Logo Yazılım CEO’su Mehmet Buğra Koyuncu, eylül ayında yapılan Romanya’daki Total Soft satın almasının bölgesel güç olma yolundaki ilk adımları olduğunu söylüyor.
GÖZDE YENİOVA
gyeniova@ekonomist.com.tr
Koyuncu, “Bölgedeki gelişen ülkelerde fırsatlara bakıyoruz. Satın alma stratejimize devam edeceğiz” diyor.
33 yıldır bilişim sektöründe faaliyet gösteren Logo Yazılım, son beş yılda yaptığı yeniden yapılanma ve stratejik satın almalarla birlikte 2010-2015 döneminde satışlarında yıllık ortalama yüzde 44 büyüme yaşadı.
Bu yıl sonu için de yüzde 45 büyüme hedefleniyor. 2000 yılında halka açılan Logo, borsadaki ilk yazılım şirketi olma özelliğini de taşıyor. KOBİ segmentinde yoğunlaşan 85 bini aşan müşteri tabanı ve bini aşkın çalışanıyla Logo, Türkiye kurumsal yazılım uygulamaları pazarında lider konumda.
Logo Yazılım CEO’su Mehmet Buğra Koyuncu ile 2016’yı değerlendirdik ve gelecek planlarını konuştuk.
2016 her sektör için zor bir yıl oldu. Sizin açınızdan bu yıl nasıl geçti? Son verilere göre hedeflediğiniz rakamlara ulaştınız mı?
Bu yıl hedeflediğimiz rakamlarda dokuz ayda beklentilere paralel gidiyoruz. Logo’nun güçlü bir hikayesi var. Böyle dönemlerden de daha az sıkıntı yaşayarak çıkıyoruz. Yılın dokuz ayında Logo, UFRS gelirlerinde yıllık bazda yüzde 24 artış gösterdi. FVAÖK ve net kâr yıllık bazda sırasıyla yüzde 23 ve yüzde 14 arttı. Faaliyetlerden elde edilen nakit, yıllık bazda yüzde 34 artışla 53,5 milyon TL’ye ulaştı. Net kâr, yıllık bazda yüzde 14 artışla 45 milyon TL oldu.
Yıl sonu beklentiniz nedir?
Yıl sonu için 154 milyon TL satış hedefi demiştik ama onu yüzde 5 yukarı çektik ve beklentimiz 161 milyon TL oldu. 26 milyon TL ciro Total Soft’tan geliyor, o da bizi 187 milyon TL’ye ulaştırıyor. Bu da geçen yıla göre yüzde 45’lik büyümeye işaret ediyor. Yeni yılın bütçesini yapmalıyız ama döviz kuru, enflasyon, büyüme tahmini yapmamız gerekiyor. Onlardan emin olamadığımız için şu anda
revizyonlar yapıyoruz.
Hedeflerinizi gerçekleştirmede bu yıl neler etkili oldu?
Son iki yıldır e-dönüşüm konusu çok gündemde. Özellikle e-fatura ve e-arşiv bunun merkezinde. Özel entegratör olan şirketlerle çalışılacağı açıklanmıştı ve biz de bunun için başvurup özel entegratör olduk. Özel entegratörlük faaliyetleri beklentimize paralel seyretti. Bunun getirdiği pozitif etki oldu. Değişik segment ve sektörlere yönelik ERP ürünlerimizin yanında iş zekası, CRM, tedarik zinciri, depo otomasyonu gibi tamamlayıcı ürünlerimiz var. Ayrıca Logo ekosistemi dediğimiz 800 civarında bayimiz var. Bunların 200 tanesi aynı zamanda çözüm ortağımız. Bunların geliştirdiği çözümler de var. Bu alandaki ürünlerin de satışları beklentilerimize paralel seyretti. Şirket olarak büyümeye devam ediyoruz.
Ne kadarlık bir büyüme söz konusu?
