Bölgesel bir oyuncu olmayı hedefliyoruz

03 Ekim 2019

Yeni nesil finansal teknolojilere yatırım yapan Multinet Up, bunları ihraç etmeye başladı. Çekya, Romanya, Fransa, Fas ve Slovakya'ya 1 milyon dolarlık ihracat yaptı. Multinet Up CEO'su Demirhan Şener, bölgesel oyuncu olmak istediklerini söylüyor.





AYŞEGÜL SAKARYA PEHLİVAN
asakarya@ekonomist.com.tr





Yemek kartı denilince ilk akla gelen markalardan biri olan Multinet Up, son beş yıldır ciddi bir dönüşüm sürecinde. Kendini yeni nesil finansal teknoloji ve hizmet şirketi olarak konumlandıran şirket, yatırımlarını bu doğrultuda kurguluyor.





Yemek kartı, akaryakıt gibi çalışan ihtiyaçlarına bağlı giderlere yönelik teknolojik çözümler üreten Multinet Up, diğer taraftan şirketlere yönelik tedarik çözümleri ve ödeme sistemleri alanında da projeler geliştiriyor. Son dönemde geliştirdiği teknolojileri yurtdışına ihraç etmeye de başladı.





Bugüne dek Çekya, Romanya,Fransa, Fas ve Slovakya'ya yaklaşık 1 milyon dolarlık ihracat yaptı. Multinet Up CEO'su Demirhan Şener, "2020 sonuna kadar ihracatımızda yüzde 15 artış bekliyoruz. Önümüzdeki dönemde bölgesel bir oyuncu olmayı hedefliyoruz" diyor.





Bir yemek kartı şirketiyken finansal teknolojilere odaklanmaya başladınız. Bu dönüşüm süreci nasıl başladı?
2012'de şirketteki yönetim değişikliğinin ardından nereye gitmemiz gerektiğini konuşup beş yıllık bir harita çıkardık. O zaman müşteri bizim için kurumsal şirketlerdi. Ama mesela Garanti Bankası'nda çalışan ve kartımızı kullanan kişiyi tanımıyorduk.





O kart kullanıcısı restorana gidiyordu, bizim restoranla bir ilişkimiz vardı. Sonra dedik ki, biz dört oyuncudan oluşan bir ekosistem yaratmalıyız. Bu ekosistemin finansal teknolojideki tüm alanlara değmesi gerektiğini düşündük. Bu ekosistemde ticaretin dönmesi için teknolojik çözüme ihtiyaç vardı.





Biz de şirket içindeki IT departmanını büyüterek 50 kişilik bir ekip haline getirdik ve 'Inventive' isimli bir şirket kurduk. Bu şirket bizim için altyapı geliştirmeye başladı. Bu sürecin ardından son beş yılda ekosistem yöneten bir fintech şirketine dönüştük.





Şu anda hangi alanlarda hizmet veriyorsunuz?
Üç ana başlıkta hizmet veriyoruz. Biri çalışanlara bağlı giderler. Bu giderler arasında yemek kartı var. Akaryakıt için Multipetrol, araba kiralama için Multicar, park için Multivale, hediye için Multigift gibi çalışanın ihtiyaçlarına yönelik tüm hizmetleri sunan bir yapımız var. Üstelik tüm bu hizmetleri mobil cüzdanla bir platformda topluyoruz.





Bunu da Multipay olarak adlandırıyoruz. Halihazırda Multipay 1 milyon kez indirilmiş durumda. Diğer taraftan şirketlerin tedarik konusunda ihtiyaçları vardı. Biz de ortak satın alma platformu oluşturduk. Büyük şirketler üyelerimize uygun fiyatlı ödeme koşullarında mal veriyor. Restoran sahibinin de Multiavan-taj isimli bir kartı var. Ve bu kartla alışveriş yapabiliyor.





40 bin üye işyeri, 550 zincirle anlaşmamız var. İhtiyaçlar sadece gıda tedarikiyle sınırlı değil. Avukatlık hizmeti, kargo, su gibi farklı ihtiyaçlara da cevap veriyoruz. Sadece üye işyerlerimiz değil, tüm KOBİ'ler bu olanaklardan faydalanabiliyor.





