ÖZLEM BAY YILMAZ
obay@ekonomist.com.tr
Pandemi döneminde ise bağışıklık, yüksek bir farkındalık ve önem kazandı. Öte yandan markanın AR-GE ekibinin ve çay uzmanlarının birlikte bir süredir üzerinde çalıştığı patentli inovasyonu olan probiyotikli çayı da bu dönemde tüketicilerle buluştu.
Markanın 30’dan fazla ülkede ürünlerini tüketicilerle buluşturduğunu söyleyen Doğadan Pazarlama Müdürü Münevver Dülger Eralp, bu yıl Turquality programına kabul edilmelerinin ardından, alacakları bu destekle birlikte Türkiye’de olduğu gibi yurtdışı pazarlarda da büyümeyi hedeflediklerini söylüyor.
Eralp, şöyle devam ediyor: “Yeni dünya düzeniyle birlikte sürdürülebilirlik çalışmalarımıza yeni bir ivme kazandırdık. ‘Sorumlu tüketim ve üretim’ noktasında hayata geçirdiğimiz yüzde 100 geri dönüştürülebilir selefonsuz ambalajlarımızla plastik atık miktarını yıllık 50 ton azalttık.
Yüzde 100 geri dönüştürülebilir, selefonsuz, pratik ve kullanım kolaylığı sağlayan ambalajlarımız sayesinde tüketicilerdeki çevre duyarlılığının da artacağını düşünüyoruz.Ayrıca tesislerimizde yüzde 100 çevre dostu yeşil enerji kullanımını hayata geçirdik.” Marka, Türkiye’deki biyo çeşitliliği korumaya destek olmak amacıyla ıhlamur ağaçlarının sosyal, ekonomik ve ekolojik önemine dikkat çekmek amacıyla WWF Türkiye ve Coca-Cola Vakfı’nın katkılarıyla Düzce’nin Yığılca ilçesinde bir proje de yürütüyor.
Bu projede, kadınların ve gençlerin katılımıyla sürdürülebilir ıhlamur üretimine destek olmak ve Türkiye’nin toplam ıhlamur verimliliğine katkıda bulunmak hedefleniyor. Öte yandan çiftçilere ıhlamur ağacı yetiştiriciliği konusunda eğitimler de veriliyor.
Bir sonraki adım olarak, bölgedeki ekoturizm potansiyelini ortaya çıkartarak projenin doğal çevreye ve bölge halkına faydasını artırmak amaçlanıyor.