2010-2015 yılları arasında, satış gelirleri açısından yıllık ortalama yüzde 44 büyüme sağladık. Bunu belirli bir bant halinde devam ettirmeyi planlamıştık, böyle de oldu. Müşteri bazında yüzde 60’ın üzerinde pazar payımız olduğunu hesaplıyoruz. IDC verilerine göre satış rakamlarında ise yüzde 24’ün üzerinde pazar payımız var.
Hangi alanlar daha hızlı büyüyor?
85 binin üzerinde şirket, Logo ürünlerini kullanıyor. E-dönüşüm alanı Türkiye’de geçmişi iki yıl olduğu için hızlı büyüyen bir alan. Logo gelirlerinde tekrarlayan gelir kaleminde hizmet olarak yazılım (SaaS) ve Logo Enterprise Membership denilen yıllık bakım anlaşmaları var. En çok büyüyen alanlarımız bunlar. Onun dışında gelirlerimizin yüzde 30’unu yeni müşterilerden elde ediyoruz. Bu da çok önemsediğimiz bir durum. Tekrarlayan gelirler ve yeni müşterilerin artışının dengede olması gerekiyor. Biz de bunu sağladık.
Nasıl sağladınız?
2011 yılına kadar bu denge yoktu. Tekrarlayan gelirlerin oranı yüzde 4’tü. Bu rakam şimdi yüzde 48-50 arasına yükseldi. Bu uzun bir stratejinin sonucunda gerçekleşti. 2010 yılında organizasyonda bir yapılanma gerçekleştirdik. İş ortaklıkları, kanal ve son kullanıcı tarafında değişiklikler yaptık.
Son beş yılda sekiz satın alma ve birleşmeye imza attınız. Satın alma ve birleşmeler şirkete nasıl bir katkı sağladı?
Hem yurtiçinde hem de uluslararası pazarda büyüme stratejimiz var. Katma değer sağlayacak inorganik büyüme olanaklarını değerlendirme yönündeki stratejimiz devam ediyor. İlk olarak 2011 yılında perakende odaklı yazılım şirketi Coretech’i satın alarak başladık. Hem o işi büyüttük hem de bütün ekibi know how’larıyla birlikte dahil edip yeni bir dönüşüm yarattık. Her bir satın almanın ayrı bir hikayesi var. Bizim bu alanda iki stratejimiz var.
Bu iki stratejiniz nedir?
Şirket alırken daha ziyade tamamlayıcı çözümlere bakıyoruz. Sempa, Netsis, Vardar Yazılım gibi şirketleri bu şekilde aldık. Fonksiyonel tamamlayıcıları satın almayı bitirmeye yakın hale geldik. Bu yıl ise FIT Solutions ile yeni kurulacak şirket için yüzde 50-50 ortaklık anlaşması temmuz ayında imzalandı. Bundan sonra satın almalarda sektörel konulara odaklanacağız.
Yurtdışında büyüme stratejiniz nedir?
Yurtdışında yaptığımız önemli bir satın alma eylül ayında gerçekleştirdiğimiz Romanya’daki Total Soft oldu. Bugüne kadar yaptığımız en hacimli satın alma da bu oldu. Gelirlerini Euro olarak Batı Avrupa’dan elde ediyor. Bu, bölgesel güç olma yolundaki adımımız oldu. Bölgedeki gelişen ülkelerdeki fırsatlara da bakıyoruz. Logo benzeri şirketlerde de marka değeri ve pazardaki payıyla öne çıkan şirketleri satın almaya devam edeceğiz. Bu stratejimiz sürecek. Satın almalar hem yurtiçinde hem de yurtdışında devam edecek. Ayrıca Hindistan’da Hintli GSF adlı ortakla girişimimiz var. Orada traning center kurduk. İş ortaklığı mekanizması da kurmaya başladık. Büyük projeler alıp ilerlemeyi düşünüyoruz. Buna benzer yaklaşımlara da gelecekte açığız.
İhracat ne durumda?
Yurtdışında bölge ülkelerde 28 civarında iş ortağımız var. Bunlar üzerinden ihracat yapıyoruz. İhracatın payı yüzde 4-6 arasında değişiyor.