Beyaz eşya sektöründe daralma nasıl durur?

01 Ağustos 2018
Beyaz eşyada iç satışlar bu yılın ilk yarısında yüzde 15 düştü. Bu nedenle yüzde 6,3 olan 2018 yılı büyüme beklentisi yüzde 3,1'e çekildi. Sektör, toparlanma için ÖTV'nin tamamen kaldırılması ve korumacılık önlemlerinin arttırılmaması gerektiğini söylüyor.

AYŞEGÜL SAKARYA PEHLİVAN
asakarya@ekonomist.com.tr

30 milyar TL'lik büyüklüğüyle Türkiye'nin lokomotif sektörleri arasında yer alan beyaz eşya sektörü, bu yıl iç pazarda kan kaybediyor. Döviz kurlarındaki artış, enflasyondaki yükseliş ve geçen yıl özel tüketim vergisi (ÖTV) indirimi nedeniyle talebin öne çekilmiş olması gibi gelişmeler, bu yılın ilk yarısında dört ana beyaz eşyada (buzdolabı, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, fırın) iç pazarın yüzde 15 daralmasına neden oldu.

2017'nin ilk yarısında yaklaşık 3,8 milyon adet olan iç satışlar, bu yıl ilk altı ayda yaklaşık 3,2 milyon adet seviyesinde kaldı. İhracattaki yüzde 5,4'lük büyümeye karşın iç pazarda yüzde 15 daralma yaşanması üzerine sektör, 2018 hedefini revize etti. 2018 için daha önce yüzde 6,3 olan büyüme beklentisi yüzde 3,1'e çekildi.



Adetsel olarak beklenti ise iç satışta yaklaşık 7 milyon, ihracatta 19,5 milyon adede ulaşmak. Sektörün toparlanması için ÖTV'nin tamamen kaldırılması gerektiğini düşünen sektör temsilcileri, enerji verimli ürünlere teşvik getirilmesini de istiyor. Ayrıca ithalattaki koruma önlemlerinden de zarar gördüklerini belirten sektör, bunların arttırılmamasını talep ediyor.

İÇ PAZARDA DARALMA VAR
Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği (TÜRKBESD) Yönetim Kurulu Başkanı Ergün Güler, sektörün dört beyaz eşyada 2017'de iç satışların itici gücüyle yüzde 7,3 büyüdüğüne dikkat çekiyor. Güler, "Ancak 2018'in ilk yarısında iç pazardaki daralma toplamda yüzde 1 'e yakın oranda küçülmeye neden oldu.

Bu nedenle üretim rakamı negatif seyrediyor. Bu durum orta vadede istihdam açısından endişe verici" diyor. Sektörün dikkat çektiği diğer bir konu ise beyaz eşyanın enflasyon üzerindeki etkisi. Beyaz eşyanın enflasyon üzerinde yüzde 1,5-2 puan gibi bir etkisi olduğu tahmin ediliyor.

Yıllık tüketici fiyat endeksi (TÜFE) enflasyonu haziran ayında yüzde 15,39'a ulaşırken, aynı ayda yıllık üretici fiyat endeksi (ÜFE) enflasyonu yüzde 23,71'i buldu. Sektör temsilcileri, bunun kısa bir süre sonra tüketici enflasyonunu artırıcı etki yapacağını dikkat çekiyor. Ergün Güler, bu durumda iç pazar verilerinin daha da kötüye gidebileceğini vurguluyor.



SEKTÖRÜN ÖNERİLERİ

  • Beyaz eşya sektöründeki ÖTV tamamen kaldırılsın.

  • Sanayi 4.0 yatırımlarını büyük şirketler yapıyor. Ancak sektörün önemli bir aktörü olan yan sanayiciler bu süreçte sıkıntı yaşayabilir. Onların sürece entegre edilmesi için çalışmalar yapılmalı.

  • Enerji verimli ürünlere teşvik verilmeli.

  • Beyaz eşya ürünlerinin geri dönüşümünü şirketler üstleniyor. Burada belediyeleri de işin içine katarak yeni bir sistem kurulmalı.

