Yarattığı kozmetik markası 'gülsha' ile bu yılın 'kadın girişimcisi' seçilen Gülşah Gürkan, üretiminin yüzde 70'ini Uzakdoğu'ya ihraç ediyor. Ürün serisini geliştiren Gürkan, "Dünya genelinde bin olan satiş noktası sayımız beş yıl sonra 5 bine çıkacak" diyor.
ÖZLEM BAY YILMAZ
obay@ekonomist.com.tr
Ekonomist Dergisi olarak Garanti BBVA ve Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) işbirliğiyle bu yıl 13'üncüsünü düzenlediğimiz 'Türkiye'nin Kadın Girişimcisi' yarışmasında 'gülsha' markasının kurucusu Gülşah Gürkan 'Türkiye'nin Kadın Girişimcisi' seçildi.
Isparta'da yetiştirilen 'Rosa Damascena' türü güllerle ürettiği kozmetik ürünlerini dünyada binin üzerinde noktada satışa sunan Gürkan, beş yıl sonra bu sayıyı 5 bine çıkarmayı hedefliyor.
Her yıl 500-700 ton arasında gül işleyen şirket 450 çiftçiyle çalışıyor ve üretiminin yüzde 70'ini ihraç ediyor. Gülşah Gürkan ile marka yolculuğunu ve aldığı ödülü konuştuk.
Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
Isparta'da üç kuşaktır gülcülük ile uğraşan bir ailenin temsilcisiyim. Güllerin içinde büyüdüm.
Isparta'da üç kuşaktır gülcülük ile uğraşan bir ailenin temsilcisiyim. Güllerin içinde büyüdüm. Dedem Isparta'da tarıma ve yöreye çok emeği geçmiş değerli bir insandı. 1993 yılında İngiltere'deki Cheltenham Koleji'nden,
1996 yılında da İngiltere'deki Leeds Üniversitesi'nden makine mühendisi olarak mezun oldum. Üç yıl danışmanlık ve perakendecilik sektörlerinde çalıştıktan sonra 2000 yılında güllere geri döndüm ve aile işletmesinde çalışmaya başladım.
Girişimci olmaya nasıl karar verdiniz?
Üniversiteden mezun olduğum andan itibaren farklı birçok girişimim oldu. 30'lu yaşlarıma geldiğimde gül suyumuza gelen aşırı talep dikkatimi çekmeye başladı. Hem kendi kullanım ihtiyacımı karşılamak için hem de eşe dosta dağıtmak amacıyla ürettiğim limitli miktardaki gül suyu, gelen yoğun talep üzerine birkaç ay içinde tükeniyordu.
Yaptığım piyasa araştırması sırasında ne Türkiye'de ne de yurtdışında Rosa damascena gülünden yapılmış ve daha da önemlisi benim bildiğim kalitede bir gül suyu olmadığını öğrendim.
Böylece buna gerçek anlamda bir iş gözüyle bakmaya karar verdim. Bu son derece yararlı ürünün gerçeğine ulaşmak isteyecek ve bunun için belli bir fiyat farkı ödemeye hazır olacak bir tüketici kitlesi olduğuna inandım.
İşinizde kimlerden destek gördünüz?
Yıllardır edindiğimiz uzmanlığımızı ve deneyim zenginliğimizi, Fransız uzmanların bilgileriyle birleştirdim. Dünyanın en nadir hammaddesi esansiyel gül yağının, hak ettiği kalite ve saflıkta temel içerik olduğu 'gülsha' cilt bakım serisini oluşturdum.
Markamın her detayının arkasında olduğum için kendi ismimi vermek istedim. İşimi kurarken ailemden maddi olarak hiçbir destek almadım. Kendi kazandığımla, biriktirdiklerimle bu işi kurdum. Kazandığımı da hep işe yatırdım.
İşinizde AR-GE çok önemli. AR-GE desteği alıyor musunuz?
Doğal içerikli ürünler konusunda iddialıyız. Bu alanda işinin ehli isimlerle çalışmayı tercih ediyoruz. Dedemin zamanında parfüm hammaddesi sattığımız uzmanlardan biri aracılığıyla dünyaca ünlü bir kozmetik markasının formulatorüne ulaştım.
Kendisi bu dünya devinin 20 yıldır bütün cilt bakım ve makyaj serilerinin AR-GE departmanın başındaydı. Markamızı anlattım ve bizimle çalışmaya ikna ettim.
