‘Boş İşler’ ile başlayıp büyük çıkış yakaladılar

İTÜ’de öğrenciyken, öğrenci evlerinin mutfağında basit kayıtlarla ‘Boş İşler’ isimli bir podcast’e başlayan Atakan Babacan ve Seha Gürbüz, Bubble Works Media’nın patronu oldular. Bugün 45 kurum için yeni medya alanında içerik üretip, pek çok farklı ölçekte çalışmalar yapıyorlar.

11 Mart 2025

Podcast mecrası, son yıllarda hem küresel ölçekte hem de Türkiye'de hızlı bir büyüme gösteriyor. Öyle ki küresel podcast pazarının değeri 2022 yılında 13,7 milyar dolar seviyesindeyken, 2030 yılına kadar 149,3 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Bu büyüme, podcast platformlarının artan sayısı ve hedefli içerik ile reklamcılığın etkisiyle destekleniyor. 

Türkiye'de de podcast endüstrisi son yıllarda önemli bir ilerleme kaydetmiş durumda. Ülkemizde aktif olarak podcast dinleyenlerin sayısının 650 bini aştığı tahmin ediliyor. Öte yandan araştırmalar, Türkiye'de her 10 internet kullanıcısından 2'sinin podcast veya sesli içerik dinlediği gösteriyor. 

Öte yandan Türkiye’de Tahmini Medya ve Reklam Yatırımları Raporu’na göre, dijital ses reklamları da, 2024’ün ilk yarısında hızlı bir büyüme göstererek yüzde 175 artışla 1,13 milyar TL'lik bir hacme ulaştı. 

Bütün bu verilerden anlaşıldığı üzere, podcast sektörü hem küresel hem de yerel ölçekte hızla büyüyor ve dijital medya tüketiminde önemli bir yer ediniyor. 

Bu gelişmeler, podcast sektöründe pek çok proje ve iş fırsatına da alan açıyor. Bubble Works Media da sektördeki bu dinamizmle ortaya çıkmış bir girişim. 

İTÜ’lü iki arkadaş olan Atakan Babacan ve Seha Gürbüz’ün kurdukları Bubble Works Media, beş yılda gibi kısa bir sürede oldukça yol almış. Bugün 20’li yaşların sonlarında olan iki arkadaşın girişim öyküsü, henüz üniversite yıllarındayken öğrenci evlerinin mutfağında basit kayıtlar almalarıyla başlıyor. Hocalarının “Boş boş işlerle uğraşmayın” sözünden ilham alan ikili, “Boş İşler” isimli bir podcast’e başlıyorlar. Zaman içinde içeriklerine olan yoğun ilgi onları bir podcast şirketi kurmaya kadar götürüyor. 

Bugün gelinen noktada ise bankalardan holdinglere kadar uzanan 45 kurum için yeni medya alanında içerik üretip, pek çok farklı ölçekte çalışmalar yapıyorlar. 

Babacan ve Gürbüz, hikayelerinden gelecek planlarına kadar pek çok sorumuzu şöyle yanıtlıyor: 

  • Biraz hikayenizden bahseder misiniz? Mühendislik okurken podcast sektörüne girmek nereden ve nasıl çıktı?

İstanbul Teknik Üniversitesi’nde hazırlıkta okurken tanıştık ve ilk tanıştığımız günden beri birlikte kendi işimizi kurmanın hayalini kurduk ve bunu hayata geçirmek için de çok çalıştık. İlk olarak, amatör bir şekilde web sitesi tasarımı ve sosyal medya hesabı yönetimi gibi işler yaptık. Sonrasında ise lokasyon bazlı dataların anlamlandırılıp FMCG firmalarının reklam ve pazarlama süreçlerinde kullanılması için bir girişimi hayata geçirdik için çalışmalar yaptık, fakat başarısız olduk. Bu süreç boyunca bazı hocalarımız ve çevremizdeki çeşitli kişilerden “Bu girişimcilik işleri boş işler, bırakın bunları” veya “Yapın, yine yapın ama boş zamanlarınızda yapın” gibi yorumlar duyduk. Biz de bu ortama rağmen bir içerik üretmek ve bizim gibi yaklaşımlar gören kişilerin sesi olmak üzere konuşmak istedik. 