  • Korumacılık tedbirleri arttırılmamalı.


İHRACATTA DA SIKINTI OLABİLİR
Bu arada ithalat fiyatlarındaki artış da beyaz eşyayı yakından ilgilendiriyor. Beyaz eşya sektörü başta çelik sac olmak üzere çeşitli hammaddeleri ithal ediyor. Dolayısıyla büyük oranda döviz kuru ve kredi maliyetlerindeki artış nedeniyle oluşan ithal enflasyonunun önümüzdeki günlerde fiyatlar üzerinde baskı oluşturması bekleniyor.

Bunların sonucunda talep daralması yaşanabileceğini belirten Ergün Güler, "Ancak bu iki yönlü bir bıçak. Talep ister istemez üretim birim maliyetlerini etkiliyor" diyor. Beyaz eşya sektörünün cirosunun yüzde 75'i ihracattan geliyor.

Sektör 100'ü aşkın ülkeye ihracat yapıyor. İç pazardaki sıkıntılar beyaz eşya sektörünün itici gücü ihracatın önemini daha da artırıyor. Birim başına maliyet artışının ihracatta da sıkıntı yaratacağı belirtiliyor.

KORUMACILIK ÖNLEMLERİ
Sektörün gündemindeki diğer önemli konu ise korumacılık önlemleri. Sektör temsilcileri, beyaz eşya sektörünün yerli çelik sac sektörünün kısıtları ile ithalatta gümrük vergileri arasına sıkıştığına dikkat çekiyor. Beyaz eşyanın en önemli hammaddelerinden biri olan sıcak/soğuk sac ve paslanmaz çelikte yüzde 9-15 ithalat vergisi söz konusu. İthalatta Korunma Önlemlerini Değerlendirme Kurulu 27 Nisan'da bir soruşturma başlattı.

Bu soruşturma sonucunda ithalata yüzde 25 ek vergi uygulanması gündeme geldi. Bununla ilgili bakanlıkla görüşmeler yürüttüklerini söyleyen TÜRKBESD Genel Sekreteri Ayşe Keskinkılıç, yeni bir verginin ihracatta rekabeti zorlaştıracağına dikkat çekiyor.

BSH Satış Direktörü İhsan Kara, bu konuda şunları söylüyor: "İthal edilen sıcak/soğuk sac ve paslanmaz çelikteki yüzde 9-15 vergi beyaz eşya firmalarını Uzakdoğulu rakipleri karşısında ciddi bir haksız rekabete uğratıyor.

Güney Koreli beyaz eşya üreticileri Türkiye'ye yaptıkları ihracatta çamaşır makinesi için yüzde 0,7 gümrük vergisi ödüyor. Buzdolabı, bulaşık makinesi ve kurutucular için gümrük vergisi ödemiyor.

Türkiye ile Güney Kore arasında imzalanan Serbest Ticaret Anlaşması (STA) kapsamında gümrük vergileri sıfırlanıyor." Sektör teksil-cileri rekabet avantajlarının azalmaması için koruma önlemlerinin artırılmaması gerektiğini savunuyor.

ÖMER YÜNGÜL ZORLU HOLDİNG CEO'SU
"İHRACATA ODAKLANIYORUZ
"İç pazarda her alanda daralma var. Kurlardaki dalgalanma her sektörü etkiliyor. Beyaz eşya da bunlardan biri. Yaz aylarında olmamızın da tüketimi olumsuz etkilediğini düşünüyorum. Biz şirket olarak bu süreçte ihracata daha fazla odaklanıyoruz. Diğer taraftan piyasanın canlandırılması için ÖTV indirilebilir. Bu psikolojik bir etki yaratıyor ve ÖTV düşünce satışlar artıyor. Hiç satış olmamasındansa ÖTV kaldırılsa devlet katma değer vergisinden (KDV) yine kazanacaktır. Diğer taraftan enerji verimli ürünler çok önemli. Biz sektör olarak ileri teknoloji ürünler üretiyoruz. Bunların teşvik edilmesi de sektörü olumlu etkiler."