2023’ü; BİST-100 Endeksi’nin 8.000- 8.500, dolar/TL’nin 28,00-30,00, gram altının 1.900-1.950 TL, gösterge faizin yüzde 38-40 bandında kapatmasını bekleyen Baki Atılal; “Yıl sonuna kadarki süreçte, yatırımcılar portföylerinin yüzde 50’sini hisseye ayırabilir. Kalan yüzde 50’lik pay; yüzde 20 TL mevduat, yüzde 15 tahvil-bono, yüzde 15 altın şeklinde dağıtılabilir” diyor.
Uzun süre içinde seyrettiği bandın altına sık sık sarkmaya başlayan BİST-100 Endeksi; buna karşın geçen haftayı 7.900 puanın üzerinde noktalasa da haftanın ilk işlem gününe bu seviyenin altında başladı. 7.900’ün altı, kısa vadeli görünüm açısından riskli görüldüğünden bu bölgede kalınmasının önemli olduğuna dikkat çekiliyor.
8 Aralık Cuma günü beklentilerin üzerinde açıklanan ABD tarım dışı istihdam rakamları doların diğer para birimleri karşısında prim kazanmasına neden olurken TL karşısında marjinal değişimler gözlenmemekle beraber yatay pozitif seyir devam ediyor. Bugün itibarıyla 29,00 seviyesini test eden dolar/TL’ye ilişkin psikolojik direnç olarak 29,00 ve üstünde 29,10 seviyelerinin izlenebileceği, geri çekilmelerde 28,85’in ilk destek takip edilebileceği kaydediliyor.
ALTINDA HIZLI HAREKETLER
4 Aralık’ta kendi tarihi zirvesini test eden ons altın, faiz indirimlerine yönelik belirsizliklerin de hala var olmasıyla kazançlarını kaybetti. Son olarak 8 Aralık Cuma günü açıklanan tarım dışı istihdam verisinin beklenenden güçlü gelmesinin FED’in gelecek yılın ilk yarısında faiz indirimlerine başlayabileceğine dair beklentileri zayıflatmasıyla emtia fiyatlarında da düşüş gözlendi. Teknik olarak kısa vadede ons altında ilk destek noktası 1.995 dolara işaret edilirken bu seviye altında 1.985 ve 1.975 dolar diğer destek bölgeleri olarak gösteriliyor. Yükselişlerde ise 2.000 dolar seviyesi üzerinde 2.010 dolar ile 2.020 dolar seviyeleri direnç bölgeleri olarak takipte olacak.
Ons altın önemli destek noktası 2.000 dolar seviyesi altına doğru geri çekilirken yurtiçi gram altın fiyatlarında da düşüş gözlendi. Geçen hafta ons altındaki sıçramayla birlikte tarihi zirvesini yenileyen ve 2024 yılı içerisinde görmesi beklenen 2.000 TL seviyesine yakın fiyatlanan gram altın, özellikle cuma günü tarım dışı istihdam rakamlarının güçlü gelmesiyle sekteye uğrayan faiz indirimleri beklentisinin gölgesinde kaldı. Teknik olarak kısa vadeli ilk direnç seviyesinin 1.870 TL olduğu, bu seviye üzerinde 1.880 TL ve 1.890 TL’nin direnç bölgeleri olarak takip edilebileceği kaydediliyor. Geri çekilmelerde ise 1.860 TL noktasının ilk destek olarak, bu fiyatlama altında 1.850 TL ve 1.840 TL seviyelerinin de diğer destek bölgeleri olarak izlenebileceği aktarılıyor.
PİYASALARI DOLU DOLU BİR HAFTA BEKLİYOR
Bu haftanın en önemli konu başlığını; çarşamba günkü ABD Merkez Bankası FED’in FOMC toplantısı oluşturuyor. FED’in faiz oranlarında herhangi bir değişiklik yapmayacağına kesin gözüyle bakılıyor. Dolayısıyla faiz kararından ziyade Fed’in gelecek dönemlere ilişkin vereceği mesajların çok daha önemli olacak. Yarın ise ABD Kasım ayı TÜFE verisi açıklanacak.
Euro Bölgesi’nde ise son dönemde enflasyondaki geri çekilmenin ardından faiz indirimi beklentileri artarken perşembe günkü toplantısında Avrupa Merkez Bankası ECB’nin vereceği mesajlar dikkatle izlenecek. Aynı gün İngiltere Merkez Bankası (BoE) toplantısı da gerçekleştirilecek. Yurt içinde ise kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s’in cuma günü Türkiye’nin kredi notu ve görünümüne dair güncelleme yapması bekleniyor.
BAKİ ATILAL’DAN YIL SONU TAHMİNLERİ
Piyasalarda yoğun gündem maddeleriyle hareketliliğin sürdüğü bu dönemde, yatırım araçlarında yıl sonuna ilişkin beklentiler de merak ediliyor. Biz de A1 Capital Yatırım Araştırmadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Baki Atılal ile piyasalardaki son gelişmeler ışığında yıl sonuna kadarki süreçte borsaya, dolar/TL’ye, altına ve gösterge faize ilişkin tahminlerini konuştuk. Bu dönemde yatırımcılara nasıl bir portföy dağılım önerdiğini de sorduğumuz Baki Atılal, sorularımıza şöyle cevap verdi:
Borsada yıl sonuna kadar beklentiniz nedir? Yıl sonu rallisi yaşanır mı?
