Bilançolarda ‘kur’ etkisi artıyor

Kurlardaki yükselişlerin döviz pozisyonlarından hareketle şirket bilançolarına önemli yansımaları oluyor.

08 Ağustos 2023

Kurlardaki yükselişlerin döviz pozisyonlarından hareketle şirket bilançolarına önemli yansımaları oluyor. Biz de yabancı para varlık ve yükümlülüklerine göre kur farkı geliri ve gideri yazarak ikinci çeyrekteki kur değişimlerinden olumlu ve olumsuz etkilenecek 20 BİST-100 şirketini analiz ettik.

23 Temmuz - 05 Ağustos 2023 tarihli sayıdan

2023 Nisan-Mayıs-Haziran aylarını içine alan ikinci çeyrekte; TL'ye göre doların, Euro'nun ve Japon Yeni'nin sırasıyla yüzde 34,9, yüzde 35,3 ve yüzde 24,8 değer kazandığı görülüyor. Kurlardaki bu önemli değişimlerin, şirketlerin döviz pozisyonlarından hareketle şirket bilançolarına da ciddi yansımaları oluyor. Biz de ikinci çeyrekte TL'deki fiyat hareketlerinin ve kurlardaki hızlı artışların 2023 ikinci çeyrek finansallarına olası etkileri üzerine bir çalışma yaptık.

Şirketlerin 2023'nün ilk üç aylık finansallarındaki döviz pozisyonlarının korunduğu varsayımı altında, fonksiyonel para birimi TL olan BİST-100 şirketleri arasında ikinci çeyrekte kurdaki değişimlerden olumlu ve en olumsuz etkilenebilecek ilk 20 şirketi analiz ettik. Sıralamaları; olası kur etkisinin şirketin piyasa değerine (PD) bölünmesiyle hesaplanan değere göre yaptık. Çalışmada bankalar yer almadı.

TABLO NASIL OKUNMALI?

Tablolara göre; 31 Mart itibarıyla -6,7 milyar TL net yabancı para pozisyonu, diğer bir deyişle döviz açığı olan
Ülker Bisküvi'nin ikinci çeyrekte -2,5 milyar TL kur farkı gideri yazacağı hesaplanıyor. Kur farkı giderinin PD'ye oranının yüzde -20,33 olmasıyla Ülker Bisküvi kur değişimlerinden en olumsuz etkilenecek şirket oluyor. 

Onu İzmir Demir Çelik, Sinpaş GYO, Kardemir Grubu, Vestel, Akfen GYO, Zorlu Enerji, Global Yatırım Holding takip ediyor. Ancak bu noktada birçok şirketin riskten korunmak için hedging yöntemine başvurduğunu da hatırlatalım.

31 Mart itibarıyla 4,2 milyar TL net yabancı para pozisyonu yani döviz fazlası olan GSD Holding için ikinci çeyrekte 849,2 milyon TL kur farkı geliri bekleniyor. Kur farkı gelirinin PD'ye oranının yüzde 24,83 olmasıyla GSD Holding, kurdaki değişimlerden en olumlu etkilenecek şirket oluyor. Onu Doğan Holding, Çemtaş, Bera Holding, Aselsan, Kocaer Çelik, Tukaş, Sabancı Holding izliyor.

DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN NOTLAR

Phillip Capital Menkul Değerler Araştırma Müdürü Onurcan Bal, şirketlerin finansal sonuçlarında yer alan olası kur etkisi tablosunun şirketin yabancı para varlık ve yükümlülüklerine göre hazırlandığını kaydediyor. 

Olası etki hesaplanırken şirketlerin esas faaliyet dışı kur gelir/ giderlerinin, fonksiyonel para birimlerinin ve türev araç pozisyonlarının dikkate alındığının altını çizen Bal; hedge amaçlı türev pozisyonlar ve detayı bilinmeyen diğer döviz pozisyonları nedeniyle kur değişimlerinin hesaplanan etkisinin farklılık gösterebileceği notunu da düşüyor.

"Örneğin, net yabancı para yükümlülüğü bulunan şirketler bilanço dışı türev araçlar ve doğal hedge olanağıyla kurlardaki yükselişlerden olumlu etkilenebilir" diyen Onur-can Bal; yabancı para varlığı bulunan şirketlerin de türev pozisyonlar ve detayı paylaşılmayan diğer döviz yükümlülükleri nedeniyle nette kur gideri yazabileceği uyarısında da bulunuyor.

HEDGING NEDEN ÖNEMLİ?