Ödeme sistemlerinde İninal iş ortaklarınız arasında. Bu alanda yeni yatırım planı var mı?
Türkiye'de bankayla ilişkisi olmayan 24 milyon kişi var. Bu kişilerin cebinde para var ama nakit olarak harcıyorlar. Fakat kartın avantajlarından da faydalanmak istiyorlar. Bugün bir markete gidip İninal kart alınca kasada para yükleyip kullanabiliyorsunuz. 1 milyon kullanıcı var. Son olarak MultiPOS uygulamasını geliştirdik.





Fiziksel POS cihazlarının yerine geçecek bu uygulama sayesinde, sisteme üye tüm işyerleri cep telefonu üzerinden tamamen dijital ve temassız ödeme yapabiliyor. Bu ürünü yaklaşık bir ay önce çıkardık. Şimdiden bin 800 restoran kullanıyor. Yıl sonuna kadar 5 bin 500'e, 2020'de 15 bin restorana ulaşmayı hedefliyoruz.





2020 büyüme hedefiniz nedir?
Multinet Up üzerinden 4,5 milyar TL'lik hacim dönüyor. Bu ekosistem içinde 2 milyon kart, 200 bin şirket var. Her yıl yüzde 15-20 aralığında büyüyoruz.





İhracata ne zaman başladınız?
2016'da ihracata başladık. Bugüne dek Çekya, Romanya, Fransa, Fas ve Slovakya'ya yaklaşık 1 milyon dolarlık ihracat yaptık. Tüm AR-GE projelerinde ve geliştirilen tüm ürünlerde global pazarı hedefliyoruz.





Örneğin geliştirdiğimiz mobil ödeme çözümü Pay by UP ile ödemeler kart kullanmadan, fiziki bir ödeme alma cihazı olmadan, 'karekod' ile akıllı telefon üzerinden yapılabiliyor. Bunun ihraç ettiğimiz ürünlerin başında olduğunu söyleyebilirim. Onun dışında, Inventiv-security ekibimizle 2019 yılında Türkiye içinde pentest (güvenlik) hizmeti vermeye başladık.





Çok yakında Up Group için de pentest hizmeti vermeye başlıyoruz. Up İtalya'nın mobil uygulamasına güvenlik testi sağlayacağız. 2020'de pentest hizmeti vermeyi planladığımız başka ülkeler de var. 2020 sonuna kadar ihracatımızda yüzde 15 büyüme bekliyoruz.





İhracatta yeni açılacağınız ülkeler var mı?
Mobil ödeme alma uygulamamız MultiPOS, Meksika'nın oldukça ilgisini çekti. Şu an pilot çalışma gerçekleştiriyoruz ve 2020'de hayata geçireceğiz. Artık çözümlerimizi yurtdışına ihraç ediyoruz. Böylece bölgesel bir oyuncu olmayı hedefliyoruz. Uzakdoğu da hedef pazarlarımız arasında yer alıyor.





Bugüne kadar pek çok start up'a ortak olduğunuzu gördük. Önümüzdeki dönemde yeni ortaklıklar olacak mı?
Masamızın üstünde hala yeni dosyalarımız var. Bu ekosistem içinde istediğimiz çözümleri geliştirenlere odaklanıyoruz. Biz her yıl bütçeyi tekrar konuşuyoruz.





Bazı yıllar 20 milyon TL bütçe ayırırken bazı yıllarda ise bu tutar 2 milyon TL olabiliyor. Geçen yıl beş tane yatırım yaptık. Net bir sayımız yok, pazar ve fırsatlara bağlı.





Çıkış noktanız olan yemek kartı pazarında büyüme devam edecek mi?
Tüm yemek kartı oyuncuları toplam pazarın yüzde 12'sini kapsıyoruz. Yüzde 88'lik bir potansiyel var. Hedefimiz KOBİ'ler ve mikro şirketler. Türkiye'nin her yerinde olmamıza rağmen ciddi bir potansiyel var.





Komisyonların düşmesi burada kârlılıklarınızı etkiledi mi?
Bizim restoranlarla komisyon, şirketlerle de iskonto ilişkimiz vardı. Aldığımız komisyonun büyük bir kısmını kurumsal şirketlere iskonto olarak veriyorduk. Ticaret Bakanlığı aracılığıyla bu konuyu tatlıya bağladık.





Komisyon yüzde 6, ödeme günü 30 gün olarak sınırlandı. Kurumsal şirketlere iskonto verilmesin denildi. Biz de buna göre tüm hayatımızı düzenledik. Şu an çalışana en çok değerin üretildiği zamana geldik. Fiyat rekabeti yapamadığımız için değer üzerinden rekabet ediyoruz.