S&P’den zamanlama açısından beklenmeyen ama beklenen görünüm yükseltilmesinin ana etmenleri kısaca sadeleşme/normalleşme adımları ve döviz rezervlerinin güçlenmesi olmuştu. 15 Aralık’ta ise Moody’s’in planlı Türkiye değerlendirmesi var. Üç büyük derecelendirme kuruluşu içinde en geride kalan Moody’s. Eylül ayında Moody’s analisti, son dönemde geleneksel politikalara dönüşün olumlu olduğu sinyallerini de vermişti. S&P’den sonra Moody’s’ten de bir iyileştirme beklentisi artmış durumda. Diğer taraftan mevduat faizlerinin ve altının seyri, yatırımcı açısından cazip noktalara geldi. Bu kapsamda şirketlerin kredi maliyetlerini de bu gelişmelere eklersek biz BİST-100 Endeksi’nin 2023 yılını 8.000- 8.500 aralığında kapatmasını bekliyoruz.
Yıl sonunda dolar/TL tahmininiz nedir? Yükseliş sürecek mi, açıklar mısınız?
Mevduat faizlerinin ‘kapı girişinde’ yüzde 40 seviyelerine gelmesi, yabancıların tahvillerimize ve tahvil ihalelerine olan ilgisi ve kredi görünümlerinde yukarı yönlü revizyon beklentilerimizle birlikte dolar/TL’nin 2023 yılını 28,00-30,00 bandında kapatması bizim için sürpriz olmayacak.
Yıl sonunda gram altın nerede olur? Altın fiyatında hem ons hem gram olarak jeopolitik riskler de eklenince nasıl bir hareket bekliyorsunuz?
Önceki hafta Avrupa'da enflasyonun beklenenden daha hızlı yavaşladığı görüldü ve kısa vadede yalnızca ABD'nin endişe duyduğu Eski Kıta'da faiz indirimi olasılığı yeniden uyandı. Atlantik'in her iki yakasındaki enflasyondaki yavaşlamayı memnuniyetle karşılayan finansal piyasalar, 2024 yılının ilk çeyreğinin sonuna kadar para maliyetinin düşeceği umuduna sahip. Bu durumda nemalanan tabii ki ons altın oldu ve 4 Aralık’ta 2.145 dolara kadar yükseliş kaydetti.
Gram altın da ons üzerinden nemalandı ve 1.928 TL’ye kadar yükseldi. Ancak şimdi yılın son döneminde risk iştahının biraz açık olacağı ve teknik düzeltme beklentilerimizle birlikte gram altının yılı 1.900-1.950 TL aralığında kapatacağını öngörüyoruz.
Gösterge faizde 2023 sonuna yönelik beklentiniz nedir? Sizce, TCMB faiz artışlarına devam eder mi?
10 yıllık sabit kuponlu tahvil ihalesinde ROT teklifi 37,4 milyar TL olurken, Hazine’nin bunun 10 milyar TL’sini karşılaması talep açısından son derece olumlu. Yine banka sendikasyonlarında maliyetlerde yıla E+425 ile başladık ve bu hafta E+325 ile yılı tamamladık. Roll’lar ise nisan ayında başlıyor. İstediğimiz gibi gelişmeler olursa sert geri çekilmeleri burada da görebiliriz. Bu gelişmelerin enflasyon ve sadeleşme adımlarıyla birleşmesi, gösterge tahvilin 2023 yılını yüzde 38-40 aralığından kapatacağı düşüncemizi pekiştiriyor.
“HİSSE, TL MEVDUAT, TAHVİL-BONO VE ALTINDAN OLUŞAN BİR SEPET ÖNERİYORUZ”
Yıl sonuna kadarki süreçte, yatırımcılar portföylerinin yüzde 50’sini hisseye ayırabilir. Kalan yüzde 50’lik pay; yüzde 20 TL mevduat, yüzde 15 tahvil-bono ve yüzde 15 altın şeklinde dağıtılabilir.
NEDEN ALTIN? Altının ve mevduatın pastadaki payını artırıyor. Hisse senetleri konusunda orta ve uzun vadede rahatlığımıza karşılık, açıklanan veriler sonrasında ABD Merkez Bankası FED ve Avrupa Merkez Bankası ECB’nin beklenenden çok daha erken faiz indirimlerine başlayacağı tahminleri ve jeopolitik riskler ons altında sert yükselişlere neden oldu. Bu durumun etkisiyle altına yönelik beklentiler de öne çekildi. Biz de portföyün yüzde 15’ini altından oluşturduk.
NEDEN TL MEVDUAT? ‘Kapı giriş’ faizin yüzde 40 seviyesine çıkması, tahvillere yabancı ilgisi ve kurdaki neredeyse stabil durum yatırımcıların mevduatı ‘garantili bir enstrüman’ olarak değerlendirmelerine olanak verdi. Biz de portföylerde TL mevduattan yüzde 20’lik bir dilimle yararlanılması gerektiğini düşünüyoruz.
NEDEN TAHVİL-BONO? Yabancıların tahvile olan ilgisi ve gecelik swap piyasasında politika faizinin yüzde 43,50 seviyesinde fiyatlanması, kısa vadede tahvil faizlerini yüzde 40 bandına ulaştı. Yüzde 40 bandındaki tahvil getirilerinin cazip olduğunu düşünüyor ve tahvil-bonoya da yüzde 15 pay veriyoruz.
NEDEN HİSSE? Hisse tarafında ise hem tahvillere olan ilgi hem TCMB’nin faiz adımları hem de Moody’s’ten beklentimizle yüzde 50 hissede kalma politikamız var. Bunda; bankacılık, havacılık/ulaştırma, gıda perakende ve petrokimya sektörlerinden ağırlıklı bir model portföy oluşturulmasını tavsiye ediyoruz.
A1 Capital'in yatırım araçlarında yıl sonu beklentileri