Şu anda çalıştığı üç kozmetik markasından biriyiz. 2013 yılından beri kendisi bizim teknik partnerimiz. Tüm formülasyonları, tüm testleri, hammadde seçimlerini de birlikte yapıyoruz.
Şu anda dokuz üründen oluşan bir serimiz var. 2020 yılının sonuna kadar seriye yeni ürünler ekleyeceğiz. Ancak özünde butik bir seri olarak kalmaya devam edeceğiz.
İhracat faaliyetleriniz hakkında bilgi verir misiniz?
Yaptığım pazar araştırmalarında kozmetik sektöründe en büyük pazarın Uzakdoğu olduğunu farkettim. Bunun üzerine 2011 yılında gül suyunu alıp Hong Kong'taki bir kozmetik fuarına katıldım. Tek ürünle katıldığım fuarda gülsha gülsuyu, dünyaca ünlü markaların distribütörlüğünü yapan bir şirketin dikkatini çekti.
Onların aracılığıyla başka alıcılarla da buluştum. O fuarda Çin ve Hong Kong'ta pek çok ihracat bağlantısı yaptık. Böylece ilk yılımızda Uzakdoğu'ya ihracata başladık. Zamanla ürün skalamız gelişti ve bugün markalı ihracatımızın cirodaki payı yüzde 70'e ulaştı. Geçtiğimiz üç yıl boyunca her yıl ciromuzu ikiye katlamayı da başardık.
Şirketinizi 10 yıl sonra nerede görmek istiyorsunuz?
Türk gülüne dünyada sahip çıkmayı ve gülsha'nın Türkiye'den çıkan, uluslararası arenada bilinen global bir kozmetik markası olmasını istiyorum. Öncelikli hedefimiz ise gül suyu ve gül yağı denilince akıllarda gülsha markasının belirmesi.
Aynı zamanda dünya genelindeki farklı zincirlerde yer alarak seyahat perakendesindeki yerimizi güçlendirmek ve markamızın bilinirliğini arttırmak istiyoruz. Bugün dünyada yaklaşık bin olan satış noktası sayımızı beş yıl içinde 5 bine çıkarmayı hedefliyoruz.
Aldığınız Türkiye'nin Kadın Girişimcisi ödülü size neler hissettirdi?
Ben hep başımı önüme eğerek işime bakar, konsantre olur ve çok çalışırım. Bu ödül bir nefes almamı sağlayarak verdiğim emekle nereye geldiğimi görmem için başımı kaldırmama vesile oldu. Takdir edilmek çok güzel bir şey, motivasyonumu ateşledi.
Sorumluluk duygusunu şu anda daha fazla hissediyorum. Ayrıca almış olduğum bu ödül benim için başka açılardan da çok değerli. Bu ödül sıfırdan yarattığım ve bir dünya markası olma yönünde hızla ilerleyen gülsha'da ne kadar doğru işler yaptığımı bana gösterip gelecek için daha emin adımlarla yoluma devam etmemi sağlayacak.
Türkiye'de kadın girişimciliğiyle ilgili düşünceniz nedir?
Benim ve diğer katılımcıların hikayeleri paylaşıldıkça kadınlarımızın ''Ben de yeterliyim, ben de kendimi ortaya koyabilirim'' diye düşüneceğini ümit ediyorum. Böylece ekonomimizin olmazsa olmaz yapı taşlarından olan kadın girişimciliği artacaktır.
GİRİŞİMCİLERE ÖNERİLERİ NELER?
CESARETLİ OLUN
Onlara ilk tavsiyem inandıkları fikirleri hayata geçirmeleri konusunda cesaretli olmaları. Bunun için öncelikle kendilerini çok iyi tanımaları, bu yolculuğa çıkmadan evvel çok çalışmaya ve özverili davranmaya hazır olup olmadıklarını tartmaları gerekiyor.
HEDEFLERE ODAKLANIN
Ayrıca yaptıkları işte mutlaka bir fark yaratmaya çalışmaları, çok araştırma yaparak dünyadaki tüm gelişmelerden haberdar olmaları lazım. Uzun vadeli hedeflere odaklanarak, kısa vadede getirisi olan ama hedeften uzaklaştıracak işlerden uzak durmalarını öneririm.
SABIRLI DAVRANIN
Girişimci olmak elbette zor ve çok sabırlı olmak gereken bir süreç. Süreç devam ettikçe farklı sorunlarla da karşılaşacaklardır ancak yapılmış olandan daha iyisini yapacaklarına inandıkları noktada hedeflerinden vazgeçmeden ilerlemeliler.