Dünyada podcast’in ABD başta olmak üzere ciddi bir yükselişte olduğu, Türkiye’de ise daha çok yeni duyulmaya başladığı bir dönemde; pek çok kişi nereden, nasıl içerik dinleyebileceğini, buna bir ücret ödeyip ödememesi gerektiğini bile bilmiyordu. Ama Seha, bu tarz yenilikçi konulara çok meraklı olduğu için iyi bir podcast dinleyicisiydi. Birlikte bu işi yapabileceğimizi söyledi. Beraber sesli bir şekilde içerik üretmeye başladık. Kanalın ismini de nazire yapmak amacıyla “Boş İşler” koyduk. 

  • Sonra ne gibi gelişmeler oldu?

Girişimcilikle ilgili konuları konuşurken çok değerli konukları ağırlamaya başladık ve günden güne, kendi kategorisinde dinlenen ve öncü olan bir içerik haline geldik. Fakat o yıllarda henüz gelir elde edemediğimiz ve üniversite yıllarımızın da sonuna geldiğimiz için ben sonradan yatırımcımız olacak olan GOOINN isimli, kurum içi girişimcilik ve inovasyon firmasında işe başladım. Önce inovasyon danışmanı olarak çalışmaya başladım, ardından da partner oldum. Seha ise yine sonradan çok değerli iş birliklerine imza atacağımız Teknosa’da işe girdi. 

Biz içerik üretimine devam ederken günden güne çeşitli kurumlardan, “Bizim için de bir podcast kanalı açıp bunu yürütür müsünüz?” gibi talepler almaya başladık. Bu süreçte ilk önce Girişimcilik Vakfı, ardından SabancıDX, Aksigorta, Sabancı Holding, Fibabanka gibi kurumlarla başlayıp bugüne kadar, tam 22 kurumla sesli ve/veya videolu podcast kanallarını yürütmek için anlaşmalar yaptık. Toplamda ise 45 kurumla yeni medya alanında içerik üretmek üzere pek çok farklı ölçekte çalışmalar yapıyoruz.

  • Sektördeki faaliyetleriniz neler?

Bizim iki temel faaliyetimiz var. Bunlardan ilki, yeni medyada aktif bir şekilde derinlikli içerik üretmek isteyen büyük ölçekli kurumlar için talebe bağlı olarak sesli veya videolu podcast kanalları açıp içerik ve konuk planlamadan, kayıtların moderasyona veya modere edecek olan kişinin desteklenmesine, kayıtların alınması sırasındaki prodüksiyon süreçler ve sonrasındaki post prodüksiyonel edit süreçlerine, bölümlerden sosyal medya için kullanılacak olan dikkat çekici kesitlerin ve teaserların çıkarılmasına, içeriklerin Spotify ve YouTube’da yayına verilmesine kadarki tüm süreçlerini üstleniyoruz. Ayrıca bu içeriklerin daha organik bir şekilde hedef kitleyle buluşmasını sağlamak amacıyla “Podcast Dinliyorum” isminde Türkiye’nin en büyük podcast odaklı komünitesini hayata geçirdik. Bu topluluk için geçtiğimiz üç yılda büyük ölçekte buluşmalar organize ettik. Ayrıca Instagram ve TikTok hesaplarında mevcut sosyal medya akımlarına uygun bir şekilde paylaşımlar yaparak içeriklerin “keşfet”e düşerek daha fazla insana yayılmasını sağladık. Tüm bunlara ek olarak, Spotify içerisinde yarattığımız çeşitli başlıklardaki podcast listeleriyle ürettiğimiz içeriklerin doğru hedef kitlelerin karşısına çıkmasını destekliyoruz. 