Bu noktada 'hedging' yani riskten korunma mekanizmasına da değinelim. Dinamik Yatırım Başekonomisti Enver Erkan, hedging'i 'finansal piyasalarda riskten korunma amacıyla kullanılan bir strateji' olarak tanımlıyor. Erkan; hedging stratejilerinin vadeli işlem sözleşmeleri, opsiyon sözleşmeleri, vadeli işlem opsiyon kombinasyonları, para piyasası araçları, swaplar gibi finansal enstrümanlar aracılığıyla uygulanabileceği bilgisini paylaşıyor. 

Hedging'in riski tamamen ortadan kaldırmadığının ancak potansiyel zararları sınırlayabildiğinin veya dengeleyebildiğinin altını çizen Enver Erkan; "Ancak hedging işlemleri, potansiyel getiriyi de sınırlayabilir. Çünkü koruma maliyeti taşınırken pozisyonun potansiyel kazancı azalabilir" diye de ekliyor.

ŞİRKET BAZLI BEKLENTİLER

Ziraat Yatırım Araştırma Uzmanı Gaye Aksongur Yavuz; finansallarını dolar cinsinden tutan THY'nin ikinci çeyrekte TL'deki değer kaybıyla 9,1 milyar TL kur farkı gideri yazmasını bekliyor. 

Ford Otosan'ın Ford Motor Company ile yaptığı ihracat anlaşması gereğince risklerden korunma sağlasa da 1,9 milyar TL kur farkı gideri yazabileceğini hesaplayan Aksongur Yavuz, Euro yoğun olmak üzere Euro ve dolar cinsinden yüksek açık pozisyonu bulunan Sasa Polyester'in de 7,6 milyar TL gibi yüksek kur farkı gideri yazacağını tahmin ediyor. 

Finansallarını Euro cinsinden tutan Pegasus'un dolar açık pozisyonuna istinaden bu çeyrekte 86 milyon TL kur farkı geliri yazacağını öngören Gaye Aksongur Yavuz'a göre; dolar açığına karşı koruma kullanan Zorlu Enerji ise 1,8 milyar TL kur farkı gideri yazabilir.

Gaye Aksongur Yavuz; döviz pozisyon fazlası olan şirketlere ilişkin şu analizi yapıyor: "İkinci çeyrekte Aselsan Euro ve dolar fazla pozisyonu sayesinde 4,5 milyar TL, Euro açığına rağmen dolar fazlası bulunan T. Şişecam 1,2 milyar TL kur farkı geliri kaydedebilir. 

Yoğun dolar fazla pozisyona istinaden GSD Holding 850 milyon TL, Sabancı Holding 1 milyar 140 milyon kur farkı geliri kaydedebilir. Tekfen Holding'te Euro açık pozisyona rağmen dolar fazla pozisyona istinaden 305 milyon TL kur farkı geliri oluşabilir. Bilanço fazla pozisyonuna karşın Türk Telekom ise parasal kalemler net yabancı para açık pozisyonu nedeniyle 2,9 milyar TL kur farkı gideri elde edebilir."

ÇAĞLAR TOROS İNFO YATIRIM STRATEJİSTİ
NASIL BİR STRATEJİYLE HAREKET EDİLMELİ?

“KUR RİSKLERİ DEVAM EDECEK” 
2023’te seçim belirsizliklerine ve iç dinamiklere bağlı yükselen kur, TCMB başkan ve politika değişikliklerinin ardından kurun serbest bırakılması ve 22 Haziran’da ve 20 Temmuz’da beklenti altı gerçekleşen faiz artışı sonrası da yükselişini sürdürüyor. 

Körfez ülkeleriyle iletişim, enerji ve savunma sanayii anlaşmaları ve güçlü 2023 turizm sezonu sonrasında turizm gelirlerinin etkisi, dolaşımdaki döviz miktarını artıracak olsa da yurtiçinde yüksek enflasyon ortamı ve Türkiye’nin dış borç ödemelerinin yaklaşması risk oluşturacak unsurlar arasında.

HANGİLERİ ÖNE ÇIKACAK? 
İkinci çeyrekteki kur şokuyla; ihracatı yüksek, satışları dövize endeksli, kurdaki yükselişi satışlarına yansıtabilen, kur geliri ve döviz fazlası olan şirket ve sektörler bilançolarıyla ön plana çıkarak kârlılıklarını ve marjlarını artırabilir. Yatırımları ve borçları döviz bazlı olan şirketler ise bu dönemden olumsuz etkilenebilir. Ancak yatırım yaparken şirketlere sadece döviz fazlası/açığı olarak bakmak yeterli değil. 

Sürdürülebilir iş modeli ve hedge mekanizması olan şirketler ileriye dönük projeksiyonlarda şoklardan daha az etkilenebilir. Temel ve teknik analizi güçlü, profesyonel yönetimi ve güçlü iş modeli olan şirketler tercih edilmeli.