Beyaz yakalıydılar, girişimci oldular: İşte yeni şirketleri

31 Ekim 2021
Burcu Tuvay btuvay@ekonomist.com.tr

Konser piyanistliğinden kuryeliğe, pazarlamadan mühendisliğe kadar farklı sektörlerde bulunan beyaz yakalı çalışanlar, bugün birer girişimciye dönüştü. Start up’lar ilk işlerinde edindikleri bu tecrübelerle kriz yönetiminden müzakere yeteneğine kadar farklı alanlardaki kaslarını geliştirdi.

17-30 Ekim 2021 tarihli sayıdan

Kimi model uçak yaparken 3D yazıcı üretmeye başladı, kimi konser piyanistiyken kahve falı mobil uygulaması geliştirdi. Kimi bankada teftiş kurulunda çalışırken sağlık takviyesi markası yarattı, kimi üniversitede kuryelik yaparken girişimci oldu.

Bu girişimcilerin hepsinin ortak özelliği ise daha önceki iş hayatlarından kazandıkları deneyimleri kendi işlerine aktarmaları.

Plaza yaşamından sıkılan ve kendi start up’larını kuran bu girişimcilerin önceki iş yaşantıları onların kriz yönetiminden müzakere yeteneğine, kolektif çalışma kültüründen iş disiplinine kadar farklı alanlardaki kaslarını geliştirdi.

Biz de haberimizde geçmişte beyaz yaka tecrübesi olan start up’ların bu deneyimlerini kendi girişimlerine nasıl aktardıklarını araştırdık.

Tabloyu görmek için görsele tıklayın.

ERP YAZILIMININ KATKISI


Apsiyon Kurucu Ortağı ve CEO’su Kudret Türk, Apsiyon’u hayata geçirmeden önce, şimdiki ortakları Erkan Doğan ve Meriç Akdamar ile birlikte Türkiye’nin en büyük yazılım şirketlerinden birinde ERP yazılımları geliştiriyordu.

Yazılım ve ERP konusunda edindiği tecrübeler doğrultusunda bugün Apsiyon’u kuran Türk, “İlk iş deneyimim sırasında, ortaklarımla da aynı iş yerinde çalışmak bugün Apsiyon’un doğmasına vesile oldu. Ayrıca yazılım konusundaki bilgi birikimimi özel şirkette uzun yıllar geliştirmeseydim, şu anda çok daha farklı bir yerde olurdum diye düşünüyorum” diyor.

PAZARLAMADAN SOFRA ÜRÜNLERİNE


Özel tasarımlardan oluşan bir sofra grubu ürünleri markası Fern&Co’nun Kurucusu Yağmur Çetin ise girişimci olmadan önce Koç Holding, Global Yatırım Holding ve Doğuş Grubu’nda 10 yıllık kurumsal pazarlama kariyeri yaptı. Uzun yıllar kruvaziyer sektörü, B2B pazarlama alanında çalıştı.

Edindiği hizmet sektörü ve yurtdışı tecrübesinin şu anda yaptığı işin temelini oluşturduğunu söyleyen Çetin, “Markamız, bugün ABD, Avrupa ve Ortadoğu’da ülkemizi temsil ediyor. Kurumsal hayatta elde ettiğim çalışma disiplini ile karşıma çıkan engelleri aştığımı söyleyebilirim” diyor.

OTOMOTİVDEN İLHAM ALDI


Nesnelerin interneti konusunda hizmet veren Skysens’in Kurucu Ortağı Burak Polat, girişimcilikten önce kurumsal bir şirkette AR-GE mühendisi olarak çalıştı. Global bir otomotiv şirketinde yeni model araçların geliştirilmesi konusunda çeşitli görevler alan Polat’a bu deneyim, milyonlarca kişinin kullanacağı fiziksel bir ürünün tasarlanması ve üretilmesi hakkında ciddi bir tecrübe kazandırmış oldu.