Bunlara ek olarak da girişimcilikten inovasyona, kişisel gelişimden seyahat ve kültür sanata, İngilizce öğreniminde lider iletişimine, sürdürülebilirlikten toplumsal cinsiyet eşitliğine kadar farklı segmentlerdeki kendi orijinal içeriklerimiz içerisinde kurumlar için tanıtımını yapmak istedikleri konularla ilgili entegrasyon çalışmaları da yapıyoruz.

  • Gelecek projeleriniz hakkında bilgi verir misiniz?

Geçmişte yaptığımız gibi, profesyonel bir şekilde büyük ölçekli kurumların sesli ve videolu podcast kanallarını yürütmeye devam ederken bir yandan da alanında uzman isimlerle yine büyük ölçekli kurumları yan yana getirerek lider iletişimi, beynin çalışma ve algılama mekanizmaları, çeşitli tanınır kişilerin yaklaşımları, beslenme ve sağlık, kültür sanat, tiyatro gibi başlıklarda içerikler üretmeyi hedefliyoruz. Ayrıca mevcutta çalıştığımız ve yeni anlaşmalar yaptığımız influencer ve içerik üreticilerimizle birlikte sadece Spotify’da değil, artık YouTube’da da çok daha aktif bir şekilde yer alacağız. Tüm bunlara ek olarak, global ölçekte de yine yeni medyada aktif olmak isteyen markalarla bir araya gelerek onlarla birlikte, zihinlerde iz bırakacak içerikler üretme konusunda Türkiye’den çıkmış başarılı bir yeni medya şirketi olma niyetindeyiz.

  • Peki, podcast sektörünü nasıl görüyorsunuz? 

Büyük ölçekte pek çok kurumun temkinli olduğu, özellikle iletişimsel konularda risk almaktan uzak durduğu bir yıl geçti. Ancak podcast başta olmak üzere yeni medya alanı, kurumlar için artık deneme yapılması gereken bir alan olmanın çok ötesinde bir yer. “Mutlaka bulunulması gereken bir mecra” olarak konumlanmaya başladı. Biz de bu süreçler içerisinde, hem kurumlar için sunduğumuz profesyonel kanal yürütme hizmetlerimiz hem de kendi orijinal içeriklerimizle oldukça talep gören bir marka olduk. Özellikle İngilizce öğretme alanında Türkiye’nin en önde gelen içerik üreticilerinden olan Çilem Akar’la birlikte hayata geçirdiğimiz “No More Altyazı With Çilem Akar” içeriği pek çok kurum tarafından ilgi gördü.

  • 2025 yılı için şirketinizin hedefleri hakkında bilgi verir misiniz?

Kurumlarla yapacağımız iş birliklerine ek olarak, orijinal içeriklerimizle de lider bir podcast üretimi ve yeni medya şirketi olmayı hedefliyoruz. Ayrıca YouTube hesabımızı büyütüp içeriklerimizi geniş kitlelere ulaştırabilmek, bir yandan da global hedeflere koşmak niyetindeyiz. Ayrıca yıl içerisinde, geçtiğimiz sene başladığımız menajerlik süreçlerimizi de ilerletmeyi amaçlıyoruz.

  • Sektörle ilgili 2025 yılı öngörüleriniz nelerdir? 

Pek çok büyük ölçekli kurumun lideri, ilk ve ikinci çeyrek için çeşitli uyarılarda bulunuyor. Biz de bu uyarıları dikkate alarak yine büyük ölçekli kurumların hedeflerine ulaşmalarını sağlayacak içerik modelleri sunmaya gayret ediyoruz. Yeni medya ve özellikle podcast başlığı, artık kurumlar için vazgeçilmez eşyalardan birisi haline gelmiş durumda. Bu alanın daha da güçleneceğini net bir şekilde görebiliyoruz. Burada yalnızca kurum iş birlikleri tarafında değil, aynı zamanda sektöre içerik üreticisi olarak girecek çok daha yüksek görünürlüğü ve etkileşimi olan influencerlar’ın ve ünlü isimlerin olacağını da biliyoruz. Tüm bu durumlar, sektörün gelişimini hem sermaye hem de üretilen içeriğin kalitesi açısından çok daha ileriye taşıyacak.