Kârlılık ve verimlilik anlamında ne gibi hedefler koydunuz?
Verimlilik noktasında mevcudu ikiye katlayacağız. Maliyetlerdeki iyileştirmeler, operasyonun iyileştirilmesi, teknolojik altyapının kurulması ve en önemlisi kişilerin gelişimiyle şirketin gelişimini eş zamanlı yapabilmeyi hedefliyoruz. Çünkü şirkette muhteşem bir sistem kursanız da insanları bu sisteme kata-mazsınız pek bir anlamı olmuyor.

Nasıl bir model uyguluyorsunuz?
Kendi modelimizi geliştiriyoruz. Benimle birlikte bünyeye dahil olan ekibin farklı danışmanlık deneyimleri var. Biz farklı yapıları dönüştürdük. Burada, 'öğrenen organizasyon', öne çıkıyor. Öbür taraftan hem kişilerin hem sistemin eş zamanlı iyileşmesi noktasında dünyada uygulanan farklı modellerden ilham aldık.

Verimlilik adına çıkacağınız sektörler var mı?
Türkiye'de kârlılığın önündeki en büyük engel finansman modelleri. Türkiye'nin geldiği yerde finansman maliyetleri işleri kârsız hale getiriyor. Biz finansman yükümüzü azaltacak tedbirler alacağız. Bunun da yolu belli. Ya aktifinizden bir şey çıkartırsınız ya şirketinizi satarsınız ya da halka açılırsınız. Dolayısıyla tüm zihni kurgumuz finansman yükümüzü hafifletip organizasyonda iyileşmeyi sağlamak. Bir taraftan da kazandığımızın finansmana kurban gitmemesi için üzerine basa basa üzerinde çalıştığımız şeyler var. Satış yapabiliriz. Altı ay içinde finansal yükümüzü hafifletecek bir adım atmayı hedefliyoruz. Bu adım Selva'nın halka açılması da olabilir. Elimizdeki tüm seçenekleri değerlendiriyoruz.

2017'yi ne kadarlık bir ciroyla kapattınız? 2018 hedefleriniz nelerdir?
2017 yılını 1,2 milyar TL ciroyla kapattık. 2018'de hedefimizde büyüme değil, kârlılık var. Şu anda 'öğrenen organizasyon' adı altında tüm çalışanlarımız sıkı bir eğitimden geçiyor. Herkes yaptığı işin fayda ve maliyet analizini yapıyor. Bireye indirgendiğinde olumlu yansımalarını görüyorsunuz. Mesela çok ciddi verimlilik artışları oluşmaya başladı. Çok basit bir örnek verirsem, perakende tarafında taze ürün grubunda kârlılık yüzde 8-9'dayken şu an yüzde 22'lere çıktı. Çünkü zaman içindeki körlükleri görmeye başladık.

2018 için yatırım bütçeniz nedir?
Her yıl 100 milyon TL yatırım yapıyoruz. Bazı şirketlerde hat genişlemelerine gideceğiz. Selva'nın Uzakdoğu ve katma değerli ürünlerde payı büyük. Bizim doğal ve sağlıklı ürünlerde patentlerimiz var. Geçen yıl yatırımımızı sıfırdan kurduğumuz bir yumurta tesisine yaptık. Şu anda günlük 900 bin ile 1 milyon arasında yumurta aldığımız bir tesisimiz var.

Hangi alanlara odaklanacaksınız?
Bu yıl inşaatı gözlemliyoruz. İnşaat firmamız için Konya'da 50 milyon liralık arsa aldık. Burada 300-350 konutluk bir proje olacak. Lansmanı önümüzdeki günlerde yapılacak. Diğer taraftan Başakşehir'de "Üçüncü İstanbul" diye bir projemiz var. Şu an Konya'da da devam eden bin 200 konutlu bir uydu kent projemiz bulunuyor.

“SELVA’YI UZAKDOĞU PAZARINA AÇACAĞIZ”
İhracatta hedefleriniz nelerdir?
Her bir şirket için ayrı ayrı bakmak lazım. Selva'da ihracatın payı yüzde 60. Selva'yı Uzakdoğu pazarına açmayı planlıyoruz. Japonya ve Kore'de ciddi denetimler vardır. Onlar için sürdürülebilir olması çok önemli. Bu konuda çalışmalarımız sürüyor. İmaş Makine'de ihracatın oranı yüzde 95'i buluyor.

Selet yani yumurta şirketimizde ihracatın oranı yüzde 15-20. Bu oranı yüzde 40'lara çıkarmayı hedefliyoruz. Çünkü İran ve Irak hattına bakınca ciddi bir talep var. Kuveyt ve Yemen'den talep geliyor. Selva Selet'e müşteri getiriyor. İmaş Makine yatırım yapıyor, farklı şirketlere etkisi oluyor. Sinerjiyi yeni yeni kullanıyoruz. Şirketler birbirleriyle konuşmaya başladı.