Polat bu deneyimin kendisine sağladığı katkıyı, “Üzerinde çalıştığımız ürünler, üç kıtada yaklaşık 500 civarı AR-GE mühendisinin aynı anda çalıştığı, piyasaya çıktığı zaman nerdeyse dünyadaki bütün ülkelerde satılacak araç modelleriydi. Bu deneyim özellikle şu anda çalıştığımız nesnelerin interneti konusunda ilerlememizde oldukça yardımcı oldu” diye anlatıyor.

PİYANİSTLİKTEN MOBİL GİRİŞİMCİLİĞE


didiLabs BV, 2011’den beri eğlence kategorisinde global mobil uygulamalar üretiyor. Farklı alanlardan gelen iki profesyonel Selin Sağol Sade ile Burç Sade’nin ortaklığında kuruldu.

Selin Sağol Sade’nin sanat geçmişi ile eşi Burç Sade’nin IT alanındaki tecrübesiyle Kaave uygulaması hayata geçirildi. Uygulama, mobil aplikasyon dünyasında gelişmiş yapay zeka ve gerçek yorumcuların bir arada bulunduğu ilk kahve uygulaması.

Konservatuvar mezunu bir konser piyanisti olan Selin Sağol Sade, beş yaşından bu yana gönül verdiği bu mesleğin kendisine disiplinli olmaya öğrettiğini söylüyor.

MODEL UÇAK ÜRETİYORDU


3D yazıcı alanında Türkiye’nin lider şirketleri arasında yer alan Zaxe’nin kurucusu Baki Gezgen, eğitiminin son yılında kit halinde model uçaklar üreterek bunları satıyordu.

Tüm tasarım ve üretim süreçlerini evindeki odasında
gerçekleştiren Gezgen, “Bir model uçak üretmek kolay görünse de aslında iyi uçan bir model yapmak için çok ciddi bir mühendislik çalışması gerekiyor.

Bana öğrettiği ilk konu AR-GE konusunun ne kadar önemli olduğuydu. İkinci öğrendiğim konu ise tedarik zincirinin çok doğru kurulması ve birçok üretim sürecini outsource yani dışarıdan temin etmenin önemiydi” diyor.

KOLEKTİF ÇALIŞMA DENEYİMİ


Sağlık takviyesi markası EasyVit’in yönetici ortağı Mehmet Erden Kutsal ise girişimci olmadan önce Yapı Kredi Bankası Teftiş Kurulu’nda işe başladı. Daha sonra EY ve Turkcell’de çalıştı.

2006 yılında çocukluk arkadaşları Gürkan Necipoğlu ve Serkan Necipoğlu ile Farma Ege’yi kurdu. Kurumsal hayatta çalışmanın farklı bakış açıları geliştirmesini sağladığını söyleyen Kutsal, “Görev bölümü, yetkilendirme ve kolektif çalışma konularında tecrübeler edindim. Marka olmanın değerini ve gücünü gözlemleme şansım oldu” diyor.

KURYELİK DE YAPTI ASİSTANLIK DA


Yolcu360 CEO’su Umut Yıldırım, ABD’de okuduğu yıllarda birçok farklı işte eş zamanlı olarak çalıştı. Bunlar arasında bir yatırım danışmanlığı şirketinde yarı zamanlı araştırma görevlisi, bir restoranda kurye, üniversitede pazarlama profesörünün asistanlığı, bir markette kasiyer işleri vardı.

Farklı işlerde çalışmanın o işleri yapan insanların duygu ve bakış açılarını anlamasını sağladığını ifade eden Yıldırım, “Bu da bende liderliğin ilk tohumlarını attı. Zorluklar karşısında pes etmemeyi öğrendim. Hatta karşıma çıkan zorlukların o an için kötü hissettirse de ileride geçmişe dönüp baktığımda benim için iyi fırsatlar olduğunu anlamamı sağladı” diye konuşuyor.